"Float Glass / Düz Cam" üretim teknolojisinin yaratıcısı Pilkington, 30 Mart 2011 Çarşamba günü Yapı-Endüstri Merkezi'nde (YEM) düzenlediği 'Yapısal Camlarda Yeni Teknoloji ve Buluşlar' konferansıyla cam teknolojisindeki yenilikleri ve buluşlarını, enerji verimliği, güvenlik ve tasarım başlıklarını Türk inşaat sektörü ile paylaştı.
Konferansın açılış konuşmacısı Pinaki Banerjee, Pilkington’un dünya liderleri arasında yer alan bir firma olduğunu belirterek başladığı konuşmasına Türkiye’nin kendileri için önemli bir pazar olduğunu ifade ederek devam etti. Cam konusunun ve teknolojilerinin iyi anlaşılması gerektiğini anlatan Banerjee, uygulamanın da önemine vurgu yaparak konuşmasını tamamladı.
"1 milyar civarında değişik seçenekten sadece 1 tanesi sizin için uygun"
Konferansın ilk konuşmacısı olan Chris Barry ise 'Kentsel Dönüşüm Projeleri ve Cam Binalar; Mimari Camlar' adlı bir sunum gerçekleştirdi. Sunumunda ağırlıklı olarak "uygun cam seçimi" konusuna odaklanan Barry, "Duvarınızda bulunan bir deliği cam haline getirmek istiyorsanız 1 milyar civarında değişik seçeneğe sahipsiniz, ancak içlerinden sadece 1 tanesi sizin için en uygun olan uygulamadır" dedi.
Sunumunun ilerleyen kısımlarında güneş kontrolü konusuna değinen Barry, "Kış mevsiminde güneşin sıcaklığı istenilen; yaz mevsiminde ise istenmeyen bir özelliktir. Bu noktada önemli olan ışık ile birlikte sıcaklığında geleceğini bilmektir. Işığı almak istiyorsanız sıcaklığında onunla birlikte geleceğini bilmelisiniz" dedi. Bu bağlamda pencerelerin yapısını anlamak için öncelikle enerji konusuna odaklanmak gerektiğini anlatan Barry, sadece gözle görülen enerjiye odaklanıldığını belirtti.
Konuşması kapsamında cam ve güneş enerjisi ilişkisini detaylı bir şekilde anlatan Barry, radyasyon ile konveksiyon/ısı iletimi konularına değindi. Bu bağlamda termal yalıtım, ses kontrolü, güvenlik, camların kendi kendilerini temizleme özelliğini ve renk-dekorasyon konularına da aktaran Barry, cam sistemleri hakkında da bilgi verdi ve "İyi bir camı, ancak yapı uygulamasında algılamak mümkündür" dedi.
Cam sistemleri kapsamında bütün camların kaplanmasının gerekli olduğunu da sözlerine ekleyen Barry, kaplamanın tek bir tarafa uygulandığını ve söz konusu kaplamanın yansıtmayan lamine olması gerektiğini ifade ederek, "Cam ile ilgili çalışmaya başladığımdan bu yana camı görmüyorum, camdan yansımaları görüyorum" dedi.
"Müşterinin ne istediğini tam olarak anlamak"
'Yapısal Cam Sistemleri' başlıklı sunumun ilk konuşmacısı Chris Barlow, sözlerine yapısal cam mühendisi olduğunu belirterek başladı. Firmanın, dünya çapında imza attığı tasarımlarının testlerini firmanın kendisinin yaptığını, bu anlamda 12 yıl garanti verebildiklerini aktaran Barlow, ayrıca Pilkington bünyesinde özel bir planar üretimi yapan fabrikanın bulunduğunu sözlerine ekledi.
Piyasada bu anlamda iki sistem olduğunu belirten Barlow, bunlardan bir tanesinin Pilkington’un planar sistemi olduğunu ve planar sisteminin diğer sisteme oranla daha küçük boşluklara sahip olduğunu aktardı. Lamine, PVB ve diğer sistemler olmak üzere çeşitli cam türlerinin bulunduğunu belirten Barlow, bazı ülkelerde üçlü camların mevcut olduğunu anlattı.
