İstanbul’un içme suyunun yarısını karşılayan Ömerli Havzası içine Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi (OSB) yapılması kararına ilişkin Çevre Mühendisleri Odası (ÇMO) İstanbul Şube basın açıklaması gerçekleştirdi. Açıklamadan önce konuşan şube başkanı Zeynep Karamanlı, havzaya ilişkin bilgi vererek OSB inşasının kabul edilemez olduğunu söyledi.
Evrensel’de yer alan habere göre; açıklamayı şube sekreteri Utku Fırat okudu. Ömerli Barajı Havzasının mega projeler ve kentleşme baskısı ile büyük zarar gördüğünü ifade eden Fırat, “Halihazırda İstanbul’a verilen suyun yaklaşık yarısı, Ömerli Barajından sağlanmaktadır. Bu koşullar altında gerek havzanın doğal niteliğini korumak gerekse de su temini bakımından kendi kendine yetemez hale gelmiş İstanbul’u ve İstanbul halkını daha fazla riske atmamak için Ömerli Barajı Havzası sınırları içinde yapılaşma kısıtlanmalı ve havzanın kirlilikten korunması için gereken tüm önlemler alınmalıdır.” dedi.
İSKİ tarafından hazırlanan Ömerli Barajı Havzası Taslak Koruma Planının henüz onaylanmadığını hatırlatan Fırat, Ömerli Barajına yapılmak istenen OSB projesi hakkında şu bilgileri verdi: “Kurulması planlanan ihtisas organize sanayi bölgesinde 160 sanayi kuruluşu, 200 KOBİ, 250 start-up’ın yer alması ve 20 bin insanın çalışması öngörülmüştür. Proje alanının İstanbul’un en önemli içme suyu kaynaklarından olan Ömerli Barajı Uzun Mesafeli Koruma Alanında kalmasına rağmen 20.01.2022 tarihinde Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığınca ÇED Olumlu kararı verilmiş, Biyoteknoloji İhtisas Organize Sanayi Bölgesi de Sanayi ve Teknoloji Bakanlığınca 28.12.2022 tarihinde onaylanarak ilan edilmiştir.”
Atıksu, katı atık, tehlikeli ve özel atıklar ile baca gazı emisyonlarının ortaya çıkacağı OSB’nin İstanbul’un su sistemine geri dönüşsüz zararlara yol açabileceğini vurgulayan Fırat, “Son yıllarda daha sık yaşadığımız ani ve şiddetli yağışlar veya olası bir deprem durumunda, OSB’lerde yaşanan kaçak deşarjların gerçekliğinde bu risklerin katlanacağı unutulmamalıdır. Öte yandan, üretim, depolama, nakliye faaliyeti yapılmasa dahi, havza sınırları içinde bu yoğunluktaki bir yapılaşmanın havzanın su toplama kapasitesini azaltacağı, kısa sürede havzanın ekosistemine zarar vereceği ve bu zararın onarılamayacağı aşikardır.” diye konuştu.
İstanbul’un su varlıklarının yapılaşma ve kirlilik baskısından korunması için birlikte mücadele çağrısı yapan Fırat, yapılması gerekenleri şöyle sıraladı: “Tüm havza koruma planları en kısa sürede tamamlanmalı, başta Ömerli Havzası olmak üzere hazırlanan planlar Tarım ve Orman Bakanlığında vakit geçirilmeden onaylanmalı, istisnasız olarak ve ivedilikle uygulamaya geçirilmelidir. Ömerli Havzası uzun mesafeli koruma alanı içinde, yapılaşma yoğunluğunu, trafiği ve kirlilik yükünü artıracak hiçbir faaliyete izin verilmemelidir. Havza mutlak olarak korunmalıdır. Çalışmaları devam eden Tuzla Biyoteknoloji İhtisas OSB ve benzeri projelere derhal son verilmelidir. Bakanlıkların desteği ile planlanan Ömerli Havzasını OSB Vadisi yapma hayalinden vazgeçilmelidir.”