"Çevre Mühendisliği Tercih Etmeden Önce Dikkatli Olun"



Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO), Öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) ardından yaptığı açıklamada üniversitede bu bölümü tercih edecek öğrencileri uyarıyor: Tercihlerinizi bilinçli yapın. "Çevre mühendisliği her türlü çevre sorunlarını tanımlayan ve bu sorunları çözmek üzere planlamalar ve uygulamalar yapan mühendislik disiplinidir" diyen Oda Genel Sekreteri Burçak Karaman Uysal yazılı açıklamasında bu disiplinin çalışma alanlarını şöyle sıralıyor:

Çevre kirliliğinin önlenmesi kapsamındaki çevre mühendisliği hizmetleri,
Çevre yönetim sistemleri ve planları kapsamındaki çevre mühendisliği hizmetlerinin ilgili meslek disiplinleri ile birlikte yürütülmesi ve koordinasyonu,
Çevresel etki değerlendirme çalışmalarının ilgili meslek disiplinleri ile birlikte planlanması, koordinasyonu, ÇED raporlarının hazırlanması ve uygulanması,
İçme ve kullanma suyu, evsel ve endüstriyel atık sular ile yağmur suları kapsamında, yapıların parsel içi tesisat projeleri hariç, çevre mühendisliği hizmetleri,
Katı atıklar, zararlı ve tehlikeli atıklar, evsel ve endüstriyel atıklar,
Hava kirliliği kontrolü, gürültü kirliliği kontrolü,toprak ve yeraltı su kaynaklarının kirliliği kapsamındaki çevre mühendisliği hizmetlerinin ilgili meslek disiplinleri ile birlikte planlanması, eşgüdümü ve yürütülmesi.

Çevre mühimse de mühendisliği revaçta değil

Türkiye'de 30 üniversitede çevre mühendisliği olduğunu söyleyen Karaman Uysal "çevre mühendisliği geleceği parlak bir meslek midir?" sorusunu şöyle cevaplıyor:

"Hava kirliliğinden atık yönetimine, su kalitesinden iklim değişikliğine endüstriyel kirliliğe kadar Türkiye'nin karşı karşıya olduğu çevresel sorunları çözüme kavuşturması için iyi bir yönetim ve planlama sürecine ihtiyacı olduğu açık. Uluslararası ekonomiye adapte olma çabaları Türkiye'de ciddi ekonomik değişimlere neden oluyor, bu değişimler ve hızlı nüfus artışı gibi diğer etkenler sanayi, turizm ve enerji sektörlerinin çevre üzerindeki baskısını artırıyor. Çevre mühendisliğinin ülkenin geleceği açısından önemli bir meslek alanı olduğu ve öneminin giderek artacağı söylenebilir.

"Türkiye Avrupa Birliği'ne uyum süreci dolayısıyla çevre konusunda yasa ve yönetmelikler düzeyinde de olsa daha fazla adım atıyor. Bu durum Türkiye'nin çevre konusunda çok ciddi yatırımlar yapacağı gibi bir beklenti yaratıyor. Son yıllarda çevre mühendislerinin istihdam ve çalışma koşullarının nispeten iyileştiği de söylenebilir. Fakat çevre alanının fazlaca politik bir alan olduğu unutulmamalı. Çevre konusuna samimiyetle eğilen bir siyasi iradenin yokluğunda, çevre mühendisliğinin geleceğin en parlak mesleği olacağını söylemek fazla iyimser bir görüş olacak."

Odaya kayıtlı her dört üyeden birinin işsiz veya başka bir mesleği yürütüyor olduğuna dikkat çeken Karaman Uysal "İzlenen yanlış eğitim ve yanlış istihdam politikalarının mağduru olan binlerce gencin işsizlik sorunu ile yüz yüze bırakılacağını söylemek bugünden kehanet değildir" diyor.



Her Dört Çevre Mühendisinden Biri İşsiz

Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) Genel Sekreteri Burçak Karaman Uysal yaptığı açıklamada çevre mühendisliğinin iş olanakları hakkında bilgi verdi.

"Son yıllarda çevre mühendisliği alanında istihdam konusunda görece bir artış yaşanıyor olsa da sayıları gün geçtikçe artan çevre mühendisliği bölümleri rekabet ortamını daha da derinleştirmektedir" denilen açıklamada üniversite lisans kontenjanlarının YÖK tarafından artırılması eleştiriliyor:

"Çevre mühendisliği lisans bölümlerinden her yıl bin dolayında çevre mühendisi mezun olmakta ve bu sayı gittikçe artmaktadır. Bu durum rekabetçi anlayışın süreceğini ve iyi bir iş bulmak için diplomanın yeterli olmayacağını göstermektedir."

ÇMO'ya kayıtlı 6 bin 500'ün üzerinde çevre mühendisi var. Oda bu üyelerin yaklaşık olarak yüzde 25'inin işsiz olduğunu söylüyor.

"Çalışan üyelerimizin; yüzde 16'sı kamuda, yüzde 14'ü belediyelerde, yüzde 10'u üniversiteler ve araştırma kurumlarında, yüzde 1,08'i sivil toplum kuruluşlarında, yüzde 58'i özel sektörde çalışıyor."

bianet'e konuşan Ayşe Balkan kardeşinin çevre mühendisi olarak asla iş bulamadığını, sonunda yılıp lojistik sektöründe kendisine kariyer yaptığını anlatıyor:

"Ağabeyim ÖSS'de ortalamaya nazaran parlak bir puan almıştı. Tercihlerinden biri de çevre mühendisliğiydi. Ancak bu aslında açıkta kalmamak için tercihten öte bir nevi zorunluluktu. Olan oldu ve çevre mühendisliği bölümünü kazandı. Beş yıl boyunca eğitimini aldığı mesleğini asla icra edemedi. O mezun olalı 10 yılı geçti. İlk yıllarını işsiz geçirdi."

"Çevre mühendisliğinden anladıkları peyzaj"

Balkan bir keresinde "çevre mühendisi aranıyor" ilanı için başvuran ağabeyinin iş görüşmesine gidip aslında fabrikanın bahçesini düzenleyecek bir peyzaj ustasına ihtiyaç olduğunu öğrendiklerinde şoke olduklarını söyledi.

"Halbuki bacası tüten bütün fabrikaların çevre mühendisi istihdam etmesi yasalarca denetlenme garantisinde sağlanmak zorunda. En basiti bu yolla çevre kirliliği oranının aşağı çekilmesi sağlanabilir. Çevre mühendisleri işsiz kaldıkça içinde yaşadığımız, havasını soluduğumuz, suyunu içtiğimiz kentler de insan değil para odaklı planlanmaya devam edilecek."

Balkan eğitim sistemini de eleştirdi:

"ÖSS gibi eşitsiz bir sistemde öğrencilerin hakları çevre mühendisliği gibi 'geleceğin mesleği' denilen kontenjanı olup istihdamı olmayan bölümlerle bir kez daha gasp ediliyor."