Çimsa Eskişehir Fabrikası’nın alternatif mimari projeler arasından seçilerek 2015 Ekim ayında hayata geçirilen yeni Yemekhane Binası, ‘yeni bina’ kategorisinde 110 üzerinden 82 puan almayı başardı. Çimento sektöründeki ilk yeşil bina sertifikasını alan Çimsa Yemekhane, böylece Türkiye’de bulunan 12 platin projeden sonra 13. sırada yer aldı.
Bina yapımı sırasında ortaya çıkan hafriyat tamamen çimento üretiminde kullanılarak %100 geri dönüşüm sağlandı. Eski binanın yıkımı sırasında ortaya çıkan diğer atıklar ise fabrikanın kendi atık bertaraf tesisinde değerlendirildi. Sonuç olarak %78 oranında geri dönüşüm sağlandı. Yapının genelinde sürdürülebilir yapı malzemeleri kullanılırken, binanın cephe tasarımında 'yıllanma değeri' dikkate alınarak herhangi bir imitasyon malzemeye yer verilmedi. Bu şekilde cephe eskidikçe binanın görsel değerinin desteklenmesi, binanın gelecekte en az bakım masrafıyla değerini yitirmeden kullanıcı ihtiyaçlarını karşılayabilmesi öngörüldü.
%61 enerji, %54 su tasarrufu sağlandı
Enerji ve gün ışığı modellemeleriyle %61 oranında enerji tasarrufu sağlayan bir bina inşa edildi. Su verimliliğini artırmak ve şebeke suyu kullanımını minimuma indirmek için yüksek su verimli armatürler ve düşük hacimli rezervuarlar tercih edildi. %54 şebeke suyu tasarrufu, %100 peyzaj suyu tasarrufu sağlandı.
Binanın ısınması için Eskişehir Fabrikası klinker üretim fırınlarındaki atık ısı kullanılmıştır. Böylece herhangi fosil yakıt kullanılmadan bina ısıtılmış ve enerji tasarrufu elde edilmiştir.
Gün ışığı modellemeleri yapılarak inşa edilen, %86 gün ışığından yararlanan binanın içinde karbon sensörleri bulunuyor. Bina içindeki karbon oranı yükseldiğinde otomatik olarak içeriye temiz hava gönderiliyor. %98 manzaralı bir alana oturtulan binanın malzeme seçimlerinde doğaya ve insana zarar vermeyen malzemeler tercih edildi. Geri dönüşümlü malzeme kullanım oranı %31 oldu. Yemekhane binasında tüm mekanlar doğal ışık ve taze hava alabiliyor.
Habibat alanı oluşturuldu
Yaklaşık bin m² kapalı alana sahip proje, iki katlı olarak tamamen çevresel faktörler ve veriler doğrultusunda şekillendirildi. 'Yeşilin korunması' proje tasarımında dikkate alınan en önemli faktör olurken, proje öncesi tüm ağaçların rölevesi alınarak tamamı korundu ve bina, mevcut ağaçların oluşturduğu çeper içerisinde yapılandırıldı.
Diğer yandan yağmur suları kanalizasyona gönderileceğine, fabrikanın içindeki habitat alanına gidiyor. Türkiye’de ilk ve tek olan habitat alanı, geçmişte kil ocağı olarak kullanmış olan büyük çukurluğun gölet haline getirilmesiyle yaratılmıştır. Göletin çevresi 10 binden fazla ağaçla ve 150’den fazla türden bitki ile yeşillendirilmiştir. Orada geçmişte oluşturulan gölette doğal yaşamın devam etmesi için ek su kaynağı sağlanmış oldu.