Türkiye, Birleşmiş Milletler’in (BM) 37 yıl önce kabul ettiği Dünya Çevre
Günü’ne yine "sorunlu" giriyor. Çevreye zehir saçan termik santralları, kuruyan
gölleri, bir türlü arıtma tesisi kurmayarak denizleri, nehirleri kirleten sanayi
tesisleri ve akarsuların yaşam kaynağına göz diken hidroelektrik santrallarıyla,
Türkiye’nin 5 Haziran karnesi kırıklarla dolu.
Çevre örgütleri WWF Türkiye (Doğal Hayatı Koruma Vakfı), Doğa
Derneği ve Türkiye Çevre Koruma ve Yeşillendirme Kurumu (TÜRÇEK), 2009’daki en
acil çevre sorunlarını Milliyet için belirledi ve Türkiye’nin çevre sorunları
haritasını oluşturdu. Ortaya çıkan tablo, hiç iç açıcı değil. Çevre
kuruluşlarının ortak tespiti, Türkiye’nin en önemli sorununun yanlış su ve
kaynak politikaları. WWF Türkiye Genel Müdürü Filiz Demirayak, Türkiye’nin
1990-2004 yılları arasında atmosfere saldığı sera gazlarının yüzde 74.4 artarak
rekor düzeye ulaştığını belirterek, şunları söyledi:
"Özellikle son 30-40 yılda, Türkiye’deki pek çok habitat çeşidi,
geri dönülmez bir biçimde tahrip edildi. Kuzey Anadolu Batı Karadeniz
bölümündeki kıyı kumulları yaklaşık yüzde 79, fundalıklar yüzde 85 oranında
tahrip edildi ve yaklaşık 1.3 milyon hektar sulak alan yok oldu. Kişi başına
düşen su miktarı 4 bin metreküpten 1430 metreküpe düştü. Türkiye su fakiri olma
yolunda hızla ilerliyor."
Doğa Derneği
Doğa Derneği Genel Müdürü Güven Eken’in görüşleri ise şöyle:
"Barajlar ve sulama kurutma projeleri, önemli doğa alanlarını tehdit ediyor.
Özellikle büyük kentlerin yakınında, Ege-Akdeniz kıyılarında ikinci konutlar ve
plansız yapılaşma, birçok alanın geri dönüşsüz yok olmasına neden
oluyor."
TÜRÇEK Genel Sekreteri Kerem Ateş de Karasu’daki Acarlar longozu
ve Karasu kumulları üzerindeki kirlilik ve yapılaşma baskısı, İzmit
Körfezi’ndeki sanayi kirliliği ve İstanbul’da imar sorunlarının altını
çizdi.
Önemli sorunlar
Türkiye’nin çevre haritasındaki acil çözüm bekleyen sorunlar
şunlar:
- Avrupa’nın en büyük tuz gölü, 18 yılda neredeyse yarı
yarıya küçüldü. - Afşin Elbistan termik santralının bir terminali
yıllardır filtresiz çalıştığı için çevreye zehir saçıyor. - Artvin ve
Rize başta olmak üzere birçok şehirde akarsular üzerinde 400’e yakın
hidroelektrik santralı projesi, akarsuların ölümü anlamına geliyor. -
Ege’nin en önemli su kaynağı Büyük Menderes, sadece zehir taşıyor. -
Muğla Bafa gölü, Konya Kulu, Akşehir Eber göllerini kirlilik ve atıklar tehdit
ediyor. - Amik gölü, Avlan gölü, Suğla gölü, Kestel, Gavur, Yarma,
Aynaz, Hotamış, Eşmekaya sazlıkları ekolojik ve ekonomik işlevini kaybetmiş
durumda. - Burdur gölü su seviyesi son 27 yılda, 10 metre düştü.
Sultansazlığı yüzde 90 oranında kurudu. Uluabat Gölü, Kızılırmak deltası, Fırat
ve Dicle tehlike altında. - Giresun ve Ordu’da modern çöp depolama
sistemi henüz devreye girmiş değil. Giresun’da açık alana günde yaklaşık 100 bin
ton çöp dökülüyor. - Trakya’da Ergene Nehri atıklarla
kirleniyor.