Gayrimenkul kuruluşlarının geliştirdiği son projelerde,
sürdürülebilir yaşama uygun, çevreye dost yapılar ağırlık kazanmaya başladı.
Enerji ve su kaynaklarının etkin kullanılmasına ağırlık verilen bu projeler
arasında, Milpa’nın Esenyurt’ta ki Milpark Konutları, Propa İnşaat’ın Sarıyer
Park projesi, Soyak’ın Mavişehir projesi, A-Z Yapı’nın Meritlife Kent projesi,
Doğa Gayrimenkul’ün Emirgan Evleri, Selenium Country, Doğa Meşepark, Teknik
Yapı’nın Dilman Towers projesi ve Sinpaş GYO’nin Lagün projesi var.
Küresel ısınmanın etkisini artırması, konut sektöründe rekabetin
sosyal alan, mimari gibi özelliklerden çevreye duyarlı uygulamalara kaymasına
neden oldu. Geliştirdikleri projelerde, enerji ve su kaynaklarının etkin
kullanılmasına ağırlık veren gayrimenkul kuruluşları, sürdürülebilir kalkınmaya
uygun çevreye dost yapıları peş peşe hayata geçirmeye başladı. Tüm bunların
sonucunda, Milpa’nın Esenyurt’ta gerçekleştirdiği Milpark Konutları’nda; günde
250 bin ton su arıtarak dairelerde su tüketimi yüzde 50 oranında tasarruf
sağlandı. Propa İnşaat’ın Sarıyer Park projesinde güneş ışığından yararlanılarak
aydınlık mekanlar yaratılırken, Soyak Mavişehir projesinde yalıtım sistemleri ve
ultraviyole filtreli çift camlar kullanıyor.
A-Z Yapı, Meritlife Kent projesinde evsel atıkları kağıt,
plastik, cam, teneke ve biyolojik olmak üzere ayrı ayrı toplanmasını sağlıyor.
Doğa Gayrimenkul Emirgan Evleri, Selenium Country ve Doğa Meşepark gibi
projelerindeki konutlarda, kimyasal boya yerine doğal malzemelere yöneliyor.
Teknik Yapı, Dilman Towers projesinde şebeke suyunun yanı sıra kuyu suyunu da
kullanıma sokarken, Sinpaş GYO da Lagün projesinde yer alan göletleri yağmur
suyunu biriktirerek oluşturuyor.
Yüzde 30’u son 30 yılda yok olan doğal kaynakların önümüzdeki
yıllarda daha da tükenecek olması, geleceğin konutlarını inşa eden firmaları da
önlem almaya yönlendiriyor. Firmalar, enerji ve su kaynaklarının etkin
kullanılması konusunda çevreye dost yapıları hayata geçirmeye özen gösteriyor.
Böylece, konutlar projelerinde sürdürülebilirliğin önümüzdeki yıllarda yoğun
olarak etkisini göstermesi bekleniyor.
Normal konuta göre pahalı
Sürdürülebilir kalkınma, insan ile doğa arasında denge kurarak
doğal kaynakları tüketmeden, gelecek nesillerin ihtiyaçlarının karşılanmasına ve
kalkınmasına imkan verecek şekilde bugünün ve geleceğin yaşamını ve kalkınmasını
programlama anlamına geliyor. Sürdürülebilir konut yapımı, geleneksel konut
yapımına göre daha fazla finansman gerektiriyor. Finansman farkını etkileyen
unsurlar arasında arazi kullanım oranı ve şekli, malzeme maliyetleri, altyapı
maliyetleri ve projelendirme maliyetleri yer alıyor. Sürdürülebilir yaşama uygun
inşa edilen konutların sayısının ve malzeme taleplerinin artmasıyla bu farkın
kapanması bekleniyor. Hem çevreye katkıda bulunmak hem de daha ekonomik
binalarda yaşamak isteyen yatırımcılar, son yıllarda küresel ısınma nedeniyle
çevreye duyarlı projelere yönelseler de, bu projelerin ek maliyet getirmesi
karşısında tereddüt ediyor. Ancak, bu projelerin uzun vadede kullanım getirisi
ve tasarruf sağlaması yatırımcıları ikna ediyor. Tüm bunları değerlendiren ve
çevrenin içinde bulunduğu tehlikenin farkında olan tüketiciler konut alımında
seçici davranıyor.
