Çimento Sektörü Büyümeye Devam Ediyor



Tüzün, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk çimento sektörünün, inşaat kolundaki büyümeye paralel olarak gelişimini sürdürdüğünü söyledi. Geçen yıl iç satışta 65 milyon, ihracatta ise 10,7 milyon ton rakamını yakaladıklarını dile getiren Tüzün, sektördeki büyümenin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğuna işaret etti.

Reklam Goruntulenme Bolumu



İç satışların kendilerini motive ettiğini anlatan Tüzün, "Bu yılki çimento satışını yaklaşık yüzde 5 büyümeyle 68 milyon tonla kapatacağız. Tüm olumsuzluklara rağmen büyümeye devam ettik. Gelecek sene için de benzer bir büyüme bekliyoruz. Kentsel dönüşüm, mega projeler, altyapı yatırımları, konut sektörüne olan talep devam ediyor. Bu çalışmaların inşaat sektörünü canlı tutacağını, dolayısıyla çimento sektörüne destek olacağını düşünüyoruz." dedi.

"Sektör uzak pazarlarla toparlanıyor"


Hedef pazarların kendi tesislerini kurmaları nedeniyle dış satışta daralmalar görüldüğünü belirten Tüzün, geçmişte 20 milyon tona varan ihracatın 10-12 milyon ton bandında sabitlendiğini ifade etti.

Rusya'nın kendi talebini karşılar duruma geldiğini, Irak pazarında da benzeri bir gelişme yaşandığını anlatan Tüzün, "Şu anda Libya ve Afrika'nın batısındaki ülkeler en önemli pazarlarımız. Bu ülkelerde de çimento fabrikaları kurulmaya başlanıyor. Öte yandan uluslararası rekabet de çok kızıştı. Çünkü İran, liberalleşme kararıyla elindeki kapasite fazlasını ihracata yansıtmaya başladı. Enerji maliyetlerinin çok düşük olması nedeniyle İran ile fiyat rekabeti çok zor. Sektör, ABD gibi uzak pazarlardan gelen taleple toparlanıyor." diye konuştu.

Tüzün, 2019'da 110 milyon ton üretime ulaşacaklarını kaydetti.

"Bütün yatırımlara teşvik verilmesi doğru değil"

Sektörün üretim kapasitesiyle iç tüketim rakamları karşılaştırıldığında, 25 milyon tonluk kapasite fazlası olduğunun görüldüğüne dikkati çeken Tüzün, şöyle devam etti:"Bu fazlanın yaklaşık 10 milyon tonu ihracata yöneliyor, ama hala üretim fazlası var. Bir yandan da yeni yatırımlar devam ediyor. Türkiye geneline baktığımız zaman inşaat sektörü canlı bir sektör, talep var. Buna bağlı sektöre bir yönelim var, ancak biz bunu çok anlamlı bulmuyoruz. Sermayenin verimli kullanılmadığını düşünüyoruz. Yatırım yapacak kuruluş ve kişilere söyleyeceğimiz bir şey yok. Bütün yatırımlara teşvik verilmesinin doğru olmadığını düşünüyoruz. Teşvik verilmeden önce o bölgedeki ihtiyaç durumuna bakılmalı. Çimento aslında lokal bir üründür. O lokasyonda bir ihtiyaç ve üretim eksiği varsa teşvik verilebilir, ama böyle bir durum yoksa bu, sermayenin verimsiz kullanılması anlamına gelir. Dolayısıyla yeni yatırımların ekonomimiz açısından çok yararlı olduğunu düşünmüyoruz."

En ucuz çimento
"Çimentoda rekabet ihlali" eleştirilerini de değerlendiren Tüzün, şikayetlerin sektörün oligopol yapısından kaynaklandığını, Rekabet Kurumu'nun hazırladığı raporda da doğrudan "rekabet ihlali" olduğuna dair bir tespitin bulunmadığını ileri sürdü.

Türkiye'deki çimento fiyatının Çin'den sonra dünyadaki en düşük çimento fiyatı olduğunu iddia eden Tüzün, şunları kaydetti: "Çimentonun konut maliyeti üzerindeki etkisi yüzde 3 civarında. Konut fiyatlarına baktığımızda son 5 yılda yüzde 14 artış görülüyor. Çimentodaki artış ise enflasyonun altında. 'Çimento fiyatları arttı konut maliyetleri arttı' yaklaşımı doğru değil. Maalesef şikayeti seven bir yapımız var, mutsuz olan herkes birbirini şikayet ediyor. Bu doğal bir şey, ancak 'her şikayet edilen konuda da bir durum vardır' diye tespitte bulunmak yanlış."