Çin Ekonomisinin Yavaşlaması Tüm Dünyayı Korkutuyor
Amerika ve Avrupa ekonomileri sıkıntı yaşar ve Brezilya,
Hindistan gibi yükselen pazarlar yeni zayıflık belirtileri gösterirken Çin'in
durumu belki birçok ülkeden daha iyi görünüyor. Fakat bu "daha iyi" aslında
göreceli. Birçok iktisatçı Çin'in bu yıl yüzde 9'dan fazla büyüyeceğini tahmin
ediyor. Ülke hâlâ çok büyük bir ticaret fazlası veriyor. Birçok yeni inşaat var.
Fakat yine de ülkenin dev imalat sektörü yavaşlamaya ve siparişler azalmaya
başladı. Bu özellikle ihracat sektöründe hissediliyor. Tüketici enf lasyonu
inatla hâlâ yüksek seyretmesine rağmen emlak balonunun havası iniyor.
Çin'in güçlü büyümesi 2008 mali krizinden beri küresel ekonominin birkaç
lokomotifinden biriydi. Bu sebepledir ki, yavaşlama belirtileri dünyadaki
gidişatla ilgili kaygıları pekiştirebilir. Çin renminbinin daha hızlı değer
kazanmasına izin verip ülkenin ticaret fazlası daralırsa, bunun diğer
ekonomilere yardımı olabilir. Fakat aşırı bir yavaşlama dünyanın mali çıkmazını
derinleştirecektir. Özellikle Çinli ihracatçılar bu durumdan endişeli. Üretim
bandının tekdüzeliğine razı olan işçilerin sayısı artık daha fazla. Kısa vadede
bunun ihracatçılara yardımı olacaktır. Fakat bu aynı zamanda olası işsizlik
sorunlarının da erken bir belirtisi olabilir.
Yatırımcı ve iktisatçılar karamsarlaştı. Şanghay borsası 15 Temmuz'dan beri
yüzde 14,7 düştü. En kaygılı iktisatçılar Çin'in dengesiz para politikasını
izleyenler. Merkez bankası küresel ekonomik durgunluğa cevap olarak büyük bir
teşvik programına nezaret etmiş, para basımını hızla artırmış ve bankaların bunu
ödünç vermesini özendirmişti. Sonuçta para arzı iki yılda yüzde 53 arttı. Bugün
enf lasyon, bankaların mevduata verdiği düzenlenmiş faiz oranının iki katı
olduğu için milyonlarca Çinli tasarruflarını gayrimenkulde değerlendiriyor.
Emlak fiyatlarındaki patlama da bundan kaynaklanıyordu. Fakat Çinli yetkililer
enflasyonla mücadele için yeni kredilere sıkı kotalar koydu. Ayrıca bankalara,
varlıklarının beşte birinden fazlasını merkez bankasında tutmaları şartını
getirdi. Bu da onların kredi verme (ve işletmelerin kredi alma) kabiliyetini
daha da kısıtlıyor.
Fujian eyaletinde bulunan Fujian Yuandong Electric Motor Group'un Satış
Müdürü Orchid Chen, "Küçük işletmeler bankalardan herhangi bir kredi çekmekte
zorlanıyor" diyor. Lombard Street Research adlı danışmanlık şirketinin Hong Kong
merkezli iktisatçısı Diana Choyleva da bu yılın ikinci yarısı ve önümüzdeki
yılın ilk yarısında Çin ekonomisinin ancak yıllık yüzde 5 oranında büyüyeceğini
hesaplıyor. "Otoriteler talep artışını tam yavaşlatmayı başarmışken dünyanın
kalanı hiç de sağlıklı görünmüyor, dolayısıyla bir ihracat şoku yaşanacaktır"
diyor Choyleva.
Çin istihdam yaratmakta ve döviz piyasalarına müdahale yoluyla işsizliği
başka ülkelere taşımakta son derece başarılı oldu. Böylece renminbi zayıf kaldı
ve ithal ürünlerin Çinli tüketiciler için fiyatı yüksek olmakla birlikte Çin
ihraç malları rekabet gücünü korudu. Çin'de yurtiçi talep artık hafiften
zayıflamaya başlıyor. Ülkedeki dev otomobil pazarında aile araçlarının satışı
geçen yılın Ağustos'undan bu yılın aynı ayına yüzde 6 arttı: Fakat on yıldır
neredeyse aralıksız olarak bu büyüme oranı çift haneliydi. Daha da
kaygılandırıcı olan, Ağustos büyümesinin esas olarak Mart depremi ve
tsunamisinden sonra toparlanarak nihayet siparişleri karşı lamaya başlayan
Çin'deki Japon üreticilerden kaynaklanmış olması. İndirimler de yaygınlaşmaya
başladı. Ayrıca birçok Çinli otomobil üreticisinin Ağustos satışları sert bir
düşüş yaşadı.
Bir de emlak fiyatları var. Devletin yaptığı bir anket Temmuz'la
karşılaştırıldığında Ağustos'ta 16 şehirde fiyatların düştüğünü gösteriyor. 30
şehirde fiyatlar değişmemiş, 24 şehirde de artmış. Şimdi Çin'de cevap bekleyen
en zor soru, ekonomik büyümenin yavaşlaması ve enflasyonun sürmesinin başka
sosyal gerilimlere yol açıp açmayacağı ve bunun da zayıf yatırım ve ihtiyatlı
harcamalar yüzünden ekonomiye zarar verip vermeyeceği. Mavi yakalıların
ücretleri önemli ölçüde artmış olmasına rağmen birçok beyaz yakalı çalışanın
maaşları enflasyonun gerisinde kalıyor. Emlak vergisinde geniş bir taban
olmadığı için yerel yönetimler kaynaklarının birçoğunu, köylülerin toprağını
asgari bir bedelle alıp müteahhitlere yüksek fiyatla satarak topluyor. Son
aylarda medyada kırsal bölgelerdeki birçok protestonun haberi çıktı. Fakat
gösterilerin genel sayısında artış mı, azalma mı olduğu konusunda güvenilir
istatistik mevcut değil.