Anhui Tuz Endüstri Şirketi, 11 bin çalışanı olan,
devletin tuz madenlerini işleten ve Komünist Partili bir patronu olan bir kamu
iktisadi kuruluşu. Ve bu kuruluş kendine yeni bir faaliyet alanı buldu:
Emlak. Şirket, geçen yıl bir yerel yönetimin düzenlediği bir
açık artırmada iki müteahhidi geride bırakarak bir arazi sahibi oldu ve aynı
arazide şimdi Platin Körfez denen ve lüks gökdelenlerden oluşan
bir site dikiyor. Aslında petrol, kimya, telekom ve karayolları alanıyla askeri
alanda faaliyet gösteren nice dev KİT var ki, esas işleriyle ilgisiz olan emlak
sektörüne giriyor ve dev projeleri gerçekleştirmek için geniş arazilerin
fiyatını yükseltiyor.
Singapur Ulusal Üniversitesi'nden Profesör
Deng Yongheng, "Çünkü toprağı alabilecek paraya sadece onlar sahip.
Çin'de para arzını ve harcamaları devlet kontrol ediyor" diyor. Devlet
denetimindeki KİT'ler, emlak fiyatlarını artırarak aslında merkezi hükümete ters
düşüyor. Çünkü hükümet, Çin'deki emlak patlamasının borca dayalı spekülatif bir
balona dönüşmemesi için uğraşıyor. İki yıl önce Batılı mali piyasaları böyle bir
balonun yerle bir ettiğini ve bunun etkilerini hâlâ hissettiğimiz unutulmamalı.
Tapu kayıtları gösteriyor ki, bu yıl Pekin'de düzenlenen arazi mezatlarının
yüzde 82'sini büyük KİT'ler kazanmış. Oysa bu oranı 2008'de yüzde 59'du.
Bazılarına göre
Pekin'deki merkezi hükümet, geçen yıl 586 milyar dolarlık bir ekonomik teşvik
paketini geçirerek ve devlet bankalarını daha cesurca kredi vermeye özendirerek
bu emlak çılgınlığını bilmeden de olsa kendi başlattı. Yeni apartman
dairelerinin fiyatı kontrolsüzce artıyor ve bu da yükselişteki orta sınıfı
ekonomik yollarla ev sahibi yapmak isteyen devletin hedefini tehdit ediyor.
Örnek olarak Şanghay'da birçok ev 200 bin dolardan daha pahalı, oysa yıllık
ortalama gelir ancak 4 bin dolar. Gelişmeler Çin'deki emlak piyasasına on yılı
aşkın bir süredir hâkim olan özel teşebbüsü hayal kırıklığına uğratıyor.
Devletin desteği alan müteahhitler karşısında kendilerini oyunun dışına itilmiş
hissediyorlar. Pekin'deki Conworld Emlak Ajansı'nın başında bulunan Yang
Shaofeng, "Bu bir çocuğun annesinden ödünç para almasına benziyor"
diyor. Geçen yıl devlet bankaları 1,4 trilyon dolar kredi vererek rekor kırdı.
Bu rakam, önceki yılın yaklaşık iki katıydı. Uzmanlara göre bu paranın büyük bir
bölümü bilanço dışı manevralarla emlak piyasasına akıtıldı ve arazi satışlarında
rekor tekliflere, emlak fiyatlarının yükselmesine de bu yol açtı. Dolayısıyla
Çin'deki bazı büyük devlet bankalarının devasa kayıt dışı borçlara yaslanmış
olabileceği konusunda ciddi kaygılar var.
Nanjing'in 110 kilometre
batısında, kendi halinde bir sanayi kenti olan Wuhu'daysa Anhui Tuz, şehir
merkezindeki (Anhui Conch Holding'in işlettiği bir otelin yanı başında) gökdelen
projesinin temelini atıyor. Buradaki arazi Mayıs 2009'da açık artırmaya
çıkarılmıştı. İhaleye yalnızca üç kuruluş katılmıştı ve onlardan ikisi KİT'ti.
Anhui Tuz'un Pazarlama Müdürü Su Chuanbo, merkezi hükümetin
KİT'leri kârlı olmaya özendirdiğini ve emlakın inanılmaz derecede cazip bir
sektör olduğunu ifade ediyor. Dolayısıyla gerçekte emlak patlamasının gerisinde
devlet var, diye ekliyor. Su, "Merkezi hükümetin kontrolündeki birçok KİT'in
emlak sektörüne girmesi yasak olsa da Anhui Tuz gibi yerel KİT'ler makul
sınırlar içinde hâlâ kendi projelerini geliştirebiliyor. Üstelik Çin'in her
yerinde durum aynı" diyor.