Sorumluluk bilinci bulunuyor
Gayrimenkul şirketleri de, projelerini inşa ederken
sürdürülebilir yaşam konusunda sorumluluk bilinciyle hareket etmeye başladı.
Buna göre; MİLPA, Esenyurt’ta hayata geçirdiği Milpark Konutları’nda; günde 250
bin ton su arıtarak daire başına yıllık su tüketiminde yüzde 50’ye varan
tasarruf sağlamayı hedeflerken, Propa İnşaat, Sarıyer Park’ta, güneş ışığından
fayda sağlamak ve aydınlık mekanlar yaratmak için geniş camlar ve yerden tavana
kadar camlı kapılar kullanıyor. Sürdürülebilir yaşam konusunda danışmanlık alan
Soyak, Mavişehir’de, yalıtım sistemleri ve ultraviyole filtreli çift camlar
sayesinde binalarda ısı kaybını azaltıyor. A-Z Yapı, Meritlife Kent projesinde
evsel atıklar konutlardan kağıt, plastik, cam, teneke ve biyolojik atık olarak
ayrıştırılmış halde toplanırken, Doğa Gayrimenkul konutlarında kimyasal boyalar
yerine ahşap malzeme kullanıyor. Teknik Yapı, Dilman Towers projesinde mevcut
şebeke suyunun daha az kullanılması için kuyu suyu kullanımını sağlarken, Sinpaş
GYO da Lagün projesinde yağmur suyunu projede yer alan göletlerde
biriktiyor.
Göletler için yağmur suyunu
toplayacak
Tüm üretim modelleri ve yaşam aktivasyonlarında ekosistemi
korumaya ve iyileştirmeye yönelik tedbirler alınmasının önemini vurgulayan
Sinpaş GYO Proje Koordinatörü Jülide Kazas, "Lagün projemizde, ısı kontrollü
camlarla ısınma ve soğutma için kullanılan enerji kullanımı indirgenmesine,
malzeme sarfiyatı ve israfı konusunda planlı hareket edilerek çevrenin
etkilenmesinin engellenmesine, yeşil alanların maksimum oranda kullanılmasına,
yağmur suyunun sulama sisteminde ve gölet beslemesinde kullanılmasına, geri
kullanıma uygun olacak kaynakların kirlenmeden ekosisteme dönüşünün sağlanmasına
ve göletlerde mümkün olduğunca biyolojik sistem kurgulayarak kimyasal ürün
kullanmadan arıtma yapılmasına özen gösterildi" dedi. Tüketicilerin çevreye
duyarlı projelere olumlu baktıklarını ifade eden Kazas, "Bu yatırımların
başlangıçta kendilerine ek maliyet getirmesi karşısında tereddütlü
davranıyorlar. Ancak bu konuda ilk yatırım maliyetine rağmen kullanım getirileri
ve tasarrufları tüketiciye olumlu geliyor" dedi.
Günde 250 bin ton su arıtacak
Doğan Grubu şirketlerinden MİLPA’nın İstanbul Esenyurt’ta
yapımına başladığı 1196 konutluk projesi Milpark Konutları’nda; Ekolojik Evsel
Atıksu Yönetimi (EKOSAN) yaklaşımı uygulanarak, Türkiye’de ilk kez bir konut
projesinde büyük oranda su tasarrufu sağlanması planlanıyor. EKOSAN yaklaşımı
ile Milpark’ta günde 250 bin ton su arıtılarak daire başına yıllık su
tüketiminde yüzde 50’ye varan tasarruf sağlanması hedefleniyor. Geri Dönüşümlü
Su Tasarrufu Sistemi ile Milpark Konutları’nda gri su olarak tabir edilen evsel
atık sular, site genelinde toplanarak, merkezi arıtma sistemi ile arıtılıp,
detarjanlanıp sadece klozet rezervuarları için tekrar kullanıma
verilecek.
