"Çevre Yatırımları Artacak"



AKP Ankara milletvekili, TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Haluk Özdalga, Türkiye’nin çevre faslını AB ile müzakerelere açmasıyla, çevre yatırımlarının önünü açacak yasal düzenlemelerin de hızlanacağını kaydetti.

REC Türkiye tarafından 5 Mart’ta Ankara’da gerçekleştirilen "Avrupa Birliği Müzakerelerinde Çevre Faslı Müzakerekleri: Türkiye için Fısatlar ve Zorluklar” başlıklı konferansta konuşan Özdalga, AB üyelik süreci ideal düzeyde gitmese de çevre faslının açılmasının bu sürece iyi anlamda katkıda bulunacağını belirtti.

Euroactiv'in haberine göre müzakerelerin yol haritası çerçevesinde 3 ana başlık üzerinden gideceğini söyleyen Özdalga bu başlıkları şu şekilde sıraladı.

1- Mevzuat çalışması: AB çevre mevzuatının ele alınması, ve Türkiye’nin mevzuatının uyumlu hale getirilmesi. Özdalga’ya göre çevre alanında uyumlaştırılması gereken 300’den fazla mevzuat duruyor. Bunların bir kısmı kolay altından kalkılabilir, bir kısmı ciddi uğraş gerektiriyor (örneğin su, kimyasallar direk.). Bu konuda çalışmalar çevre faslı açılmasından önce başladığını da hatırlatan Özdalga, müzakerelerle birlikte tüm çalışmaların artan yoğunlukta sürdürüleceğini kaydetti. Özdalga, “Kolay olmayacak ama altından kalkarız, kendimize güveniyoruz” diye konuştu.

2- Fiziki yatırımların gerçekleştirilmesi . 2007-2023 arası öngörülen harcama miktarının 60-70 milyar Euro olduğunu ancak bu miktarlar hesaplanırken o zamanlar gündemde olmayan gürültü, kimyasallar, ambalajlar, deniz ve kıyı sorunları masraflarının dahil edilmediğini belirtti. . Toplamda asgari 80 milyar euroluk bir yatırım gerekeceğini bu miktarın büyük kısmını su ve katı atık yönetiminin oluşturacağını bildirdi.

3- Kurumsal kapasite geliştirme. Özdalga kurumsal kapasite geliştirilmeden ne mevzuat başarılı biçimde adapte olur,ne de fiziki yatırımlar gerçekleşir  dedi ve  bunun için ulusal çevre ajansının kurulacağını. Bakanlığın bu konuda ileri aşamaya gelmiş bir çalışması olduğunu kaydetti.

Ulusal Çevre Ajansı, yapılan çevre yatırımlarının ve kabul edilen mevzuatın uygulanmasının izlenmesi, doğrulanması, raporlanması, gerekirse müeyyidelerin uygulanmasını sağlayacak bir kurum olacak.

Özdalga daha sonra çevre faslının getireceği en az 80 milyar euroluk maliyetin nasıl karşılanabileceğini belirtti. Buna göre, merkezi bütçe harcamalar, belediye bütçelerinden yapılacak harcamalar , özel sektörün kendi kirlettiği unsurlarla ilgili yapacakları harcamalar ,AB ve AB dışı kurumlardan  gelecek katkılar, ikili anlaşmalardan gelecek dış katkılarla bu maliyeti finanse etmek mümkün.

Özdalga, çevre konusuna yatırım yapmak isteyenlerin önünün daha da açılacağını kaydetti. "Yap-işlet-devret"  yönteminin yasal mevzuatı olduğunu, bunu değiştirerek önünün daha da açılması ve daha cazip hale getirilmesi için çalışmaların sürdüğünü belirten Özdalga,  özel sermayenin önü açılabilirse , özellikle su ve katı atıkta,  80 milyar euroluk yatırımın kolay ve hızlı biçimde gerçekleştirebileceği yorumunda bulundu.

Bununla birlikte Özdalga TBMM iç tüzüğünde değişiklik yapılmasının ve yasal değişikliklerde STK’ların katılımının artırılmasının çalışmalarının sürdüğünü ifade etti ve ekledi:

“Türkiye olumlu yönde çok hızlı bir değişim geçiriyor. Bu değişim Türkiye’ye özgü değil, tüm dünya değişiyor. Tarihin akışının hızlandığı bir dönemde yaşıyoruz. Umarız AB hedefini başaracağız. Cumhuriyet  Dönemi’nin en önemli projesi  olan AB üyeliğini başarmak Türkiye  için büyük bir hedef olduğu kadar, AB için de çok olumlu sonuçlar doğrucak. AB üyeliğini oradan bazı maddi menfaatler kazanmak, AB’ ye yük olmak için istemiyoruz. Türkiye, AB yükünü ortak olarak omuzlayacak kapasitede bir ülkedir. Türkiye’nin AB üyeliği hem AB hem Türkiye için çok olumlu sonuçları olacağına inanıyorum. Çevre faslının da o noktada atılmış önemli bir adım olduğu fikrindeyim.”