Carlton'un Bitiş Öyküsü



Boğaziçi'nin Yeniköy sahilinde bir zamanlar plajı, yüzme havuzu, barı ve denize nazır 122 odası ile bir otel vardı; Carlton Oteli. İstanbul'la özdeşleşmiş bir mekândı. Göksel Arsoy 'lu, Murat Soydan 'lı, Önder Somer 'li Yeşilçam filmlerinde varsıl tabakaya mensup gençlerin rol icabı sahilinde niyeyse dans ettiği, sevgililerin el ele kumsalında ağır çekimle koştuğu o eşsiz mekân, Carlton Oteli'nin plajıydı.

Özellikle yabancı seyahat acentelerinin yoğun ilgisini çeken Carlton Oteli, 1986'da Özal hükümeti döneminde "Yenisini yapacağımızdan eskisi hükümsüzdür" denilerek yıktırıldı. Ancak yerine yenisi yaptırılamadı, o güzelim otelin daha sonra Halis Toprak 'a satılan arazisi aylardır satılamıyor. Özal'ın amacı Carlton arazisini ve Tarabya tepelerini Araplara satıp büyük paralar kazanmaktı. Ancak başbakanlığı süresince gerek imar sorunu gerekse yabancılara mülk satışına yasal engellerin bulunması nedeniyle bu düşünü gerçekleştiremedi. Arazi daha sonra Toprak Holding'in sahibi Halis Toprak'a satıldı.

Carlton arazisini yıllarca elinde bulunduran Halis Toprak, Toprakbank nedeniyle TMSF'ye olan borçlarını ödeyemeyince arazi bu kuruma geçti. TMSF, Özal'ın 20 yıl önce Araplara satmayı düşündüğü araziyi yine aynı amaçla satışa çıkardı. Ancak üzerinde İş Bankası, Garanti Bankası ve Etibank'ın toplam 96 milyon YTL tutarında ipoteği bulunan arsa için ipotek bedelini ve yaklaşık 165 bin YTL tutarındaki satış masraflarını aşacak bir teklif sunulamadığından aylardır satış gerçekleşemiyor. Kamu mülklerini ve işletmelerini satarak cari açığı finanse eden AKP hükümetinin de Özal gibi hevesi kursağında kaldı.

Suç geminin
Aslında bütün suç, Carlton Oteli'ne 1984'te çarpan Abdüllatif adlı, Liberya bandıralı Suriye gemisinde. Gemi, Boğaz'da çarpacak onca yer varken bir sabah gelip Carlton Oteli'ne bindirdi. Carlton'da sadece restoranın bulunduğu kat hasar görmüştü, ama bu son hasar nedeniyle tadilata başlanması, otelin idam fermanını da hazırladı. O sırada TURBAN'ın genel müdürü olan Cafer Canlı , restoran katının onarımı bahanesiyle, otelin dış görünümünün de değişmesi amacıyla komple bir tadilat yapılmasını istedi. Ancak tadilat başlamadan Canlı görevinden alındı ve yerine dönemin gözde bürokratlarından ve Özal'ın prenslerinden Serhan Altınordu atandı. Genel müdür değişikliğinin hemen ardından da Carlton'daki müşteriler apar topar otelden çıkarıldı. Carlton'da duvarlar yıkılıyordu...

TURBAN'ın yeni genel müdürü Serhan Altınordu, İTÜ'ye bir ekspertiz raporu hazırlattı. Raporda kolonların ve temelin çürük olduğu, yapılacak inşaatın ağırlığını taşıyamayacağı bildiriliyordu. Altınordu da zaten otelin yıkılmasından yanaydı. Genel müdür, bu kadar değerli bir arsada dört yıldızlı bir otelin rantabl olamayacağı görüşündeydi. Rapor doğrultusunda otelin yıkımına başlandı.

Arap sermayesine kurban gitti
Altınordu, bu arsaya dört yıldızlı bir otel yerine tümü suit odalardan oluşan çok daha lüks bir otel yapmak amacındaydı, ancak o sırada özelleştirme kapsamına alındığından yeni bir KİT yaratmamak için Carlton ile birlikte TURBAN'ın İstanbul'daki arsalarını projelendirmek suretiyle satmayı amaçladığını belirtiyordu. Böylece TURBAN'ın İstinye'de kongre merkezi olarak yapılan binanın bulunduğu arsası, Maslak yolundaki ağaçlıklı yeri ve Küçüksu'daki yat çekek yeri olarak kullanılan alanla birlikte Carlton'u da içine alan ortak bir proje hazırlandı. Amaç, arsa karşılığında Arapların sermaye koymasını ve arsaların bu şekilde projelendirildikten sonra satışını sağlamaktı.

Arsaya hazırlanan projeler için başta dönemin başbakanı Turgut Özal ile Turizm Bakanı Mesut Yılmaz 'dan gerekli onaylar alındı ve sermaye arayışına girildi. O sırada Birleşik Arap Emirlikleri Şeyhi Şeyh Zayed "Sevda Tepesi" ni almak için İstanbul'u su yolu yaptığı için Altınordu da Körfez sermayesinin bu projelere olumlu bakacağını düşünüyordu.

Körfez ülkelerinde bir dizi görüşmeden sonra Kuveyt sermayeli bir Bahreyn bankası ile proje için el sıkışıldı. Projenin ilgili bakanlardan oluşan Koordinasyon Kurulu'ndan onanıp çıkması bir yılı buldu. Sıra, belediyenin iznine geldi. Ancak Başbakan Özal'la arası açılan Büyükşehir Belediye Başkanı Bedrettin Dalan , işi biraz ağırdan aldı. "Bugün git yarın gel" lerle epey bir zaman kaybı da bu aşamada oldu. Bu arada Turizm Bankası ile Türkiye Kalkınma Bankası'nı birleştirme operasyonu için düğmeye basıldı. Ve yerel seçimler gelip çattı. Ardından iki bankanın birleşmesinden sonra Altınordu görevinden alındı ve hayali proje de böylece suya düştü. Olan Carlton'a oldu, yıkıldığıyla kaldı.