Çimento, Cam, Seramik ve Toprak Ürünleri İhracatçıları Birliği’nden (ÇCSİB) yapılan açıklamaya göre, "Turkish Cement" markasıyla faaliyetlerini sürdüren Türk çimento sektörünün temsilcileri, Sapanca'da Çimento Sektör Çalıştayı düzenledi.
Çalıştayda ihracat pazarları, sektörün önündeki fırsatlar ve engeller, başta deprem felaketi olmak üzere yurt içindeki gelişmelerin sektöre etkileri gibi konular ele alındı.
Zirvenin açılış konuşmasını yapan ÇCSİB Başkan Yardımcısı Akçay, sektörün, geçen yıl özellikle enerji maliyetlerindeki artış nedeniyle başta bazı pazarlardaki rekabet güçlerinin azaldığını aktarırken, "Enerji yoğun bir sektör olduğumuz için özellikle enerjisini kendi üreten veya düşük maliyetle karşılayan ülkelerin uyguladıkları düşük fiyat politikalarıyla rekabet etmemiz kolay değil. Ancak bu yıl enerji başta olmak üzere üretim maliyetlerinin düşmeye başlaması, bize bu pazarları yeniden domine etme imkanı verecek." değerlendirmesinde bulundu.
Makro ekonomik ve jeopolitik gelişmelerin Türk çimento sektörünün lehine ilerlediğini belirten Akçay, navlunda yaşanan artışın Uzak Doğu'daki ihracatçıları olumsuz etkileyeceğini ve bu durumun Batı pazarlarında ülkeye avantaj sağlayacağını anlattı.
Akçay, ABD'deki ekonomik gelişmelerin konut piyasasını olumlu etkilemesini beklediklerine işaret ederek, "ABD halihazırda bizim en büyük ihracat pazarımız. altyapı ve endüstriyel faaliyetlerini güçlü şekilde devam ettiriyorlar, biz de sektör olarak bunların bize olumlu yansımasını özellikle 2024 yılından itibaren daha fazla göreceğiz." ifadesini kullandı.
"Üretim kapasitesi fazlamız var"
Kahramanmaraş merkezli deprem felaketi nedeniyle çimento sektörünün ana gündeminin yurt içi piyasa olduğuna da dikkati çeken Akçay, şunları kaydetti:
"İhracat bizim için her zaman çok stratejik ancak hem deprem bölgesindeki kentlerimizin yeniden inşası hem de deprem kuşağındaki diğer kentlerimizin dönüşümü için gerekli çimentonun karşılanması, bu yıl ve önümüzdeki 5 yıllık süreçte ana hedefimiz olacak. Ancak iç piyasa talebini karşılayacak olmamız, ülkemize katma değer sağlama açısından da kritik öneme sahip olan çimento ihracatımızın sekteye uğrayacağı anlamına gelmiyor. Çünkü sektörümüz yıllık 120 milyon ton üretim kapasitesine sahip. Sektör olarak yaklaşık 40 milyon ton üretim kapasitesi fazlamız var. Hizmet kalitemiz, ürün yelpazemiz ve sektörümüzün dünya genelindeki itibarıyla bunu yapabilecek güce sahibiz."