Çevreyle İlgili Yasa Düzenlemesi Yeniden Gündemde



Ülke, dört bir yanda yaşanan çevre kirliliğinin yanı sıra denizlere hızla yayılan müsilajla sarsılırken hükümet, çevre politikalarından geri adım atmıyor. Üç kez Meclis’e sunulduğu halde tepkiler nedeniyle yasalaşmayan Tabiat ve Biyolojik Çeşitliği Koruma başlıklı düzenleme “Tabiat” ifadesi çıkarılarak yeniden gündeme getiriliyor. Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından hazırlanarak görüşe açılan Biyolojik Çeşitliliği Koruma Kanun Teklif Taslağı’na göre; Cumhurbaşkanı, tür veya habitat koruma alanlarında faaliyet yürütülmesine “milli güvenlik, doğal afet ve genel sağlık açısından zorunluluk” gerekçesiyle izin verebilecek.

BirGün’den Nurcan Gökdemir’in haberine göre; düzenleme ilk kez 25 Kasım 2010’da TBMM’ye sunuldu. Büyük tepki çeken ve seçim kararı alınana kadar yasalaştırılamayan tasarı, bir kez daha 17 Mayıs 2012’de Meclis’e geldi. Tüm ülkede çevre talanına yol açacağı, çevrenin korunması değil yıkımının amaçlandığı gerekçesiyle tepki çeken düzenleme, yine yasalaşamadı. Bu kez 15 Mayıs 2017’de tasarıı Meclis’e gönderildi ancak yine sonuç alınamadı.

Reklam Goruntulenme Bolumu

5 yıldan bu yana rafta bekleyen düzenleme yeniden gündeme geliyor. 22 Maddeden oluşan yeni metin ilk ismindeki “tabiat” sözcüğü çıkartılarak Biyolojik Çeşitliliği Koruma Yasa Teklifi olarak ilgili kurumların görüşüne açıldı ve Mart ayı sonuna kadar görüşler alındı. Denizlerdeki müsilaj tehdidi nedeniyle kısa süreli de olsa frene basan iktidarın yasama yılı sona ermeden teklifi Meclis’ten geçirmeyi hedeflediği öğrenildi.

Gerekçe koruma
Teklif taslağının genel gerekçesinde, mevcut kanunlarda biyolojik çeşitlilik bileşenlerinin belirlenmesi, izlenmesi, türler, habitatlar ve genetik kaynakların korunması, genetik kaynaklara erişim ve fayda paylaşımı, biyolojik çeşitliliğe ilişkin bilgi ve verilerin paylaşımı ve biyokaçakçılıkla mücadele konularında ikincil düzenlemelere dayanak oluşturabilecek açık bir hüküm yer almadığı belirtildi. Düzenlemenin, bunlara hukuki açıklık kazandırılması ve uygulamada yaptırım gücü sağlanması amacıyla hazırlandığı bildirildi. Bunun BM Biyolojik Çeşitlilik Sözleşmesi başta olmak üzere birçok uluslararası sözleşmeden kaynaklanan taahhütlerin yerine getirilmesinin yanı sıra, AB müktesebatına uyum açısında da gerekli olduğuna dikkat çekildi.

Haberin tamamına linkten ulaşılabilir.