Çin'in en büyük metropollerinden Şanghay'da hava
kirliliği oranı, bu ayın başından itibaren hızla
artıyor. Çin basını, şehirde son yılların en kirli
havasının EXPO 2010'dan sonra görüldüğünü yazdı. Çin'in çevre
standartlarına göre 50 birimin altındaki ‘kirlilik endeksi’
‘mükemmel’ olarak nitelendirilirken, Şanghay'da son günlerde bu
seviye 100 birimin üzerine çıktı.
Şehirde kasım başında 100 birim civarında seyreden kirlilik seviyesi 13
Kasım'da 370'lere kadar fırladı. Uzmanlar, bu durumu son yılların en büyük hava
kirliliği olarak değerlendiriyor.
Kirlilik endeksinin 300'ün üzerine çıkması durumunda sağlıklı insanların
fiziksel olarak ciddi rahatsızlık duyacağını kaydeden uzmanlar, bunun insanların
günlük hayatını etkileyebileceğini belirtiyor.
EXPO 2010 fuarında hava kirliliği oranının sabit bir değerde kaldığı
belirtilirken, şehir sakinlerinin hava kirliliğinin EXPO'nun hemen ardından
artmaya başlamasından şikayetçi olduğu vurgulandı.
Şehir sakinlerinden Cao Yian, "her şeyin EXPO öncesine döndüğünü" belirterek,
EXPO döneminde hava kirliliğiyle mücadele için alınan zorunlu tedbirlerin sona
erdiğini kaydetti. Şanghay Hava Gözlem Merkezi de iddiaların aksine, bu durumu
Çin'in kuzeyinden gelen kum fırtınalarının kirliliği güneye doğru taşımasına
bağlıyor.
Merkez ayrıca kış nedeniyle hava sıcaklığının düştüğünü, ülkenin iç
kesimlerinden gelecek soğuk hava dalgalarının iç bölgelerdeki kirli havayı
Şanghay'a taşıyabileceğini belirtiyor.
Şanghay EXPO 2010 sırasında şehir genelinde inşaat ve altyapı çalışmaları,
trafiği rahatlatmak ve hava kirliliğini azaltmak amacıyla neredeyse
durdurulmuştu. Ayrıca yerel yönetim, EXPO sırasında hava kirliliğini önlemek
için eski araçların denetlenmesini sıklaştırmış, Şanghay ve çevresinde anız
yakmayı yasaklamıştı.
Şanghay'daki Doğu Çin Üniversitesi iklim uzmanlarından Profesör Şu Ciong, son
dönemde artan hava kirliliğinde dış etkilerin de çok olduğunu belirterek,
hükümetin, "Daha İyi Şehir ve Daha İyi Yaşam" temalı EXPO'dan edindiği
kazanımlarla uzun dönemli bir çevre koruma mekanizması sağlaması gerektiğini
vurguladı.
Şu, bu durumun birbirine entegre bir sistemle yapılabileceğini söyleyerek,
inşaat alanlarının daha iyi yönetim ve kontrolünün toz salımını engelleyeceğini,
bunun yanı sıra dev metropolde kamuyu toplu taşımaya yönlendirmek gerektiğini
anlatıyor.
Şehir genelindeki inşaat ve yapı çalışmalarının tekrar şehri toz bulutları
altında bıraktığını ifade eden Şu, bu konuda kalıcı bir düzenleme olması
gerektiğinin altını çiziyor.
Çin'in güneyinde bulunan ve ülke üretiminde lokomotif rol oynayan
metropollerden Guangcou da hava kirliliğiyle boğuşan şehirlerin başında geliyor.
Guangcou'da yaşan Yang Çian adlı şehir sakini, 16. Asya Olimpiyatlarından
sonra Şanghay'da şu anda mevcut hava kirliliğinin kendi şehirlerinin de başına
geleceğine inandığını anlatıyor.
Şehirde hava kirliliğinin Asya Olimpiyatlarından sonra artmasından endişe
duyduğunu kaydeden Yang, hükümetin olimpiyatlar nedeniyle araçların plakalarına
göre trafiğe çıkması, hava kirliliğine neden olan işletmelere üretim yasağı gibi
geçici tedbirler getirdiğini söylüyor.
Çin, son dönemde özellikle kendisinin de mücadele ettiği sera gazı salımı ve
iklim değişikliği konusunda dünyaya çağrılarda bulunurken, başlattığı ‘yeşil
enerji hamlesiyle’ bu sektördeki yatırımları artırıyor.
Çin'de 2006 yılında yürürlüğe giren ‘Yenilenebilir Enerji Yasasının’
ardından, sektördeki yatırım her yıl yüzde 20'i artıyor. Ülkede 2008 verilerine
göre merkezi hükümet, yenilenebilir enerji sektörüne 3,8 milyar yen (yaklaşık
842 milyon 231 bin TL) destek sağladı.
Ülke genelinde başlatılan alternatif enerji üretimi için, Sincan Uygur Özerk
Bölgesi'nden Şanghay'a kadar birçok bölgede rüzgar enerjisinden faydalanarak
elektrik üreten yel değirmenleri kurulurken, güneş alan bölgelerinde ise
fotovoltaik enerji santralleri kuruluyor.
Çin'in 2050 yılına kadar toplam enerji üretiminde yenilenebilir enerji payı
konusundaki hedefi ise bu payı yüzde 40'a çıkarmak. Çin'in şu anda enerji
üretimindeki yenilenebilir enerji payı yüzde 9 olarak
belirtiliyor.