Önceden Alınan Konut Kredileri Mortgage Sistemine Dahil Olacak

Mortgage tasarısıyla şimdiye kadar kullanılan bütün konut kredilerinin sisteme dahil olacağı, ancak girmek istemeyenlerin dilekçe vermesi gerekeceği belirtildi. TBMM Plan ve Bütçe Alt Komisyonu'nda uzunca bir süredir sisteme girmek isteyenlerin mi, yoksa girmek istemeyenlerin mi dilekçe vermesi gerektiği üzerinde tartışma yapıldığı öğrenildi. Bankaların mortgage sistemine girmek istemeyenlerin dilekçe vermesini talep ettiği belirtilirken Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nın ise girmek isteyenlerin dilekçe vermesini savunduğu ve bunun tüketicinin lehine olacağını gündeme getirdiği bildirildi. Ağırlıklı görüş ise girmek istemeyenlerin dilekçe vermesi gerektiği yönünde.

Alt komisyonda çalışmaları tamamlanma aşamasına gelen mortgage sistemini düzenleyen tasarının nisan ayında üst komisyonda görüşülmesi bekleniyor. Şimdiye kadar yapılan en önemli tartışma, mortgage yasal düzenlemesi çıktıktan sonra konut kredisi kullananların durumu oldu. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı temsilcileri, daha önce konut kredisi almış yaklaşık 210 bin kişi olduğunu, bunların şimdiye göre daha yüksek faizden kredi aldıklarını belirterek "Eğer sisteme girmek isteyenlerin dilekçe vermesi şartı getirilirse bankalar, yeni faizlerle cazip imkânlar getirir. Çünkü mortgage sisteminde yüksek faizden aldıkları kredinin tamamını kapatıp düşük faize geçmek isterlerse yüzde 2 cezası var. Bu nedenle girmek isteyenlerin dilekçe vermesi gerekir" dediler.

Girmek istemeyene dilekçe hakkı
Buna karşılık bankalar 2005 yıl sonu itibarıyla 12.4 milyar YTL'ye ulaşan konut kredilerinin mortgage sisteminin yasal zemini oluştuktan sonra menkul kıymetleştirilerek ikincil piyasada satılmaya başlayacağını, eğer sisteme dahil olmak isteyenin dilekçe vermesi gerekeceği yönünde bir düzenleme olursa; bu kredilerin ikincil piyasada işlem görmesinde sorun olacağını, tek tek kişilerin dilekçe vererek sisteme girmelerinin beklenmesinin gerekeceğini kaydettiler. Komisyonda da bankaların bu taleplerinin uygun görüldüğü ve sisteme girmek istemeyenlerin 3 ay içinde dilekçe vermesine yönelik bir düzenlemenin ağırlık kazandığı bildirildi.

Ayrıca bankaların aldıkları konut kredisini ödeyemeyenler için yapacakları hacizde "seçim şartı" getirileceği bildirildi. Bankalar ya ipotekli mal üzerinden ya da kredi kullanan kişinin diğer malları üzerinden haciz yapabilecekler. Alt Komisyon'da bir başka değişikliğin yine krediyi kullanan kişinin borcunu ödeyememesi ile gündeme gelen hacizden sonra, bankaların kendi bünyelerine aldıkları konutları icrada satarken KDV oranının yüzde 1'e düşürülmesi yönünde olduğu anlatıldı. Banka, haczettiği konutu satarken yüzde 18 üzerinden KDV öderse maliyeti yükselteceği, bu nedenle hacizden sonra bankanın yapacağı satışta KDV'nin yüzde 1'e indirilmesinin kararlaştırıldığı belirtildi.

Sistem nasıl işleyecek
Sade bir vatandaş müteahhitten ev satın alacak.
Gayrimenkul değerleme uzmanları evin değerini belirleyecek.
İpotek kredili konutlar zorunlu olarak sigortalandırılacak.
Evin değerinin en az dörtte biri peşin ödenecek.
Kalan kısmı için bankalardan mortgage kredisi alınacak.
Banka, kredi karşılığı ipotek senedi düzenleyecek.
Senetler havuzda toplanacak. İpotek Finans Kuruluşu (İFK) kurulacak.
Bankalar, portföylerindeki senetleri komisyon karşılığı İFK'ya devredecek.
Banka isterse bunu kendi bünyesinde de tutabilecek.
İFK, ipotek senetlerini menkul kıymete dönüştürecek.
Ödeme riski konusunda sigortacılık sistemi de devreye girecek.