“CE” İşareti 50 Milyar $’lık Pazar Yaratacak

1 Ocak 2004’den itibaren zorunlu olacak “CE” işareti için hâlâ kimin yetkili olduğu konusu açıklık kazanmadı.

Avrupa Birliği’ne yönelik her yaptırım ya da uygulamada Türkiye, yumurta kapıya dayanınca bir şeyler yapmaya çalışıyor. Alelacele yasalar çıkıyor ve kimsenin görüşü alınmadan bir takım kararlar veriliyor.

Sonuç büyük bir olasılıkla fiyasko oluyor. Avrupa Birliği (AB) ile imzalanan Gümrük Birliği Anlaşması’yla zorunlu hale gelen "CE" işareti, 1 Ocak 2004’te iç ve dış ticarette zorunlu olarak uygulamaya giriyor. CE işareti için hazırlıklarını tamamlamayan firmalar, bu tarihten itibaren AB ülkelerine ihracat yapamayacak ve iç piyasaya mal veremeyecek.

Firmaların, ağırlıklı olarak Küçük ve Orta Boy İşletmeler (KOBİ) nezdinde rekabet oluşturacak olan CE işaretini her ürün için ayrı ayrı alması gerekiyor. Bu da maliyetleri arttırıyor.

AB ülkelerinde tüketici güvenliği açısından ticaret pasaportu anlamına gelen "CE" işaretinin uygulamaya girmesi Gümrük Birliği’nin imzalandığı 1995 yılında 5 yıl içinde zorunlu tutulmuş, daha sonra 3 yıllık ek geçiş dönemi uygulanmıştı.

AB açısından tarihin ertelenmesinin söz konusu olmayacağı belirtilirken, Türkiye isterse bu süreyi erteleyebilir ya da alternatif bir uygulama koyabilir.

CE işareti zorunluluğunun, Türkiye’de 50 milyar dolarlık bir pazar oluşturduğu belirtiliyor. Yabancıların etkili olduğu bu pazara Türk Standartları Enstitüsü’nün (TSE) de girmesiyle rekabetin kızışması bekleniyor.

AB’de 1985’ten beri devam eden "CE" uygulamasına Türk ihracatçılarının büyük oranda uyum sağladığı, 1 Ocak 2004’ten itibaren başlayacak zorunluluğun ihracatçılar açısından bir sorun yaratmayacağı belirtiliyor. Sadece yurtiçine dönük üretim yapan firmaların da zaman içinde sisteme uyum sağlaması bekleniyor.

"CE" işaretini kullanmak için firmalar, yurtdışındaki onay kuruluşlarında, uygunluk değerlendirmesi yaptırarak belge alıyorlar. AB’ye ihracat yapan firmalar zorunlu olarak bu uygulamaya uyum sağlarken, sadece yurtiçi piyasaya dönük üretim yapan firmalar, maliyeti çok yüksek olduğu için, şimdiye kadar bu konuda fazla ilerleme kaydedemedi.

Yerli piyasaya dönük CE işareti kullanımının yerli onay kuruluşlarının faaliyete geçmesinden sonra artması bekleniyor.

CE işareti konusunda yetkili onay kuruluşu olmak için, Türkiye’den 3 başvuru AB’ye iletildi. Çimento Müstahsilleri Birliği Kalite Güvence Kurulu İktisadi İşletmesi, AB’nin yapı malzemeleri konusundaki direktifleri konusunda CE işareti veren onay kuruluşu olmak üzere Bayındırlık Bakanlığı’na, Türk Loydu Vakfı da, AB’nin basınçlı kaplar, basit basınçlı kaplar, taşınabilir basınçlı ekipmanlar, yeni sıcak su kazanları, gaz yakan cihazlar konularındaki direktifleri için CE işareti veren onay kuruluşu olmak üzere Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na başvurmuştu. Bakanlıklar, bu başvuruları koordinatör kuruluş olan DTM’ye gönderirken, bu başvuruların yaklaşık 1.5 ay önce AB Komisyonu’na iletildiği kaydedildi.

Türk Standartları Enstitüsü (TSE) onay kuruluşu olmak üzere, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’na başvuru yaptı.

DÖVİZ KAZANDIRMAYA BAŞLAYACAK

AB Komisyonu’nun Türkiye’den başvuran yerli onay kuruluşlarını uygun bulması halinde, Türk firmalarının CE işareti almak için yaptıkları masraflar en az yüzde 80 oranında ucuzlayacak. Ürün gruplarına göre değişmekle birlikte, yurtdışındaki onay kuruluşlarından ortalama 15 bin dolara alınan CE kullanımına ilişkin uygunluk belgesinin, yerli kuruluşların faaliyete geçmesi ile 2 bin dolara ineceği belirtiliyor.