Sürdürülebilir kalkınma için danışmanlık
aldık
Building Research Establishment standartları kapsamında
sürdürülebilir yaşam için binalarda gerekli olan koşullar ve standartlara
uygunluk konularında danışmanlık hizmeti aldıklarını söyleyen Soyak Kurumsal
İletişim Takım Lideri Fatma Çelenk, İzmir’deki Soyak Mavişehir projesinde,
sürdürülebilir yaşam konusuna yönelik çeşitli fiziki düzenlemelerde
bulunduklarını aktardı. Doğaya zarar verebilecek etkenleri olabildiğince
azaltmayı hedeflediklerini ifade eden Çelenk, Soyak Mavişehir’deki dairelerde
ozon tabakasına zarar vermeyen, klor içermeyen ve çevre dostu gazlarla çalışan
klimalar bulunduğunu belirtti. Çelenk, enerji tasarrufu sağlayan aydınlatmalar
ile bina içleri ve sitenin ortak kullanım alanlarındaki enerji tüketimini en aza
indirmeye çalıştıklarını aktardı.
Ağaçları kesmemek için 2.5 milyon dolar
harcadı
Teknik Yapı’nın Uphill Court projelerinde kullandığı tropikal
bitki örtüsünün, Uplife Park ve Uprise Elite projelerinde de kullanılacağını
aktaran Teknik Yapı Başkan Yardımcısı Umut Durbakayım, "Tropikal bitki örtüsünü
tercih etmemizin en temel nedeni giderek daha da değer kazanan su sarfiyatını
asgariye indirmek" dedi. Kadıköy’ün Erenköy Bölgesi’nde yükselen Dilman
Towers’ın inşa edildiği arazinin, tek parça halinde ağaçlar içinde olduğunu
vurgulayan Durbakayım, sözlerini şöyle sürdürdü: 12 dönüm alan üzerinde çok
fazla blok yapmak yerine 27 katlı iki yüksek blok inşa ederek tek bir ağacın
bile kesilmemesini sağladık. 90 metrelik kuleleri eski binaların yerine inşa
ettik. Teknik Yapı, inşaat sahasının etrafındaki ağaçlara zarar vermemek için
temel çukurlarının yan çeperlerinde çivileme yöntemi ile zemin stabilizasyonu
sağladı. Sadece bu farklı yöntem için 2,5 milyon dolar harcandı."
Evsel atıklar ayrıştırılıyor
A-Z Yapı’nın Meritlife Kent projesinde Avrupa Birliği
normlarında çevreye duyarlı, doğaya saygılı bir yaklaşım sergilendiğini belirten
Meritlife Projeleri Pazarlama ve Satış Koordinatörü Nesrin Göken, önceliği
çöplerin ayrıştırılmasına verdiklerini vurguladı. Belediyeden destek alarak
çöplerin özel konteynerlarda toplanmasının ve geri dönüştürülmesinin
hedeflendiğini söyleyen Göken, "Bu amaçla evsel atıklar konutlardan kağıt,
plastik, cam, teneke ve biyolojik atık olarak ayrıştırılmış halde alınacak.
Kendi özel konteynerlerinde biriktirilerek belediye tarafından çöp dönüşüm
merkezine ulaşımı sağlanacak" dedi. Dünya üzerinde sürdürülebilir kalkınmanın
yer edinebilmesi için herkesin bunu destekleyici faaliyetler içinde olması
gerektiğini ifade eden Göken, "Konut üreticisi olarak sadece yaşam alanları
değil yaşanabilir çevreler yaratmak istiyoruz. Hedef kitlemizle birlikte
çocuklarımıza daha iyi bir çevre bırakmayı hedefliyoruz" diye
konuştu.