Ayasofya Müzesi'nin 160 yıl sonra yüzü
açılan melek tasviri tartışma yarattı. Fener Rum Patrikhanesi,
"çatık kaşlı" melek için "Serafim" yani "Tanrı'nın
habercisi" dedi. Türk sanat tarihçileri ise, "Serafim olabilir de,
olmayabilir de" yorumunu yaptı. Ayasofya Müzesi Müdürü Haluk
Dursun, SABAH'a, "Meleğin Serafim olup olmadığı tartışmalı" derken, bu
görüşe Bizans tarihi uzmanı Prof. Semavi Eyice'den destek
geldi.
Patrikhane: Serafim
Rum Patrikliği Basın ve Halkla İlişkiler Bürosu Müdürü Dositheos
Anagnostopoulos, yüzü açılan meleği SABAH'a değerlendirdi. "Melekleri
zikreden yüz ifadesi değil, şekilleridir" diyen Patrikhane, "6 kanatlı her melek
Bizans kilise sanatında Serafim'dir. Çok gözlü gösterilen melekler Herubimdir"
bilgisini verdi. Patrikhane, melekle ilgili yapılan "Cennetin bekçisi; Tanrı'nın
tahtını koruyan" değerlendirmelerinin doğru olmadığını vurguladı ve "Serafim
İbranice'den, yanmak anlamına gelen 'Saraf' kelimesinden gelmekte olup, bu melek
Tanrının Habercisi olmakla vazifelendirilmiştir" dedi.
Ayasofya Müzesi Müdürü Haluk Dursun ise, "Melek konusu
tartışmalı. Serafim mi değil mi inceleniyor" dedi. Bizans tarihçisi
Prof. Semavi Eyice ise "Bu yüzü açılan, Serafim mi yoksa
Kerubin mi kanaat bildiremiyorum" diye konuştu. Bu tartışma, meleklerin
isimlerinin yazılmamasından kaynaklanıyor. Sanat tarihçisi Eyice'ye göre, melek
isimleri eskiden Alman bir sanat tarihçisi tarafından not edildi. Bu kişi, daha
sonra ülkesine döndüğü için kayıtlar ortadan kayboldu.