Aydın'da 1996 yılında ASTAŞ markasıyla çelik kapı üretimine
başlayan Aydın Sanayi Odası Meclis Başkanı Yalçın Pekgüzel,
sektörde "Türkiye'nin ağabeyi" konumuna ulaştıklarını söyledi.
Çelik kapı üretme fikrini Türkiye'de ilk kez kendisinin ortaya koyduğunu ve bunu
hayata geçirdiğini söyleyen Pekgüzel, "Türkiye'nin yurtdışından ithal ettiği
çelik kapıyı yerli sermaye ile ilk kez biz üretmeye başladık. İlk olmanın
fırsatını iyi değerlendirdik. Aydın'da Uğur Derin Dondurucudan sonra en fazla
ürünü tescillenen firma olduk. İhracatımızla Aydın'a 2 milyon dolar girdi
sağladık. Türkiye'nin çelik kapı ithalatının önüne geçtik. Daha sonra Kayseri bu
sektörde pilot bölge seçildi. Şimdi çelik kapı üreticilerinin yüzde 70'i
Kayseri'de ama çelik kapı denildiğinde akla ilk gelen il Aydın oluyor. Aydın'ı
bu konuda marka yaptığımız için onurluyuz" dedi.
Günümüzdeki sanayicilerin çoğunun babadan kalma işlerle uğraştığını belirten
Pekgüzel, sektöre girişinin ilginç hikayesini Yeni Asır'a anlattı. "Biz dededen
sıcak demirci bir aileyiz" diyen Pekgüzel şöyle konuştu: "Rahmetli babam Çine'de
demircilik yapıyordu. 1974 yılında amcamla birlikte Aydın'daki 1. Sanayi
Sitesi'nde tuttukları dükkanla soğuk demircilik işine girdi. 1993 yılında
babamız ölünceye kadar çelik kapı ile ilgili bir işimiz yoktu. Babamızı
kaybettikten sonra 25 yaşında dört kardeşin en büyüğü olarak ailemin
sorumluluğunu üstlendim. Evlendikten sonra baktım ki mevcut işimiz ailemin
geçimini zora sokacak, ASTAŞ markasıyla emaye küvet imalatına başladım. Daha
sonra kardeşlerimi yanıma alarak bir aile şirketi kurduk ve 1996'da Türkiye'de
ilk kez çelik kapı üretimine başladık. Makine parkuruyla birlikte Türkiye'de
çelik kapı işine ilk giren ben oldum."
Güvenlikte iddialı
Aydın'da Uğur Derin Dondurucuları ile birlikte en çok patent ve tasarım
tescilinde ödül alan firmanın patronu olmanın gururunu yaşadığını belirten
Yalçın Pekgüzel, "Bizim sektördeki müşterilerde en önemli unsur güvenlik. Biz de
bunu ulusal ve uluslararası düzeyde aldığımız belgelerle kanıtladık.
Müşterilerine maksimum güvenliği sağlayan iddialı bir firmayız" dedi. Rekabet
içinde oldukları firmaları önemsediklerini sözlerine ekleyen Yalçın Pekgüzel,
"Nitelikli rakiplerimizle sorunumuz yok. İşi kaliteli yaptığına inandığımız
firmalara bazı konularda destek oluyoruz. Onları birer rakip olarak değil
meslektaş olarak görüyoruz. Esas tehlike, kaybedecek bir şeyi olmayan insanlarla
rekabet etmekte. O yüzden de Türkiye'de tasarım ve patentte en çok kopyalanan
markayız. Bu yönde 8 tane dava, 10'a yakın ihtarımız var" dedi.
Aydın, tarımsal sanayi ile gelişir
Aydın'da sanayicilik yapmanın hem kolay hem zor bir iş olduğunu belirten
Yalçın Pekgüzel, kara, hava, deniz ve demiryolu taşımacılığıyla Aydın'ın
Türkiye'nin en önemli noktasında olduğunu belirterek, "Yeni yapılacak
İzmir-İstanbul otobanı Aydın'a çok fayda sağlayacak. Aslına bakarsanız o otoban
İzmir-İstanbul değil, Aydın-İstanbul otobanı. Bunu gözden kaçırmamak lazım. Bu
otobanın esas başlangıç yeri İzmir değil Aydın olacak. Bu yol Aydın'daki 7
organize sanayiyi şaha kaldıracak. Bu anlamda da hükümetimize teşekkür ediyorum.
Bu bir ufuk meselesidir. Aydın'ın lojistik anlamda daha dikkat çekecek ve
yatırımlar kendiliğinden gelecek" dedi. Pekgüzel, tarıma dayalı sanayide yeni
girişimcileri bu şehre çekip fırsatlar yakalanabileceğini Türkiye'nin en ciddi
cazibe merkezi olacağına inandığını söyledi.