Çimento sektörüne teknoloji ve ekipman sağlayan ulusal ve uluslararası tedarikçi firmalarla sektörü bir araya getirmeyi amaçlayan 16. TÜRKÇİMENTO Uluslararası Teknik Seminer ve Sergisi, “Yeşil Dönüşümde Çimentonun Geleceği” temasıyla Antalya’da Kaya Palazzo Golf Resort Belek Hotel’de gerçekleşti. TÜRKÇİMENTO’nun 1987’den bu yana iki yılda bir düzenlediği etkinlik en son 2019 yılında düzenlenmişti. 2019’daki etkinliğe 232 firma katılırken, bu yılki etkinliğe 234 firma ve 600 kişi katıldı.
TÜRKÇİMENTO Yönetim Kurulu Başkanı Fatih Yücelik, seminerin açılışında yaptığı konuşmada, 1987 yılından bu yana düzenlenen etkinliğin geçen zaman içinde uluslararası düzeyde teknik konuların tartışıldığı ve yenilikçi uygulamaların paylaşıldığı sektör için önemli bir platforma dönüşmesinin memnuniyet verici olduğunu ifade etti. Konuşmasına Türk çimento sektörünü anlatarak devam eden Fatih Yücelik, “Ülkemizde 100 yılı aşkın süredir ekonomik kalkınmanın baş aktörü olan ve sanayinin temelinde yer alarak 77 çimento fabrikasıyla ve yıllık yaklaşık 118 milyon tonluk üretim kapasitesiyle faaliyetini sürdüren çimento sektörü bugün Dünyada beşinci, Avrupa’da lider üretici, Dünyada ikinci büyük ihracatçı konumunda yer almanın haklı gururunu yaşıyor. Burada da, ülkemizdeki çimento sektörünün % 94’ünü temsil eden TürkÇimento’nun payının büyük olduğunu bilmek de bu gururumuzu perçinliyor.” dedi.
Şubat ayında başlayan Rusya-Ukrayna Savaşı’nın, küresel çapta olduğu gibi Türkiye’de de olumsuz etkiler yarattığına dikkat çeken Fatih Yücelik, şöyle konuştu: “Başta enerjide olmak üzere ciddi maliyet artışlarıyla karşı karşıya kaldık. Geçen yılın aynı dönemine göre Eylül 2022’de TL bazında, elektrik fiyatında yaklaşık %431, ithal kömür fiyatında yaklaşık %311, petrokok fiyatında yaklaşık %161, yerli kömür fiyatında da yaklaşık %186 artış gerçekleşti. Dolar kuru değişimi de aynı dönem için yaklaşık %115 arttı. Döviz kurlarındaki ve enerji birim maliyelerindeki bu yükseliş, enerji maliyetlerinin değişken maliyetler içindeki payının da halen %85’ler düzeyinde seyretmesine neden oluyor.”
‘Sürdürülebilirlik üreticiler için vazgeçilmez bir modele dönüştü’
Döviz kuru ve enerji maliyetlerindeki artışlara rağmen çimento sektörünün teknolojik ve sürdürülebilirlik yatırımlarına devam ettiğini belirten Fatih Yücelik, şunları söyledi: “Hepinizin bildiği üzere bugün artık sürdürülebilirlik konusu ticari hayatta varlığını sürdürmek isteyen üreticiler için vazgeçilmez bir modele dönüştü. Yeşil dönüşümde sektör olarak üzerimize büyük bir görev düştüğünün farkındayız. Bunlardan en önemlisi düşük karbonlu üretim yapmaktır. Düşük karbonlu üretimde stratejik uygulamaların ilk adımını da üreticilerin sürdürülebilirlik dönüşüm programı oluşturması olarak görüyoruz. Bildiğiniz gibi, çimento sektöründe enerji verimliliği yatırımları, biyokütle kullanımı, atık ısıdan elektrik üretimi, katkılı çimento üretimi konularında, büyük yatırımlar yapılıyor. Atık ısıdan elektrik üretiminde devlet teşviki olmaksızın 16 fabrikada, 25 hatta kurulu atık ısı geri kazanım tesisleriyle 141,5 MW kurulu güce ulaşmış durumdayız. Bu sayede 570 bin hanenin günlük tüketimine denk gelen elektrik enerjisi ihtiyacı sadece prosesten çıkan atık ısı ile karşılanıyor.”
Sektörün çatı örgütü olan TÜRKÇİMENTO üyeleri tarafından 2021 yılında 2,8 milyon ton alternatif hammadde, 1,5 milyon ton alternatif yakıt kullanıldığını söyleyen Fatih Yücelik, “Alternatif yakıt kullanımıyla 740 bin ton petrol koku eşdeğerinde ithal yakıt tasarrufu sağlandı. Böylelikle sektörün toplam enerji tüketiminin %8,1’i alternatif yakıtlardan elde edildi. TÜRKÇİMENTO olarak yapılacak Ar-Ge faaliyetleri ve alternatif hammadde kullanımının yaygınlaşması ile önemli bir maliyet oluşturmadan emisyonların azaltılabileceğini düşünüyoruz. Yenilenebilir enerji yatırımları ile de elektrik iletim hatlarındaki yatırım ihtiyacının azaltılabilmesi, enerji kalitesinin artırılabilmesi ve üretim noktasında tüketim gerçekleştiği için enerji kayıplarının azaltılabilmesi mümkün hale gelecektir.” dedi.
