Çimento İhracatına Kısıtlama Sektörün de Sonunu Hazırlar

Mal bulunamadığı gerekçesiyle fiyatı düşmeyen çimentoda ihracatı, karbondioksit vergisi tehdidi ile kesmeye çalışan hükümet, şimdi de yakın takibe aldı. Çimento Müstahsilleri Birliği Başkanı Adnan İğnebekçili, ihracatın zorlaştırılmasının sanayiinin sonunu getireceğini öne sürdü.

Toplu konut üretiminin yavaşlamasına neden olan inşaat malzemelerindeki yükselişe engel olmak isteyen hükümet, mal bulunamadığı gerekçesiyle fiyatı yüksek seyreden çimentoyu 13 Temmuz'da Resmi Gazete'de yayınlanan tebliğ ile ihracatı kayda bağlı mallar listesine aldı. Kararın öncesinde ihracatçı birlikleri tarafından izlenen çimento ihracatını artık Dış Ticaret Müsteşarlığı takip edecek. Tebliğ çimento bulamamaktan ve fiyatların yüksekliğinden şikayet eden müteahhitler tarafından olumlu karşılandı ama çimento ihracatçıları ihracata getirilecek kısıtlamanın, sektörün sonu olacağını söyleyerek tepki gösterdi.

Hazır beton, çimento, demir çelik, cam gibi belli başlı inşaat malzemelerinde gözlenen aşırı yükseliş toplu konut üretimini yavaşlattı. Toplu Konut İdaresi Başkanlığı (TOKİ) ilk etapta toplam 6 bin konutun üretimini kapsayan 16 ihaleyi iptal etti, 130 bin konutu kapsayan ihalelerin de "Piyasalar düzelene kadar" askıya alındığını açıkladı. Bu da bu yıl alt gelir grubuna yönelik olanlarla birlikte 194 bin konut üreten TOKİ'nin frene basması anlamına geliyor.

Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği'nin Temmuz 2006 raporuna göre çimentonun konut maliyetindeki payı yüzde 4. Ortalama 100 metrekare konutun inşası için 12-16 ton çimento kullanılıyor. Buna karşılık Türkiye'de toplam çimento üretimi 42 milyon, iç piyasada çimento talebi ise 35 milyon ton. İşte üretimde fazlalık olmasına rağmen müteahhitlerin piyasada mal bulamaması, çimento üreticilerinin "fiyatları yükseltme oyunu" olarak değerlendiriliyor. Kısıtlamanın gerekçesi de bu iddialar.

Çimento ihracatına yönelik kısıtlamayı olumlu değerlendiren Türkiye İnşaat Müteahhitleri İşveren Sendikası (TİM-SE) Başkanı Nazım Aygün, çimentoda fiyatı düşürecek esas gelişmenin ihracatı yasaklamak olacağını ve olağanüstü durumlarda hükümetin ihracatı yasaklama yetkisi olduğunu öne sürüyor. İhracatın kayda alınmasının bunun bir hazırlığı olduğunu düşünen Aygün, "Hükümet ihracatı durdurduğunda çimento fiyatı mecburen düşecek. Üretici yurtdışına sattığı 30-40 dolarlık fiyatlarla ürününü iç piyasaya satacak. Çünkü belli yatırımları yapmışlar ve eriştikleri kapasiteyi kullanmaları gerekiyor" diyor.

Kısıtlama gaftır, sanayiinin sonu olur
Türkiye Çimento Müstahsilleri Birliği (TÇMB) Başkanı Adnan İğnebekçili ise nisan-mayıs aylarında iç talepteki patlama nedeniyle çimentoda sıkıntı yaşandığını ama şu anda Türkiye'nin hiç bir yerinde sıkıntı olmadığını belirtiyor. İğnebekçili, şöyle devam ediyor:

"Şu anda kimse mal bulamıyoruz, diyemez. Biz rekabet gücümüz, ihracattaki başarımızla Avrupa çimento sektöründe çok müstesna bir yere geldik. Böylesine yılların emeği ile büyüttüğümüz sektöre darbe vurmaya çalışıyorlar. Çimento ihracatına kısıtmalara, kayda tabi mallar listesine almak gibi davranışlar, vergi tartışmaları saçma şeyler. Avrupada ülkeler kendi sanayicilerini korumak için ithalata vergi koymaya çalışıyor ve koyamıyorlar. Biz şimdi onların yapamadığını kalkıp kendi sanayicimize yapmaya çalışıyoruz. Bu gaftır, hiç bir ülkenin aklı başında idarecisi kendi sanayisinin sonunu getirecek böyle bir öneri sunamaz. İhracat zaten yılın ilk yarısında yüzde 40 düştü. Bu davranışlar sadece eleştirenlere şirin görünme çabasıdır."

Nuh Çimento Sanayi Yönetim Kurulu Başkanı Atalay Şahinoğlu da bu tür kararların yalan yanlış bilgilerle alındığını ileri sürüyor. Şahinoğlu, ihracatı zorlaştırmak ya da engellemek gibi bir girişim varsa bu durumda bu girişimi yapanların çimento üreticilerinin tüm üretimini almak zorundu olduğunu da söylüyor ve "Serbest piyasada çalışan bir memlekette böyle şey olur mu? Eğer iç pazarda satabiliyorsam zaten ihraç etmem ki" diyor.

Vinç kirası ona katlandı
TOKİ'nin daha önce yapılan sosyal konut ihalelerinde 300 YTL civarında gerçekleşen metrekare fiyatı, inşaat malzemelerindeki artışla birlikte 400 YTL'nin üzerine çıktı. TOKİ yetkilileri, "Vinç kiraları bile fırladı. Biz işe başladığımızda aylık bin dolar seviyesinde olan vinç kirası, şimdi 10 bin doların üzerinde. Bu maliyetler vatandaşa yansıyor. Çünkü biz Hazine'den kaynak almıyoruz. Bu fiyatlarla ayda 400-500 YTL taksitle ev veremeyiz. Bu nedenle üretimi durdurduk" diyor.

Demir fiyatı yüzde 12 düştü
Döviz kurlarındaki gevşemeyle birlikte inşaatın ana malzemelerinden biri olan demir-çeliğin fiyatı yüzde 12 düştü. Demir Çelik Üreticileri Derneği Genel Sekreteri Veysel Yayan, demir-çelik fiyatını belirleyen unsurun dış piyasalar ve döviz kurları olduğunu, doların 1.70'ten 1.60'a gerilemesiyle demir-çelik fiyatının da bin 100 YTL'den bin YTL seviyesine indiğini söyledi. TOKİ'nin iptallerinin demir- çelik fiyatlarına etkisinin olmadığını belirten Yayan, "Şu an demir-çelik talebinde azalma yok, çünkü devam eden yatırımlar talebi canlı tutmaya devam ediyor. Yılın ilk dört ayında demir- çelik tüketimi yüzde 35 artmıştı. Belki bu seviye önümüzdeki aylarda yüzde 20'lere iner ama sektör makul büyümesini sürdürür" dedi.