Çelik: "Tuzla Tersaneleri Kapatılmalıdır"



Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik, Tuzla'da meydana gelen kazayı aymazlık olarak niteledi. Sorunun ancak tersanelerin tasfiye edilmesiyle çözülebileceğini belirten Çelik, Tuzla'ya neşter vurulması gerektiğini söyledi. Bakan Çelik, filika kazasının meydana geldiği Gisan Tersanesi'nde bugün incelemelerde bulundu. İnceleme gezisine ilk aşamada sadece Anadolu Ajansı ile Cihan Haber Ajansı alınırken, daha sonra kazanın gerçekleştiği filikayı görüntülemek üzere diğer basın mensuplarının tersaneye girişlerine de izin verildi.

Bakan Çelik'in incelemeleri sırasında, yan tersanede çalışan bazı işçiler, "Şimdi mi geliyorsunuz" diye tepki gösterdiler. Yaklaşık 45 dakika süren incelemenin ardından basın mensuplarına açıklama yapan Bakan Çelik, hayatını kaybeden işçilere rahmet, yaralılara da acil şifalar diledi.

Bakanlık olarak burada eskiden beri teftişlerinin devam ettiğini, kapatmalar dahil her türlü cezai müeyyide uygulamalarına ve işçilere yönelik "iş güvenliği" konulu eğitim faaliyetlerini sürdürmelerine rağmen, maalesef bu ve benzeri elim hadiselerin son bulmadığını dile getiren Çelik, "Tuzla'daki sorunun temelinde iş sağlığı ve güvenliği tedbirlerinin çok ötesinde, alan darlığı gibi yapısal sorunlar, insan odaklı çalışma kültürünün yerleşmemiş olması yatmaktadır" dedi.

Çelik, "Bu son olay ise olup bitenlerden ders almayan, aymazlığın, ihmalkarlığın bir neticesidir. Bu olayı sıradan iş kazası diye geçiştirmek, ölen işçilerimize ve ailelerine yapılacak olan en büyük haksızlıktır diye düşünüyorum. Böyle bir iş kazası olamaz. Ve bu kabul edilemez bir durumdur" diye konuştu. Çelik, olay meydana geldikten bir saat sonra Bakanlık müfettişlerinin, dün müsteşarla birlikte bir ekibin olay yerinde olduğunu hatırlatarak bugün de kendisinin incelemelerde bulunmak üzere geldiğini kaydetti.

Olaya Cumhuriyet Savcılığı tarafından da el konulduğunu ve soruşturmanın devam ettiğini belirten Çelik, oluşturulacak teknik rapora göre sorumluların tespit edileceğini ve gerekli müeyyidelerin uygulanacağını kaydetti.

"Daha önce durdurma cezası almış"

Bakan Çelik, kazanın meydana geldiği iş yerinin 2007 yılından bu yana 7 defa Bakanlık müfettişlerince denetlendiğine de işaret ederek, "Bu iş yerine 13 Mart 2008 tarihinde 16 günlük bir kısmi durdurma cezası uygulanmıştır. Son olarak yine idari para cezaları uygulanmıştır. Bakanlığımızı ilgilendiren, yasaların bize verdiği tüm yetkiler kullanıldı" diye konuştu.

Bakanlığın Tuzla'daki denetleme çalışmalarını bugüne kadar aksatmadan devam ettirdiğini, ancak sorunların da sürdüğünü dile getiren Çelik, burada "neden" sorusuna hep birlikte cevap aranması gerektiğini söyledi.

Son günlerde Denizcilik Müsteşarlığı tarafından tersanelerle ilgili bir yönetmeliğin yayınlandığını, buna göre "A" tipi tersanelerin 300 dönümlük bir alanda imalat yapabileceğinin "C" tipi tersanelerin ise en az 80 dönümlük bir alana sahip olması gerektiğinin bildirildiğine işaret eden Çelik, Tuzla'daki tersaneler bölgesinin toplam alanının ise 1300 dönüm olduğunu vurguladı.

Çelik, "Bunu 44 tersaneye böldüğümüzde, ortalama 28 dönüm alan üzerinde imalat yapılıyor. Yani 'C' tipi olan yerde, 'A' tipi imalat yapılıyor" dedi.

"Tuzla tahliye edilmeli"

Bakanlık olarak üzerlerine düşen görevi yapmalarına rağmen bunun Tuzla'daki acıları durdurmaya yetmediğini ifade eden Çelik, "Tuzla mutlaka tahliye edilmelidir. Tuzla'dan belli sayıda tersaneler kalkmalıdır ya da Tuzla kapatılmalıdır. Bunun başka çıkışının kesinlikle olmadığını 11 aylık Bakanlık tecrübemde, geceli gündüzlü Tuzla'da yaptığımız teftişlerde, idari ve para cezalarında, kısmi kapatmalarda elde ettiğimiz sonuçlarda gördük" diye konuştu.

Çelik, Tuzla'ya helikopterle geldiğini ve bölgeye yukarıdan bakıldığında da buradaki keşmekeşliğin görüldüğünü belirterek, çözümün cezai müeyyideler değil, bölgeye köklü bir şekilde neşter vurmakta olduğunu kaydetti.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Ulaştırma Bakanlığı ve kendi bakanlıklarının da katıldığı bir toplantı yapıldığını anlatan Çelik, o toplantıda ilgili bakanlıkların görev alanı dahilinde iş bölümü yapıldığını anlattı.

Çelik, "Bu alanın tahliyesine ilişkin alınan kararların da bir an önce devreye girmesi konusunda gerekli girişimleri gerek Başbakan, gerek bakan arkadaşlarımızla gerçekleştireceğiz" dedi.

"Kazada mühendislik hatası"

Olayın klasik üretime dönük bir çalışma sırasında değil, bir ürünün testi sırasında meydana geldiği için klasik işçi-işveren ilişkisini aşan bir boyutu olduğunu vurgulayan Çelik, kazada bir mühendislik hatasının ve filikalarla ilgili bir standardizasyon sorununun söz konusu olduğunu kaydetti.

Çelik, filikanın normalde denize düştüğünde cam diye ifade edilen maddesinin dağılmaması gerektiğini, ama bunun tuz-buz olduğunun görüldüğünü kaydetti.

Bakan Çelik, "Bizzat filikayı da gördük. Filikanın standardizasyonuyla ilgili bir sorunun olduğu ortaya çıkmaktadır. Koordinasyon ve organizasyon eksikliğinin olduğu da açık şekilde ortaya çıkmaktadır. Ayrıca çok önemlisi iki teknik personelle, iki sorumluyla bu işin görülmesi mümkünken, buraya 19 işçinin hangi akılla, hangi mantıkla oturtulduğunu gerçekten hiçbir teknik arkadaşımız izah edemedi"şeklinde konuştu.

Olayla ilgili nihai teknik raporun yargı tarafından değerlendirileceğini ve bir karara bağlanacağını hatırlatan Çelik, benzer kazaların bir daha yaşanmamasını dilediğini, ama her defasında yeni olumsuzluklarla karşılaşmaktan üzüntü duyduğunu da dile getirdi.

Bakan Çelik, "(burada para kazanacağız, imkan elde edeceğiz, ülke gelir elde edecek) diye insanımızın bu şekilde, ucuz bir şekilde hayatını kaybetmesine bakanlık olarak, hükümet olarak kesinlikle rıza gösteremeyiz. Yarından tezi yok Tuzla'da alınması gereken önlemler kimleri ilgilendiriyorsa o kurumlar tarafından mutlaka el atılmalıdır" diye konuştu.