‘Çelik Test ve Araştırma Merkezi’ için İmzalar Atıldı



Çelik sektöründe katma değeri yüksek çelik ürünlerinin üretimi ve geliştirilmesi için Çelik İhracatçıları Birliği (ÇİB) tarafından çalışmalarına başlanan ve İstanbul Kalkınma Ajansı tarafından kurulum onayı alınan 'Çelik Test ve Araştırma Merkezi' güdümlü projesinin fiziki kurulumuna start veren imzalar atıldı. İTÜ’nün Maslak kampüsünde kurulacak olan merkez, kamu, özel sektör ve üniversite işbirliğinin özgün bir örneği olurken; İstanbul’da güdümlü proje desteği almaya hak kazanan ilk proje olma özelliğini de taşıyor.

İki yıl içerisinde tamamlanması beklenen 'Çelik Test ve Araştırma Merkezi'nin temel hedefi; sıvı çelik üreticileri ile başlayan zincirin halkalarını oluşturan her ölçekteki işletmeler ile işbirliği yaparak, onların çözüm ortağı olmak. Ayrıca merkez, test, analiz ve malzeme karakterizasyonu hizmetleri verecek; üniversiteler, araştırma kuruluşları ve diğer kamu kurumlarıyla ortak yarar ve sözleşme temelli Ar-Ge ve inovasyon projeleri gerçekleştirecek. Bunların yanısıra mesleki ve teknik eğitim ile danışmanlık hizmetleri sağlayacak ve sektörel veri merkezi olarak faaliyetlerde bulunacak.

Çelik kullanan ana sektörlere de hizmet verecek olan Çelik Test ve Araştırma Merkezi ile test analiz maliyetlerinin düşürülmesi, sektörün rekabet gücünün artırılması, Ar-Ge ve inovasyon kapasitesinin geliştirilmesi, yurtiçi ve dışı satışlar için gerekli uygunluk değerlendirme hizmetinin görülmesi planlanıyor. Üniversite-sanayi işbirliğinde her iki kesimin de beklentilerini karşılayacak şekilde çalışmalar sürdürülmesi, yeni ve katma değeri yüksek çelik ürünlerinin geliştirilmesi ve sektörde çalışan ve istihdam edilecek personelin kapasitelerinin artırılması da merkezin tüm firmalara sağlayacağı avantajlar arasında yer alıyor.
 
17,5 milyon ton çelik ihracatı ile dünyada sekizinci durumda olan sektörün bu rakamı çok daha yukarılara çıkarabilecek kapasiteye sahip olduğunu kaydeden ÇİB Yönetim Kurulu Başkanı Namık Ekinci; bu kapasiteyi tam anlamıyla kullanabilmenin tek yolunun da katma değeri yüksek ürünlere odaklanmaktan geçtiğine dikkat çekti. "Dünyanın yaklaşık 200 ülkesine ürün ihraç eden bir sektör olarak üretim ve ihracat yapan firmalarımızın bu alanda yaşadıkları temel sorunların farkındaydık" diyen Ekinci; üretilen ürünlere yönelik akredite test ve belgelendirme hizmetlerinin eksik olması, maliyetlerin yüksekliği, hammadde ithali, Ar-Ge ve inovasyona yönelik çalışmalarda yeterli seviyenin yakalanamamış olması gibi nedenlerin kendilerini bu yatırımı yapmaya teşvik ettiğini bildirdi.