Hükümetin 21 Mart’a kadar yapılacak vaat ve eylemlerinin son bölümünü içeren iki torba yasa tasarısı TBMM Başkanlığı’na sunuldu. Tasarılardan birine Ak Parti’nin 2011 seçimlerinde gündeme getirdiği “çılgın projeler” arasında yer alan ve uzun süre konuşulan ve geçtiğimiz haftalarda güzergahı değiştirilen Kanal İstanbul Projesi’ne yönelik maddeler de yer aldı.
Buna göre, Marmara Denizi ile Karadeniz arasında yapımı planlanan Kanal İstanbul Projesi için İmar Kanunu’na “su yolu” tanımı ekleniyor. Tasarıda, su yolu, “imar planı kararıyla yapay olarak oluşturulan ve deniz araçlarıyla ulaşımın sağlandığı su geçidi” olarak tanımlandı. Tasarının yasallaşmasının ardından bu proje ile ilgili imar planı çıkarılacak. Kanal İstanbul Projesi ile ilgili maddelere göre “su yolu” olarak gösterilen alanlardaki kamu taşınmazları satılamayacak, başka amaçlarla kullanılamayacak.
Taşınmaz takası olabilecek
Habetürk'ten Ahmet Kıvanç'ın haberine göre, yapılacak su yoluna isabet eden Hazine ve özel idareye ait arazi ve arsalar, belediye ve il özel idareleri tarafından satılamayacak ve başka bir maksat için kullanılamayacak. Kamulaştırma maliyetini azaltmak amacıyla, Kanal İstanbul güzergahındaki taşınmazlara karşılık, imar payı olarak alınmış başka taşınmazlar verilebilecek.
Kentsel dönüşüm
Riskli alan, kentsel dönüşüm ve gelişim alanı olarak belirlenen yerlerde bulunan Kaçak yapılara, kentsel dönüşümü kabul etmeleri şartıyla geçici olarak elektrik, su ve doğalgaz bağlantısı yapılacak. Geçici abonelik süresi 5 yılı geçemeyecek. Dönüşüm ve yenileme uygulamalarının uzaması halinde, 5 yılı geçmemek üzere geçici abonelik süresi uzatılacak. Bu hüküm, 1 Kasım 2015 tarihinden önce yapılan yapılarda uygulanacak.