Çocukları 'Molozzede' Yaptılar



Sulukule’de yıkımlar duraklama evresinde, ancak mevcut harabeler eski kiracıları kadar mahalle çocuklarının da canını yakmayı sürdürüyor.
Açıkta ve kesik bırakılan elektrik kabloları, yıkık çatılardan yuvarlanan molozlar, cam kırıkları...

Sulukule olarak bilinen Neslişah Mahallesi’nin giderek ‘okulsuzlaşan’ çocuklarının sokaklardan sonraki yeni oyun alanı olan ev yıkıntıları, canlarını tehdit ediyor.
Sezgin May yedi yaşında. Elinin ağrısından neşesi biraz kaçmış. Birkaç hafta önce, her günkü gibi arkadaşlarıyla beton, taş ve demir parçalarının arasında oynarken duvarın üstünden yuvarlanan bir beton parçası önce başını, sonra sol elini ezmiş. May ailesi yeşil kart sahibi şanslılardan, parmağı parçalı kırılan Sezgin, Okmeydanı’nda dört saatlik bir ameliyat geçirmiş. Parmağı birleştirilmiş, ama eskisi gibi kullanamayacak elini.

Anne Meryem May, “Çocuğum bu kadar acı çekti, sakat kaldı. Tazminat davası açacağım. Yıkıyorlar, öylece bırakıyorlar. Tahta, saçak her yerde” diyor.

Sezgin’in oyun arkadaşlarından Doğuş da ‘molozzede’lerden. Geçtiğimiz günlerde başına beton düşmüş, doktor röntgen sonucunda kafatasının çatladığını söylemiş, başına dikiş atılmış. Kiracı oldukları evin yıkılmasını bekleyen Doğuş ve ailesi zaten komşu yardımıyla geçiniyor. İsmail’se bir süredir topallayarak yürüyor, “Artık üstüne basabiliyorum” diyor.
Kovalamaca oynarken taşlara takılmış, ayağına inşaat çivisi girmiş. Bileğinde yamukluk oluşmuş ama doktorda şimdilik sadece tetanos aşısı yaptırmışlar.

Cesur Galaza, elektrik kablolarıyla oynarken heyecanlanıyor, ama kötü bir anısı onu şimdilik vazgeçirmiş: “Benim evin iki yanındaki evde kabloya dokundum, beni bir çarptı, yıkıldım yere.”
Türkan Ece’nin yedi yaşındaki oğlu Atilla, mahallenin yıkıntılarının ilk ve en ağır mağdurlarından. Üç ay önce, yıkılmış bir evin üst katında kalan tahtalarda yürürken içeri düşüp kafasında kırıklar oluşan Atilla yüz felci geçirmiş. Ameliyatla yüzündeki sorun halledilmiş ama bir kulağı artık sağır. Annesi, “O zamanlar cahildik, dava açmadık. Artık geç mi bilmiyorum” diyor.

Onların parkı enkaz
Sulukule Platformu’ndan Hacer Foggo, bölgede aylardır süren yıkımlar nedeniyle bu tür sakatlanmaların, mahallenin gündeliği haline geldiğini dile getiriyor. Foggo, “Bu aslında orada yaşayan insanlara psikolojik bir gözdağı. Ortalık savaş alanını andırıyor, enkazlar çöplerle birlikte olduğu gibi bırakılıyor, içinde fareler geziniyor. Molozları toplamıyorlar, çocuklar bunların üzerinden kayıyor, açık elektrik kablolarına elleriyle dokunuyorlar. Lağımlar tıkalı, her yanı mikrop sarmış durumda” diyor.