Global çimento sektöründe neler oluyor?
Seminerin açılışında konuşan Avrupa Çimento Birliği (CEMBUREAU) CEO’su Koen Coppenholle ise Avrupa’da Çimento ve Yapı Malzemeleri Sektöründeki Son Gelişmeleri katılımcılarla paylaştı. Koen Coppenholle konuşmasında, Avrupa Birliği’nin en büyük 10 inşaat şirketinin 2030 yılına kadar yüzde 40 ila yüzde 70 düzeyinde karbon ayak izini azaltma hedefi olduğunu belirtti.
Coppenholle, “İklim konusu Avrupa’da sadece çimento sektörünün karşılaştığı bir durum değil. İklim konusu artık bir sadece bir hedef olarak ele alınmıyor. Hükümetler de hedeflerle bağlanmış durumda. İklim değişikliği giderek aratan bir öneme sahip olacak. Yatırım bankaları, yatırımcılar sektörü daha yeşil bir hale getirmemizi bekliyorlar.” diye konuştu.
Coppenholle, enerji tedariki konusuna da değinerek AB’nin enerji üretiminin kendi ihtiyaçlarının sadece yüzde 41.7’sini karşılayabildiğini söyledi.
Coppenholle şöyle konuştu: “AB enerji ihtiyacının yüzde 57.5’ini ithalattan karşılarken, ihtiyaç duyduğu doğal gazın yüzde 45’ini de Rusya’dan temin etmektedir. Avrupa’nın enerjide Rusya’ya olan bağımlılığı görüyoruz. 2022 de bu tedarik oranı yüzde 14’e indi. AB meydana gelen enerji açığını kompanse etmek için çeşitli çalışmalar yürütüyor hidrojen de bunlardan biri. Ayrıca doğalgaz fiyatı Avrupa da elektrik fiyatlarını da belirliyor. Avrupa’nın enerji konusunda bağımsız olması için yeterli yatırımların yapılmadığı görülüyor.”
İnşaat üretiminin, GSYİH gelişimine paralel olarak 2024'e doğru önemli ölçüde yavaşlamasının beklendiğini ifade eden Coppenholle, “Avrupa’da inşaat sektörünün pandemiden sonra bir miktar yükselmesine karşı Rusya ve Ukrayna savaşı nedeniyle tekrar düşüş yaşamasını bekliyoruz.” dedi.
Açılışa katılan Çimento ve Beton Birliği CEO’su Thomas Guillot ise global çimento sektöründeki en son gelişmeleri aktardı. Guillot, şunları söyledi: “Bizden daha düşük karbonlu beton ve çimento bekleniyor. Ancak genel olarak bakıldığında son yıllarda bütün sektörlerde yapılan hiçbir yenilikçilik karbonu indirmedi. Karbonu sadece Covid-19 düşürdü. Çimento sektörü olarak bu yönde bir planımız var ve bir planı olan az sayıda sektörden biriyiz. Bu çarçevede yapılan çalışmalarla klinker oranımızı yüzde 20 azalttık.”
Karbon fiyatlandırması ile ilgili sağlıklı bir mevzuat oluşturulması gerektiğini vurgulayan Guillot, “Bu konuda 1.5 milyar Euro fon ayrılmış durumda. 17 sektörden 4’üne karbon yakalama desteği verildi. Çimento da bunlardan biri. Covid-19 pandemisinde parayı getirdiler aşı çıktı. Şimdi de para hazır. Dekarbonizasyon konusunda ton başına 85 dolar veriliyor, ama bu rakam eş sektörlere göre ucuz. Örneğin alüminyumda bu rakam 200 dolar.” diye konuştu.
CEMINT programı ilk kez bu yıl başlatıldı
Pandemi nedeniyle bu yıl gerçekleşen seminer ve sergi; Türkiye’deki çimento endüstrisini ulusal ve uluslararası tedarikçilerle buluşturdu. Üreticilerin son gelişmeleri takip etmesi açısından önemli olan etkinlik, katılımcılara iş alanlarını kıyaslama şansı verirken yeni yatırımları değerlendirme fırsatı da yaratıyor.
Yeşil Dönüşümde Çimentonun Geleceği ana teması ile düzenlenen program, “Çimento Sektörü Sürdürülebilirlik Yaklaşımları, Döngüsel Ekonomi- Yeşil Ürün Çerçevesinde, Sürdürülebilir ve Rekabetçi Üretim, Enerjide Yeşil Dönüşüm, Dijital Çimento, Yeşil Çimento, Gelişen Teknolojiler ve İnovasyon, Döngüsel Ekonomide Sürdürülebilir Finans ve Sektör Diğer Konuları” başlıkları altında gerçekleşti.
Bu yıl bir yenilik olarak etkinliğin ilk günü "2023'e Küresel Bakış" temalı CEMINT programı ile başladı. CEMINT 2022’de 2023 yılı çimento sektörü dış ticaret öngörüleri ve ihracat yol haritasının belirlenebilmesi ve pazarların çeşitlendirilmesi konularında sunumlar yapıldı.