Çin malları inşaat sektörünü de
tehdit ederken, denetim eksikliğinden yakınan sektörün askine Elbi Elektrik
Uluslararası Tic. ve San. AŞ İcra Kurulu Başkanı Celal Kerpişçi Çinlilere “hodri
meydan” dedi. Çin’in hala dev bir rakip olduğunu fakat kullanıcıların artık
kaliteden taviz verilerek üretilen Çin mallarını kullanmak istemediğini ifade
eden Kerpişçi ile Uluslararası Yapı 2008 İstanbul Fuarı’nda konuştuk.
Elbi olarak
Yapı 2008 İstanbul Fuarı’nda neyi vurguluyorsunuz?
Yapı Fuarı’na katılmamızın iki nedeni var: İnşaat
sektörünün temsilcilerine ve ziyaretçilere ürünümüzle, kalitemizle, markamızla
bu sektörün önemli oyuncularından biri olduğumuzu göstermek ve farklı
yönlerimizi ve yenilikçi yüzümüzü sektöre tanıtmak.
Fuarda yaptığımız en büyük vurgulardan biri farklılaşmak. Rekabetin çok olduğu
sektörlerde, tüketicinin sizi tercih etmesi için yapmanız gereken şeyler vardır.
Bunların başında da farklılaşmak gelir. Elbette asıl farklılaşacağınızı iyi
planlamalısınız. Biz, farklılaşmak için Ar-Ge çalışmalarına ağırlık vererek
büyük yatırımlar yaptık. Ar-Ge çalışmalarımızın sonucunda da tüketicinin temel
ihtiyaçlarından birinin güvenlik ihtiyacı olduğunu gördük. Dolayısıyla
vurguladığımız diğer bir konu ise güvenlik. Herkesin evinde kullandığı elektirik
anahtarlarının, prizlerin güvenliği son derece önemli. Biz, “Artık elektirik
çarpmalarına son” diyoruz. Uyguladığımız mekanizmanın en önemli ve aslında bizi
rakiplerimizden farklılaştıran özelliği, uluslararası standartlar ile donatılmış
güvenlik anlayışı.
Diğer taraftan bu mekanizma, uygulamacılar için montaj
kolaylığı da sağlıyor. Rakip ürünlerden, bir saatte en fazla 50 tane monte
edilebilirken, 6 aydır yaptığımız testlerin sonucunda, bir saatte 120 tane
ürünümüzün montajının yapılabildiğini gördük.
Ayrıca ürünlerimizin estetiği de fuarda vurguladığımız
diğer bir başka özellik.
Peki, siz
farklılaşmak adına bu kadar çaba harcarken, Çin sizi ne kadar tehdit
ediyor?
Çin
her sektör için dev bir rakip. Fakat Çin ile ilgili dikkatlerden kaçan şey,
Çin’in “taklitçi” olması. Çin sadece çok iyi bir biçimde taklit edebilir,
geliştiremez.
Sektörde “öncü”, “hızlı takipçi” ve “taklitçi” olmak
üzere üç çeşit üretici vardır. Öncü üreticiler, ürünleri yaratırlar.“Hızlı takipçiler” öncüleri hızlı
biçimde takip ederler. Diğerleri ise sadece taklit eder. “Öncü” ve “hızlı
takipçi” üreticiler, satış sonrası servis ve kaliteleri ile ön plana çıkarlar.
Taklitçi olan Çin ise kalite konusunda taviz verir.
Biz
Türkiye’deki elektrik sektörünün oyuncuları olarak çok avantajlıyız. Hızlı
takipçi olmamıza rağmen, kendi içimizde Ar-Ge çalışmalarına verdiğimiz önem ve
kaliteli ürünlerimiz sayesinde çok yol kat etti. Kalitemizin yanı sıra rekabetçi
fiyat anlayışımızla da Çin’i zorluyoruz. Bizim için pazarlamadaki meşhur 4 P
kuralı geçerli;
fiyatımız doğru, ürünümüz doğru, doğru promosyon ile
doğru yerdeyiz ve nerelere, nasıl satacağımızı iyi biliyoruz.
Sonuç olarak biz rekabeti severiz ve Çin’e “hodri
meydan” diyoruz. Çünkü biz bu rekabet ortamında emin adımlarla
ilerliyoruz.
Çin
mallarının kalitesiz oluşunun, Avrupa’ya ihracat anlamında size olumlu etkileri
oldu mu?
Bizden çok önce Çin malları Avrupa’ya girmişti. Ama
artık Avrupalı Çin malı görmek istemiyor. Çin malları Avrupa’da alıcı
bulmuyor.
Özellikle Rusya, Ukrayna, Beyaz Rusya, Türki
Cumhuriyetleri, Balkanlar, Baltık Cumhuriyeti gibi ülkelere ihracat yapıyoruz.
Orada da Çin malları var, ama biz tercih ediliyoruz..
İhracatınızın, üretimdeki payı
nedir?
Üretimimizin yaklaşık yüzde 65’ini ihraç
ediyoruz.
Kısa vadedeki hedefleriniz
nelerdir?
Elbi, yüzde 50 yabancı ortaklı bir şirket. Dolayısıyla
rekabetin nasıl yapılacağını iyi biliyor. Bu anlamda ihracatta çok dikkatliyiz.
İlk hedefimiz yurt içinde liderlik koltuğunda oturmaya devam ederken,
yurtdışında da iyi bir oyuncu olmak.
Hem iç, hem
de dış pazarda var olmak istiyorsunuz yani?
Aynen öyle. Çünkü, Türkiye pazarının belli bir
potansiyeli var. Sürekli üretim yaptığımızı için pazarımız büyüyor. Pazarımız
büyüdükçe fabrikamızı büyütüyoruz. Fabrikamız büyüyünce de, fabrikayı doyuracak
başka pazarlara ihtiyaç oluyor.
Peki,
sektörün sorunları neler?
En büyük eksiğimiz, derneğimizin
olmaması. Bir dernek çatısı altında birleşilip artık bu taklit mallara ortak bir
cevap verilmesi gerek. Fakat rekabet etmek o kadar tatlı geliyor ki sektör
oyuncularına, bir türlü bir araya gelmiyorlar.