Çeşme Projesi için Çağrı: Detayları Açıklayın



İzmir Yaşam Alanları, Çeşme Projesi ile ilgili yazılı açıklama yaptı. Ocak 2020’de başlattıkları çalışmaların devam ettiği belirtilen açıklamada, “Bilirkişilerin sonuçları henüz yayınlanmadan, proje ile ilgili makyajlanmış, süslenmiş bazı bilgilerin Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca kamuoyu ile paylaşıldığı” belirtildi.

BirGün’de yer alan habere göre; Çeşme yarımadası kamu arazilerinin yüzde 55’inin proje alanı içinde yer aldığı vurgulanan açıklamada, turizm geliştirme bölgesi olarak belirlenen 166,2 milyon metrekarelik, yüzde 98’i kamuya ait bu alanın turizm yatırımcılarına satılmak için çok sayıda parsele bölündüğü dile getirildi.

Kamu malı olan arazilerin sermayeye aktarılıp, parsel parsel satışa sunulduğu belirtilen açıklamada, “Yarımada’nın sahilleri ve hatta Yarımada'nın denizleri de satışa dahil edilmiş durumda. Endemik, nadir ve acil korunması gereken on dokuz tür bu alanda yaşıyor. Bölgede çok sayıda, bazıları nadir görülen kuş türü de yaşıyor. Proje alanı soyu tükenmek üzere olan Akdeniz fokunun Ege kıyılarında işaretlenen beş öncelikli üreme alanını da kapsıyor. Parsellerin üzerinde yalnızca oteller değil, çok sayıda golf sahaları, marinalar, alışveriş merkezleri yapılacak. Proje tamamlandığında bölgenin nüfusunun 5-6 kat artacağı hesaplanıyor. 100 bin kişinin istihdam edileceği, yılda bir milyon turistin geleceği vaat ediliyor.” ifadeleri kullanıldı.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Alt yapısının mevcut nüfusu bile taşımadığı, yazları sıklıkla su ve kanalizasyon sorununun yaşandığı Yarımada'nın önce tam bir şantiyeye dönüşeceği, sonra da turizm yapısının tümüyle değişeceği belirtilen açıklamada, Çeşme ve İzmir Büyükşehir Belediye başkanlarının hâlâ “ortada bir projenin olmadığı” söylemleri ya da sessizliklerinin yapılan açıklamalarla boşa düştüğüne de dikkat çekildi.

Eldeki bilgilerin projeye karşı durmak için yeterince güçlü verileri sunduğu vurgulanan açıklamada şunlar söylendi: “Tuncay Özkan, Ednan Arslan, Murat Bakan, Musavat Dervişoğlu, Tacettin Bayır, Serpil Kemalbay ve Murat Çepni gibi CHP, HDP ve İYİ Parti’nin İzmir Milletvekilleri ve İl yönetimleri konuya ilişkin değişik zamanlarda yaptıkları açıklamalarda bu talan projesini teşhir etmekte ve meseleyi bizlerin ifade ettiği açıklıkta dile getirmekteyken, CHP merkez yönetiminin 'Betonlaşma olmaz ise, itirazımız olmaz' gibi gerçeklikten uzak ifadeleri ile yerel yöneticilerin sessiz ya da destekçi durumları kamuoyunda belirsizlik yaratsa da, projeyi engelleme mücadelemizi sürdürmeye devam ediyoruz. Yerel yönetimlerde ittifak halinde olan bu üç partinin milletvekilleri ile kentteki meslek odaları, ekoloji yapıları, yaşamdan yana partiler ve bilim insanlarının tespitlerine rağmen yerel yöneticilerin suskunluklarını sürdürmeleri geri dönülemez bir kapının aralanmasına geçit sağlamaktadır. İzmir Büyükşehir ve Çeşme Belediye başkanlarını öncelikle projenin bilinen, bilinmeyen detaylarını İzmir kamuoyu ile tüm gerçekliği ile paylaşmaları ve taraflarını belirlemelerine ilişkin ilk adımlarını olarak acilen atmaya çağırıyoruz. Yarımadanın ve İzmir’in haramilere teslim edilmemesi için, herkes gibi yerel yöneticileri de bu mücadelenin içinde olmasını bekliyoruz.”