Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) Şehir Plancıları Odası (ŞPO) İstanbul Şubesi, Hadımköy planlarının iptali için Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'na dava açtı. ŞPO, plan için "İstanbul'un öz değerlerinin yitirilmesi ve hiçbir doğal, ekolojik, çevresel ve kentsel değer göz önünde bulundurulmadan yaşanılamaz çevreler yaratılması amacını taşıyor" diyor.
ŞPO: İstanbul'un geleceği kararır
ŞPO, geçen günlerde Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın aldığı imar kararını, "hiçbir bilimsel ve mesleki kritere dayanmadan, İstanbul'un geleceğini karartacak, sessiz sedasız alınan bir karar" olarak değerlendiriyor.
Bayındırlık ve İskan Bakanlığı plan kararının Bakanlık belgelerindeki yazılı amacı şöyle ifade ediliyor:
"İstanbul metropoliten alanının öz değerlerini yitirmemesi ve bu doğrultuda ulusal ve/veya uluslar arası düzeydeki öneminin ülke yararı kapsamında değerlendirilmesi için, metropoliteni oluşturan ve kendi içinde bütünlüğü olan çevrelerden biri ve en etkilisi olacak olan Hadımköy Belediyesi sınırları içinde bulunan Yassıören, (Akpınar Sanayi Bölgesi) Ömerli Köyü, Yeşilbayır Köyü ve Delikkaya çiftliği yerleşmesi sınırları içinde metropolitenin büyüme ve gelişmesinde gerekli olacak olan fonksiyon ve hizmetlerin oluşturulması."
Bakanlık, bu bölge için "doğal, ekolojik, çevresel ve kentsel değerler göz önünde bulundurularak yaşanabilir çevreler yaratmak ve planlama alanının kent, çevre ve yaşam kalitesini yükselten bir gelişim aracı olarak değerlendirilmesi" hedefini de koyuyor.
"Kaçak sanayiyi yasallaştırmak için kılıf"
ŞPO, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı'nın belirttiği amaçlarına ulaşabilmek için, 1980 tarihli 1/50.000 ölçekli İstanbul Metropoliten Alan Nazım İmar Planı'nda değişiklik yaptığını da açıkladı.
"Toplu konut alanı, sanayi ve depolama alanı, küçük sanayi alanı, konut dışı kentsel çalışma alanı, ticaret ve yönetim merkezi şeklinde sınıflandırıyor."
ŞPO, kararın sanıldığı gibi olumlu gelişmeler içermeyeceğini ifade ediyor.
Şehir plancılarının karara karşı çıkma nedenleri şöyle:
-Plan, Hadımköy bölgesindeki kaçak sanayi tesislerinin yasallaştırılması için kılıf olmaktan öteye geçemiyor.
-İstanbul'un içme suyu ihtiyacını karşılayan iki önemli içme suyu barajının koruma alanlarında sanayi ve ticaret alanları oluşturuyor.
-Doğal, ekolojik, çevresel ve kentsel değerleri hiçe sayarak İstanbul'u yaşanabilir çevre hedefinden daha da uzaklaştırıyor.
-Plan mesleki ilkelerden ve bilimsellikten uzak bir anlayışla hazırlanmış.