Şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ülke çapında büyük tepki yaratırken özelleştirmenin arkasında olduğu iddia edilen gıda devi Cargill’den bir açıklama geldi. İddialara göre Cargill özelleştirme öncesinde devlet yetkilileriyle bir araya gelmiş ve özelleştirme programının seyrini planlamıştı. Şirketten dün yapılan açıklamada, “Gerek kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, gerekse Şeker Kurumu'nun kapatılarak görevlerinin Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı'na devredilmesi ile ilgili gelişmelere dair herhangi bir müzakereye dahil olmuş değiliz” ifadesi kullanıldı.
İşte Cargill’den yapılan açıklama:
Son günlerde, kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi ile ilgili gündeme yönelik haberlerde Cargill'in adının anıldığını görmekteyiz. Gerek kamuya ait şeker fabrikalarının özelleştirilmesi, gerekse Şeker Kurumu'nun kapatılarak görevlerinin Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı'na devredilmesi ile ilgili gelişmelere dair herhangi bir müzakereye dahil olmuş değiliz. Tasarrufu tamamen kamu otoritesine ait olan bir kararda Cargill ya da bir başka özel sektör şirketinin etkisi olabileceğine dair iddialar karşısında şaşkınlık ve üzüntü duyuyoruz.
Cargill Türkiye, ülkemizde iç piyasa için nişasta bazlı şeker sektöründe faaliyet gösteren beş şirketten biri olup üretiminde Türk çiftçisi tarafından yetiştirilen, tamamen doğal, GDO'suz ve %100 yerli, Türk mısırı kullanmaktadır. Öte yandan Cargill Türkiye, ülkemizde gıda alanındaki geniş ürün yelpazesiyle müşterilerine hizmet vermektedir. Ayrıca endüstriyel ve bioendüstriyel ürünler ile hayvan besleme alanında da faaliyet göstermekte; ülkemiz için yatırım yapmaya, değer yaratmaya ve istihdam sağlamaya devam etmektedir. Görüldüğü üzere şirketimiz ve ürünlerimiz hakkında tamamen yanıltıcı bilgiler verilerek şirketimizin ticari itibarına zarar verilmeye çalışılmaktadır.
Adeta bir karalama kampanyasına dönüşen tüm bu asılsız ve dayanağı olmayan iddialar maalesef kamuoyunu yanıltmakta, gereksiz bir tedirginliğe sevk etmektedir. Cargill Türkiye'yi hedef alarak gündemi meşgul eden asılsız iddialara itibar edilmemesi gerektiğini kamuoyunun değerli görüşlerine sunarız.