Birleşik Devletler bugünlerde yeni bir protesto dalgasıyla
çalkalanıyor. Protestoların merkezinde ise bir parça ip var. Çamaşır
ipi, Birleşik Devletler'e özgü bir sınıf, özgürlük ve çevre
tartışmasının merkezinde yer alıyor. Mahalle dernekleri ve ev sahipleri
tarafından getirilen kurallar milyonlarca evin sakininin çamaşırlarını dışarıda
kurutmasını yasaklıyor. Gerekçeleri ise, çamaşır iplerinin kötü görünmesi ve
hatta bölgedeki emlak fiyatlarını aşağı çekmesi.
Fakat bir grup 'çamaşır ipi isyancısı', 'yasal riskler almak pahasına' bu
kurallara karşı çıktığını söylüyor. Bu grup, yüksek miktarda enerji harcayan
kurutma makinalarını kullanmayı reddederek karbon salımlarını azaltmanın
yurttaşların görevi olduğunu savunuyor.
Çamaşır ipi hareketinin önderi Alexander Lee aynı zamanda
Çamaşır Listesi Projesi'nin de kurucusu. Vermont merkezli proje
'kurutma hakkı' için mücadele ediyor. Lee, destekçilerinin çok farklı sosyal
gruplardan geldiğini, çevreciler, Hristiyan anneler ve radikal ev sahiplerini
biraraya getirdiklerini söylüyor. Lee, 1995'te üniversite öğrencisiyken,
kampüsünü ziyaret eden anti-nükleer aktivist Helen Caldicott'un
sözlerinden etkilenmiş: "Hepimiz çamaşırlarımızı asarak kurutursak nükleer
endüstrisinin sonunu getirebiliriz."
Resmi rakamlara göre çamaşır kurutma makinaları evlerin elektrik kullanımının
yüzde 6'sını oluşturuyor. Bu, buzdolabından sonra en büyük elektrik kullanım
payına eşit. Alexander Lee, asıl rakamların bunun üç katı olabileceğini
düşünüyor. Lee'ye göre, eğer her üç kişiden biri, yılın beş ayı boyunca
çamaşırlarını ipte kurutursa, 2020'ye kadar 2,2 milyon ton karbon tasarrufu
yapılabilir. Lee, "Çamaşır ipi hareketi, karşı karşıya olduğumuz üç sorunla
ilişkili olduğu için büyüyor: Enerji krizi, çevre krizi ve ekonomik kriz. Enerji
tasarrufu yapmanın yurtserverlik gereği olduğunu düşünüyoruz. Beyaz Saray'da da
çamaşır ipi asılmalı" diyor.
‘Çamaşır görmek istemiyoruz’
Mahalle Dernekleri Enstitüsü'nün sözcüsü Frank Rathbun ise,
temsil ettikleri ve çoğu çamaşır ipini kısıtlayan on binlerce derneğin haklı
olduğunu düşünüyor. Rathbun, "Mahalledeki konut şirketleri evleri satmaya
çalışıyor ve çoğu çamaşır iplerinin mahallenin görünümünü bozduğunu, satışlara
zarar verdiğini düşünüyor. Mesele ne olursa olsun, mahallenin görünüşü, ev
fiyatlarını ve satışları etkiliyor" diyor. Rathbun'a göre, insanlar nasıl
perdelerini açtıklarında çöp görmek istemiyorsa, başkalarının çamaşırlarını da
görmek istemeyebilir. Bunun kararını verecek olanlar ise mahalle sakinleri
olmalı.