AB’nin, ABD, Arap ülkeleri, Rusya ve serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkelerden, ithalatı sırasında da CE işareti istediğine dikkati çeken yetkililer, Türkiye’de faaliyete geçecek onay kuruluşlarının çevre ülkelerdeki firmalara da hizmet verebileceğini, bu durumda, şimdiye kadar CE belgesi alımı için yurtdışına milyonlarca dolar bedel ödemek durumunda kalan Türkiye’nin, bu işten döviz kazanır hale geleceğini belirtiyor.

Diğer taraftan, ihracatçı firmaların CE işareti almak için yaptıkları masrafların desteklenmesi amacıyla, 1996’dan beri devlet yardımı uygulanıyor. Ancak, çevre masraflarının desteklenmesi kapsamındaki bu destekten şimdiye kadar 30’a yakın firmaya 300 milyar lira civarında ödeme yapıldığı, firmaların kendi olanakları ile bu işareti alma yoluna gittiği belirtiliyor.

Yetkililer, AB mevzuatına uyum zorunluluğunun 1996’da başlamasına karşın, Türkiye’de şimdiye kadar onay kuruluşu için başvuru çıkmamasının, tamamen firmaların bu konuyu tam olarak bilmemesinden ve altyapısı, laboratuvarları yeterli kuruluşların bulunmamasından kaynaklandığını belirtiyor.

23 ÜRÜNDE "CE" ZORUNLU

CE işareti kullanılması zorunluluğu bulunan ürünlere dair mevzuat, oyuncaklardan, asansörlere, tıbbi cihazlardan, makinelere 23 ürün grubunu kapsıyor.

1996’da yürürlüğe giren AB-Türkiye gümrük birliğinin bu konudaki kurallarının uygulanması amacıyla, 1997 yılında çıkarılan bir Bakanlar Kurulu kararı ile kamu kuruluşları arasında işbölümü ve görevlendirme yapıldı. Bu kurumların hangi mevzuatı uyumlaştıracakları belirlenirken, DTM koordinasyondan sorumlu tutuldu. CE işaretine ilişkin mevzuatın büyük bölümü şimdiye kadar yürürlüğe sokulurken, bir bölümü de uyum süresinin sonu olan 1 Ocak 2004’te yürürlüğe girecek. Yürürlüğe giren mevzuat uyarınca, ticarete konu malların, "CE" işareti ile sembolleştirilen "güvenli ürün" şartlarına sahip olması gerekiyor.

Kişisel korunma donanımları ve yolcu taşıma amaçlı kablo üzerinde hareket eden araçlara ilişkin mevzuata uyum çalışması devam ederken, 6 teknik düzenlemede zorunlu uygulamaya başlangıç, 2005 yılı sonuna kadar zamana yayıldı.

FİRMALAR KENDİLERİ DE KULLANABİLİYOR

AB mevzuatına göre, belli ürün gruplarında, firmalar, kendi değerlendirmelerini kendileri yaparak, CE işareti kullanabiliyor. Ancak, ilgili mevzuatın gerektirdiği durumlarda, onaylanmış kuruluşların devreye girmesi zorunlu hale geliyor. Onaylanmış kuruluşlar, CE işareti vermiyor, söz konusu ürünün ilgili mevzuata uygunluğunu ve güvenli olduğunu belgelendiriyor.

Ürünün teknik düzenlemelere uygun olduğu, güvenli olduğu ve gerekli tüm uygunluk değerlendirme prosedüründen geçirilerek işaretlendiğinde, birinci derecede üretici firma sorumlu bulunuyor. Uygunsuzluk, tüketicinin şikayeti halinde ise ürünün toplatılması ve tüketicilerin bilgilendirilmesi dahil çeşitli yaptırımlar uygulanıyor.

CEZAİ YAPTIRIM GELECEK

TSE Genel Müdür Kenan Malatyalı, TSE’nin, "CE" işareti konusunda yetkilendirilmesi halinde, bugüne kadar yurtdışına giden paraların da yurtiçinde kalacağını belirterek şunları söyledi;

"TSE olarak AB Komisyonu’na bildirim aşamasına geldik. Bu sebeple, konu ile ilgili firmaların ilgili müracaatlarını kabul ederek zaman kaybını önlemeye çalışmaktayız.

TSE , "CE" işareti konusunda yetkilendirilmesi halinde, bugüne kadar yurtdışına giden paraların da yurtiçinde kalmasını sağlayacak.