"ÇED Muafiyeti Getiren Yasayı Veto Edin"



Çevrecilerden Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’e, Meclis’te önceki gün kabul edilen ÇED muafiyetini de içeren ‘torba yasa’yı veto etmesi çağrısı geldi. Radikal Gazetesi’nin haberine göre çağrıda, “Bu yasanın Cumhurbaşkanı'nca onaylanıp yürürlüğe girmesi halinde, yaşam alanlarına ilişkin halkın katılımını tamamıyla ortadan kaldırılacak, denetimsiz çılgın projeler ekolojik yıkıma yol açacaktır” denildi.

Meclis Genel Kurulu’nda önceki gün varlık barışına ilişkin düzenlemeleri de içeren ‘torba yasa’ kabul edildi. Torba yasada yer alan bir hüküm de çevrecilerin tepkisine neden oldu. Yasaya göre; 23 Haziran 1997’den önce kamu yatırım programına alınmış olup, düzenlemenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla planlama aşaması geçmiş ve ihale süreci başlamış olan, üretim veya işletmeye başlamış bulunan projelerle bunların gerçekleştirilmesi için zorunlu olan yapı ve tesisler, Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) kapsam dışında olacak.

ÇED muafiyetinin yasalaştırılmasına tepki gösteren çevreciler, internet üzerinden başlattıkları imza kampanyası ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün yasayı veto etmesini talep etti. Yeşiller ve Sol Gelecek Partisi Eş Sözcüsü Sevil Turan’ın başladığı imza kampanyasına binlerce imza geldi. Çağrı metninde, ÇED zorunluluk tarihinin 1993’ten 1997’e uzatıldığı, hem de planlama aşaması henüz tamamlanmış olan projeler ile bunların yan ünitelerinin ÇED’den muaf tutulduğu vurgulanarak şöyle denildi: “Yani, İstanbul’a 3. köprü, 3. havaalanı, Gebze-İzmir otoyolu, Hasankeyf’i sular altında bırakacak Ilısu Barajı, nükleer santraller gibi çevresel olumsuz etkileri yoğun olan dev projeler ÇED kapsamı dışına çıkartılmaya çalışılmaktadır. Oysa hiçbir proje yaşamın korunmasından daha önemli olamaz, ne zaman projelendirilmiş olursa olsun, ne zaman faaliyete başlamış olursa olsun, çevresel etkisi olan tüm yatırımlarda ÇED süreci işletilmesi gerekmektedir. Yapılan yasa değişikliği girişimi ile Türkiye’nin imzaladığı pek çok uluslararası sözleşmeler yok sayılmakta, halkın katılımı süreçleri ortadan kaldırılmaktadır. Bu yasanın Cumhurbaşkanınca onaylanıp yürürlüğe girmesi halinde, yaşam alanlarına ilişkin halkın katılımını tamamıyla ortadan kaldırılacak, denetimsiz çılgın projeler ekolojik yıkıma yol açacaktır. Tüm yaşam savunucularıyla birlikte bu yıkıma izin vermeyeceğiz.”