Tam olarak istenilen standartlara göre tasarım, üretim yapılabildiğini anlatan Barlow, her tasarımda mühendis imzası olduğunu ve bu anlamda güvenilir ürün sunmak amacıyla her gün test ve deneyler yapıldığını ifade etti. Son olarak Barlow, bir fasat tasarımı hazırlanırken müşterinin ne istediğini tam olarak anlamanın önemine vurgu yaparak sözlerini tamamladı.
"İnşaat koşullarına uygun ürün üretmek"
'Yapısal Cam Sistemleri' başlıklı sunumun ikinci konuşmacısı Wolfgang Dutt, Chris Barlow’dan sonra söz aldı. Sunumu kapsamında Profilit sistemlerin üretim, üretim özellikleri ve uygulama imkanları konularına değinen Dutt, fabrikadaki cam üretim süreçlerini detaylı bir şekilde dinleyicilerle paylaştı.
'Standart', 'fasat' ve 'iç' olmak üzere 3 farklı pazar segmentine sahip olduklarını belirten Dutt, standart segmentin endüstri yapılarında, binalarda, spor komplekslerinde kullanıldığını; fasat segmentin mimari tasarımlarda kullanıldığına ve iç segmentin iç bölmelerde, mağaza ve ofislerde kullanıldığına değindi. Fabrikada 9 farklı ürün ürettiklerini ifade eden Dutt, söz konusu ürünlerin değişik fonksiyon ve tasarımlarla kombine edilebildiğini aktardı.
Piyasanın mevcut inşaat koşullarına hakim olmanın ve üretilen ürünün söz konusu koşullara uygun olup olmadığını kontrol ettiklerini belirten Dutt, farklı uygulamalar için farklı kurulum tablolarına sahip olduklarını da sözlerine ilave etti. Bu anlamda en önemli avantajların profilit cama adanmış olduğunu, bu kapsamda sistem sağladıklarını ve değişik cam tasarımlarının mevcut olduğunu ifade eden Dutt, ayrıca teknik danışmanlık hizmeti verdiklerini ve çeşitli iletişim araçlarına da sahip olduklarını aktardı.
"Yangın güvenliği ve cam"
Konferansın son konuşmacısı olan Christian Seibt, "Yangın Güvenliği ve Cam" başlıklı konuşmasında yangına karşı geliştirilen koruma ünitelerinden bahsetti. 'Pyrostop', 'Pyrodur' ve 'pyroclear' olmak üzere bu alanda 3 farklı tip ürünün mevcut olduğunu aktaran Seibt, yangından korunan camların insanları yangından koruyabilmesinin önemine vurgu yaptı. Bu tip bir camın çerçeve sisteminin onaylı olmasının gerekliliğine değinen Seibt, aynı zamanda camın ve çerçeve sisteminin yapının inşa sistemine uygun olmasının önemli olduğunu ifade etti.
Yangın sırasında camın orta kısmının ısındığını, çerçeveye yakın olan kısmının ise ısı anlamında daha düşük dereceye sahip olduğunu bu durumun karşılıklı bir basınca neden olduğunu anlatan Seibt, iki bölüm arasındaki ısı farkının 40 derecenin üzerine çıkması halinde camın çatladığını ve akabinde çöktüğünü belirtti. Seibt,'Pyroclear' camın temel güvenliği sağladığını, 30-60 dakikalık koşullar için önerildiğini; 'Pyrostop' camın çok katmanlı olduğunu ve termal yalıtım sağladığını ve 30-60-90-180 dakikalık koşullar için önerildiğini; 'Pyrodur' camın ise yine çok katmalı olduğunu, sıcaklık radyasyonunu düşürdüğünü ve sadece Hollanda’da kullanıldığını anlattı.
Yangına dirençli camın çeşitli bina uygulamalarında kullanılabileceğini ifade eden Seibt, bu anlamda aleve dirençli çerçevenin önemine değindi ve bu anlamda ısı radyasyonunun azaltılmasının önemli olduğunu vurguladı.