Maliye'ye yeni bir gelir kapısı doğdu.
Düzenlemeye göre mülkiyeti Hazine'ye ait olan camilerdeki işyeri ve dükkânları,
artık Maliye ve Diyanet birlikte değerlendirecek. Zaman gazetesinin haberine
göre, kiranın bir kısmı Diyanet'e verilecek. Önemli bölümünü ise Maliye alacak.
Halen cami dernekleri tarafından kiraya verilen dükkânların geliri de bu
dernekler tarafından kullanılıyor.
Diyanet İşleri Başkanlığı verilerine göre Türkiye'de 80 bin 53
cami faaliyet gösteriyor. Bu camilerin yaklaşık 35 bini köylerde. Geriye kalan
55 bini ise il, ilçe ve beldelerde ibadet hizmeti sunuyor. İlçe, il merkezindeki
camilerin önemli bir bölümünde ise küçüklü büyüklü dükkânlar faaliyet
gösteriyor. Cami dernekleri tarafından kiralanan veya işletilen bu dükkânlar,
uzun zamandır Maliye'nin iştahını kabartıyordu. Düzenlemeye göre mülkiyeti
Hazine'ye ait olan cami ve mescitlerdeki ticari amaçla kullanılması mümkün olan
alanların değerlendirilmesi, Maliye Bakanlığı ve Diyanet tarafından yapılacak.
Cami dükkânlarının değerlendirilmesine ilişkin usul ve esaslar, Maliye ve
Diyanet tarafından birlikte tespit edilecek. Böylece yasa ile cami dernekleri
devreden çıkarılırken, Maliye ile Diyanet arasındaki pazarlık sonucu cami altı
dükkânların geliri paylaşılacak. Kanunun Meclis'ten geçerek kanunlaşmasının
ardından daha önce dernekler tarafından kiraya verilen dükkân, işyeri ve diğer
müştemilatların kira sözleşmeleri geçersiz sayılacak. İşletmeciler, Maliye veya
Diyanet ile yeni kira sözleşmesi yapacak ya da dükkânı boşaltacak. Gelirin bir
kısmı Maliye'ye, bir kısmı ise camilerin bakım ve giderlerine harcanmak üzere
Diyanet'e gidecek. Diyanet böylece geliri olan camiden, geliri olmayan camiye
kaynak aktarma şansına kavuşacak. Camilere ait dükkânların kiracıları
müftülükler ve defterdarlıklar tarafından yapılacak ihalelerle belirlenecek.
Kira gelirleri, açılan banka hesaplarına yatırılacak.
Camilerin mülkiyeti, derneklere ve şahıslara ait
olamayacak
Diyanet Teşkilat Yasası'na göre kanunun çıktığı tarihten
itibaren yapılacak bütün camilerin mülkiyetinin kamu ya da tüzel kişiliğe ait
olması ön şart olacak. Böylece şahıs ve dernekler cami sahibi olamayacak.
Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra yapılacak cami ve mescitlerin arsalarının
Hazine, belediye, köy tüzel kişiliği, diğer kamu tüzel kişiliği ya da Türkiye
Diyanet Vakfı adına tescil ettirilmesi gerekecek. Bu durum, mülkiyeti Hazine'ye
ait cami sayısında önemli artış yaşanmasına yol açacak. Böylece kanunun çıktığı
tarihten sonra yapılacak camilerin büyük bölümünde işletme hakkı ve gelirleri
otomatikman Maliye'ye gidecek.