İSO Meclisi'nde yaptığı konuşmada
2008 İSO 500 raporunu değerlendiren Dış Ticaretten Sorumlu
Devlet Bakanı Zafer Çağlayan, "Son 3 aydır ortaya çıkan
rakamlar ortada ama gelecek aylarda rakamlar ortaya çıkınca göreceğiz ki, böyle
olmayacak. Bu rakamlar en kötü dönemi yansıtıyor. Geriye gidiş bitmiştir"
dedi.
Çağlayan, Türk sanayi sektörünün ekonomik krize bir takım yapısal reformlar
geçirdiği bir dönemde yakalandığını belirterek, "Biz sanayiyi, üretimi, yatırımı
ve kapalı bir ekonomi içinde yüksek rekabeti tanımamış bir ekonomiden geliyoruz.
Türkiye küresel kriz ile sanayisinin yapısal değişim geçirdiği bir anda
karşılaştı. Bunu KOBİ'leri esas alarak söylüyorum. Böyle bir küresel ortamda
yatırım, üretim yapmak, kurumsallaşmanın olduğu, inovasyonun, Ar-Ge'nin olmazsa
olmaz olduğu bir ortamda böyle bir küresel krizle karşı karşıya kalmak bu
sonuçları ortaya çıkardı. Şimdi gerçek hayatı yaşıyoruz. Küresel kriz, üzerine
gelmiş bir durum. Bu da aslında Türk ekonomisinin test edilmesi gibi bir durum
ortaya çıkardı. Burada ortaya çıkan rakamlar zafiyetlerimizi ve neler yapmamız
gerektiğini ortaya çıkardı" diye konuştu.
Tedbirler yeterli
oldu
Ortaya çıkan tablonun kendisini şaşırtmadığını vurgulayan Çağlayan, kendisi
için "ah vah dedirtecek bir tablo olmadığı"nı kaydetti. "Tahmin
ettiğimiz, konjonktürel gelişimlerin ortaya çıkardığı, ithal ettiğimiz bir
durumdur" diyen Çağlayan, 4 ay önce hükümetin açıkladığı tedbirle beraber kötüye
gidişin durduğunu, bundan daha kötü olmayacağını savundu. Çağlayan, "Artık
kötüye gidişin dönüm noktasındayız. Büyüme rakamlarını değerlendirirken dikkatli
olunmalı.
13,8'lik küçülme rakamı krizin en yoğun yaşandığı dönemdi, keza sanayi
endeksi ve işsizlik rakamları da öyle" değerlendirmesinde bulundu. Küresel kriz
kötüleşse bile Türkiye'nin üretmek ve yatırım yapmak zorunda olduğunu belirten
Çağlayan, "İthal ettiğimiz bu kriz bizleri etkilese de etkilemese de yatırım
yapmak ve istihdam yaratmak zorundayız. Çıkışın yolu burada"
dedi.
Avrupa'dan iyi durumdayız
IMF'nin verilerine göre, 2009 yılında 79 ülkenin küçüleceğini, 102 ülkenin
ise büyüyeceğini belirten Çağlayan, bu 102 ülkenin genellikle dünyaya daha az
entegre olmuş kapalı ekonomilere sahip olduğunu vurguladı. Yine bu verilere göre
dünya ticaretinin yüzde 1.4 azalacağını, yani giderek küçülen bir dönemle karşı
karşıya olunduğunu ifade eden Çağlayan, Avrupa ekonomisinin 17 aydır üst üste
küçülme yaşadığını, Türkiye'de ise krizin ağustos 2008 hissedilmeye başladığını
ve son 3 ayda kıpırdanmanın hissedildiğini kaydetti. Çağlayan, "Avrupa
ekonomisinin durumunda olmadığımızın net altını çizelim" dedi.
2002'den sonra sanayinin büyüme motorunun ihracat olduğuna dikkat çeken
Çağlayan, "İhracatın yüzde 55'ini Avrupa'ya yaptık. 132 milyar doların 70 milyar
doları... Ancak 17 aydır sürekli küçülen ve ekonomik deformasyon yaşayan, batmaz
denilen kurumların battığı bir bölge. Bunlar kaçınılmazdı, olmak zorundaydı"
diye konuştu. Bugün itibarıyla yapılan ihracatın 50 milyar doları geçtiğini
kaydeden Çağlayan, "Yıl sonunda daralmaya rağmen 100 milyar doların üzerinde
ihracat gerçekleştireceğiz. İhracatımızda krizin en kötü hissedildiği şubat
ayına göre yüzde 18,8'lik artış var" şeklinde konuştu.
Kriz
iyi zamanda geldi
Bu krizin sanayiciyi, hükümetleri ve bürokratları gelecek krizler için çok
daha hazırlıklı bir duruma getirdiğini iddia eden Çağlayan, şunları söyledi:
"Eğer Türkiye böyle bir krizi 2001 şartlarıyla yaşasaydı, tarif etmeye bile
korkuyorum. Türkiye'yi nakavt ederdi. Ama 2001'deki aşırı patlama, aşırı
değerlendirme yoktu. Bu krizi yaşıyoruz ama son 3 aydır ortaya çıkan rakamlar
ortada, gelecek aylarda rakamlar ortaya çıkınca göreceğiz ki böyle olmayacak.
Geriye gidiş bitmiştir. Türkiye doğru yolda
ilerliyor."
Arka koltukta oturup ön koltuğa müdahale etmeye
çalışıyoruz
İSO 500 rakamlarını yorumlayan İstanbul Tekstil ve Hammaddeleri İhracatçıları
Birliği Başkanı İsmail Gülle, 2007'ye göre ciddi şekilde
bozulmuş bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu söyledi. Gülle, "2008'de krizin
etkisi bu kadar büyük olmasaydı rakamlar 2007 ile paralel olurdu ama krizle
beraber karlılık açısından sektörlerin yer değiştirmesi tabloyu çok etkiledi.
Bakanımız rakamlara bakıp 'kötüye gidiş bitti' diyor, ancak biz arka koltukta
oturup ön koltuğa müdahele etmeye çalışıyoruz. Direksiyonda değiliz. Tamam,
ihracatta bugüne kadar bir artış var ancak devamının gelmesi için teşviklerin
devam etmesi gerekiyor" dedi.