Çimento Fabrikaları Karayı Ak Yapmış!

Maraş’ın Pazarcık ilçesindeki Narlı Ovası’nda çimento fabrikası kurulmasına karşı sesler yükseliyor. Köylüler, doğaya sahip çıkmak için yeni bir mücadele filizlendirirken, Beyaz Adımlar Platformu da fabrika projeleri kapsamında alınan Çevre Etki Değerlendirmesi (ÇED) raporunun yürütmesinin durdurulması ve iptali istemi ile dava açtı.

Gaziantep İdare Mahkemesi’nde geçen hafta açılan davaya, Jeoloji ve Metalurji Mühendisleri Odaları da müdahil oldu. Ekleriyle birlikte yaklaşık 300 sayfalık dava dilekçesinde, her iki fabrikanın ÇED raporunun, o ovada sanki bir çimento fabrikası varmış gibi hesaplandığı, ancak çanak biçimindeki ovada, iki çimento fabrikasının işletilmesinin büyük zararlara yol açacağına dikkat çekildi. Fabrikaların, 3 kilometre arayla kurulmasının planlandığına işaret edilen dilekçede, toprağın, havanın ve suyun emisyon oranının da hesap edilmediğine vurgu yapılıyor.

ÇED raporunda, bölgede, endemik bitki ve hayvan türü olmadığı iddia edilirken, Doğa Derneği’nin verilerine göre bölgede 3’ü tek endemik olmakla beraber 40 bitki türü bulunduğu dilekçede sunuluyor. Türkiye’nin verimli tarım alanlarından biri olan ve köylülerin bu şekilde geçimini sağladığı köyde, şirketlerin kendi tuttuğu çevre mühendislerine yaptırdığı araştırmaya göre, “köy tarıma elverişli değil!” Dilekçede ise Narlı’da, pamuk, buğday, domates, karpuz, patates başta olmak üzere her türlü sebze ve meyve yetiştirildiği belirtiliyor.

Raporu avukat buldu!
Çimentocu şirketlerin ÇED raporunda, DSİ Genel Müdürlüğü 20’nci Bölge Müdürlüğü’nden yöre ile ilgili hidrojeolojik bilginin verilmesi talebine, kurum tarafından “Böyle bir çalışma olmadığı” cevabı alındığı bildiriliyor. Dava dilekçesinde ise DSİ Kütüphanesi’nden edinilen “Maraş Ovaları” adlı rapor, ek olarak sunularak, “Bu rapor, ÇED olumlu görüşü verilirken ne kadar özensiz ve yanılgılarla örülü bir inceleme ve araştırma yapıldığının en somut delilidir” deniliyor. Avukatlar, bu nedenle DSİ yetkilileri hakkında, “görevi ihmal ve kötüye kullanma” iddiasıyla önümüzdeki günlerde suç duyurusunda bulunacaklar.

Bölgede kurulu Kartalkaya Barajı ve sulama sisteminin, Narlı Ovası’nda sulu tarımı olanaklı kılmasının yanı sıra, Antep’in içme suyunu da karşıladığına dikkat çekilen dilekçede, fabrikanın kurulması halinde oluşacak kirlilikten içme suyunun ve büyük yatırımlarla yapılan tesislerin işe yaramaz hale geleceğine vurgu yapılıyor.

Dilekçedeki çarpıcı verilerden biri ise salt ticari kaygılar nedeniyle fabrikaların Doğu Anadolu fay hattının geçtiği, Urfa-Antep yoluna yakın yerde kurulmak istenmesi. Dilekçede, bu durumun işletmeci açısından bile büyük risk taşıdığına değiniliyor. Özellikle Hititler’den kalma tarihi zenginlikler de barındıran bölgenin, bu konumuna da dikkat çekilen dilekçede, yörenin tarihsel zenginliklerinin açığa çıkartılması isteniyor.