Çanakkale'de Termik Santral Endişesi



Hürriyet'ten Burak Gezen iler Ersan Küçükkuru'nun haberine göre, Manisa'ya bağlı Soma İlçesi'nin Yırca Mahallesi'nde yapılması planlanan termik santral için 6 bin zeytin ağacının kesilmesi ülke gündemini meşgul ederken biri Çan'da TEİAŞ'a, 3'ü ise, Biga'da İçdaş Çelik Enerji Tersane ve Ulaşım Sanayi A.Ş.'ye ait toplam 4 termik santralin faaliyet gösterdiği Çanakkale'de yakın zamanda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü'ne, 11 yeni termik santral başvurusu daha yapıldı.

Buna göre; Cenal Elektrik Üretim A.Ş. ile Sarıkaya Elektrik Üretim A.Ş., Biga İlçesi'ne bağlı Karabiga Beldesi'nde, Kaptan Demir Çelik Endüstri Ticaret A.Ş., Lapseki İlçesi'ne bağlı Adatepe Köyü'nde, BEC Danışmanlık Limidet Şirketi, Lapseki ve Biga İlçesi sınırında, Nurol Enerji Üretim A.Ş., Ayvacık İlçesi Babadere Köyü'nde, Çan Kömür İnşaat A.Ş., Çan İlçesi'ne bağlı Yayaköy'de, Odaş Enerji, Çan İlçesi'nde, Taşzemin İnşaat Madencilik ve Sanayi Ticaret A.Ş., Yenice İlçesi'ne bağlı Çırpılar Köyü'nde, DD Elektrik Üretim ve Enerji Yatırımları A.Ş. Biga İlçesi'nde ve Filiz Enerji Elektrik Üretim A.Ş. ise Lapseki'de iki termik santral kurmak için başvuru yaptı. Başvuran firmaların bazıları ÇED olumlu raporu aldı. Bazıların ÇED süreci ise halen sürüyor.

Greenpeace tepki göstermişti

Çanakkale'de faaliyet gösteren 4 termik santrale ek olarak 11 santral başvurusu daha yapılması çevrecilerin yoğun tepkisine ve mücadelesine neden oluyor. Dünyaca ünlü çevre örgütü Greenpeace'in 'Rainbow Warrior' adlı gemisi geçtiğimiz aylarda Biga İlçesi'ne bağlı Karabiga Beldesi'ne gelerek, inşaatı süren Cenal Enerji Santrali'nin açığına demir atarak, faaliyette olan ve yapılması planlanan termik santrallere karşı bir eylem gerçekleştirip, bölgedeki çevrecilere destek vermişti.

Cenal Karabiga'nın dibine yapılıyor

Cengiz İnşaat ve Alarko ortaklığıyla Karabiga'da yapımı süren Cenal Enerji Santrali'ne karşı çevrecilerin mücadelesi inatla sürüyor. Firma, alınan ÇED olumlu kararlarının çevreciler tarafından iptal ettirilmesine karşın, projeyi 4'e bölerek her biri için ayrı ÇED olumlu raporu alıp inatla inşaatı sürdürüyor. Ancak çevreciler alınan her ÇED olumlu raporu için de tek tek yürütmeyi durdurma kararı çıkarttırıyor. Cengiz İnşaat ve Alarko Grubu'nun ortaklığında devam eden Cenal Enerji Santrali için firma ve çevreciler arasında adeta düello sürüyor.

Çanakkale için her zaman risk

Çanakkale Belediye Başkanı CHP'li Ülgür Gökhan, planlanan termik santrallerin özellikle Karabiga Bölgesi'nin korkulu rüyası olduğunu söyledi. Bu yatırımların çevre açısından risk taşıdığını belirten Başkan Gökhan, şöyle dedi:

"Sonuç itibariyle bugüne kadar izin verilmiş termik santraller var. Fakat karbon salınımının bir kapasitesi var. Mevcut santrallerin de bu kapasiteyi doldurduğunu biliyoruz. Bu kadar dar bir bölgeye, bu kadar kapasite büyük risk ve tehlike. Artık yeter. Zaten bir tanesine bile karşı çıkıyoruz. Kentimiz, poyraz rüzgarlarının hakimiyetinin üstünde kurulu. Aynı zamanda Kazdağları'na yönelik tehditler var. Termik santraller bu bakımdan çevresel anlamda sıkıntılı yatırımlar. Yenilerine nasıl izin verilecek bilmiyorum. Santral sayısının artmaması gerekir. Hatta mevcutlarının iyi kontrol edilmesi ve ithal kömürle üretimin de yasaklanması gerekir. Bunun sonucunda uzun yıllar sonra bu santrallerin doğaya ne kadar zarar vereceğini kestirmemiz güç. Nitekim bu yıl Kazdağları'nda kestane ağaçlarının kuruduğunu biliyoruz. Çan'daki termik santralin, ya da diğerlerinin buna etkisi olup olmadığının araştırılması gerekir. Ormanların sadece kesilmesi değil, süreç içerisinde oradaki kirlilikten etkilenmesi de söz konusu olabilir. Buna dikkat edilmeli."

"Çanakkale'ye kül ve gazları kalacak"

Çanakkale Çevre Platformu Dönem Sözcüsü Prof. Dr. Türker Savaş ise, Çanakkale ve Balıkesir için hazırlanan 1/100'lik Çevre Düzeni Planı'nda Karabiga'dan Lapseki'ye kadar olan 75 kilometrelik sahil bölümünün sanayi ve enerji sektörü için ayrıldığına dikkat çekti. Bunun o ekosisteme yük getireceğini anlatan Savaş, şöyle dedi:

"Küresel ısınma bir gerçek. Bunu görüyoruz. Bu küresel ısınmanın belli sınırlar içinde kalabilmesi için örneğin 2050 yılına kadar dünya yüzey yakıtlarının 2 dereceyi aşmaması lazım. Bunun aşmaması için de karbondioksit emisyonlarını azaltmamız lazım. 2050'ye kadar enerji öngörünüzü yarı yarıya azaltmanız gerekiyor. Bunun için de nükleerden tamamen vazgeçip termik santralleri sınırlandırmamız gerekiyor. Yani göz göre göre felakete gidiyoruz. Herhalde İzmit Körfezi'ni bitirdik, İstanbul'u komple bitirdik. Oradan Çerkezköy'e gittik. Ergene Nehri'nde artık su değil kimyasal akıyor. Şimdi sıra geldi Çanakkale'ye. Dünyanın en güzel coğrafyalarından birisi burası. Tarım alanları üzerine kuruyorlar ve ne yazık ki biz termik santralleri yiyemeyeceğiz. Tarım topraklarının üzerine eğer sanayiyi ve termik santralleri kurarsak yarın bir gün aç da kalabiliriz. Karabiga'dan Lapseki'ye kadar olan sahil komple termik santraller için öngörülmüş. İstanbul'a yakın olduğu için ve Batı'nın enerji talebi daha yüksek olduğu için olsa gerek bu bölge termik santraller için seçilmiş. Ama bir sorun daha var. Bölgede bu kadar termik santrali işletecek kadar kömür yok. Dolayısıyla dışarıdan kömür getirilecek, termik santralde kullanılacak ve bunun hem gazları, hem de külü Çanakkale'ye kalacak.