Başkentlilerin yoğun olarak kullandıkları cadde ve sokaklarda bulunan merdivenler, bakımsızlığıyla inip - çıkmayı eziyet haline getiriyor. Yer yer kırılan, içe çöken, aşınan, zemini kaygan olan basamakları kullanmak yurttaşları zorlarken, uzmanlar özellikle çocuklar, yaşlılar ve engellilerin zor durumda kaldığının altını çiziyor. Merdivenlerin genişlik ve yüksekliklerinin bilimsel ölçütler dikkate alınmadan yapıldığına dikkat çekiliyor.
Sakarya Caddesi, Karanfil Sokak gibi başkentin merkezinde sıklıkla kullanılan alanlarda, yurttaşların karşısına merdivenler çıkıyor. Ancak bu merdivenler bakımsızlık yüzünden neredeyse her yanı dökülür halde. Kırık dökük merdivenlerden inip çıkmak da başkentlileri zor durumda bırakırken, kimi noktalarda adımlar düz değil yan atılarak daha emniyetli ilerlenmeye çalışılıyor. Yaz aylarında yurttaşların kullanımını zorlaştıran merdivenler, yağmur ya da kar yağdığında, hava soğukluğu nedeniyle buzlanma olduğunda “yararlanılamaz” hale geliyor. Cumhuriyet Ankara, kent merkezinin yoğun kullanılan dört ayrı alandaki merdivenlerin durumunu yerinde gördü; ortaya çıkan tablo şu oldu:
1- Ziya Gökalp Caddesi üzerinde Kızılay Meydanı’na doğru ilerlerken, SSK İşhanı’ndan sonraki yaya üstgeçidinin sol tarafındaki merdivenler, neredeyse kullanılamaz durumda. Toplamda 4 basamaktan oluşan merdivenlerdeki yamalı kısımlar, içine çöken bölümler, tam ortada eğrilmiş şekilde duran rögar kapağı, çatlaklar, kırıklar, eğim oluşan kısımlar bir de kaygan zeminle birleşince, merdivenleri kullanmak oldukça güçleşiyor. Söz konusu merdivenlerin olduğu yol, Ziya Gökalp Caddesi’ne inişte ya da Yüksel Caddesi’ne çıkışta sıklıkla kullanılırken, sokakta yeme - içme ve alışveriş mekanlarının yanı sıra işyerlerinin bulunması, kullanım sıklığını artırıyor.
2- Başkentlilerin merkezde en sık kullandığı yerlerden olan, Sakarya Caddesi’ne girişteki merdivenler “içler acısı.” Üstgeçidin sağ tarafında kalan, çiçekçilerin başladığı yere inen merdivenlerin bir yanı, artık “kullanılamaz” halde. Merdivenlerin bir tarafı yer yer aşınırken, diğer yanı bütünüyle kırılmış, dökülmüş durumda. Sakarya Caddesi’nin kent merkezinin uğrak noktalarından olması, merdivenlerin çoğu kişi tarafından kullanılmasına ve bu kullanım esnasında yurttaşların zorlanmasına yol açıyor. Caddede çiçekçiden yeme - içme dükkanlarına, marketlerden dershanelere çok sayıda işletme bulunması, günün her saati insan yoğunluğu yaşanmasına ve dolayısıyla merdivenlerin yoğun olarak kullanılmasını beraberinde getiriyor.
İçine çöken basamaklar
3- Başkentin merkezinde yoğun olarak kullanılan merdivenler içinde, yurttaşları en çok zorlayan bir diğer yer ise Zafer Çarşısı’nın bulunduğu avluda, Sakarya Caddesi’ne giden yol için iniş ve çıkışlarda kullanılan merdivenlerden. Basamak sayısı diğerlerine göre oldukça fazla olan bu merdivenlerdeki basamakların, dar olması nedeniyle adım atarken zorlanılması, zemininin oldukça kaygan olması, içine çökmesi ve uçlarının aşınması, yer yer de kırılması yurttaşları zor durumda bırakıyor.
4- Karanfil Sokak, Ankaralıların yoğun şekilde kullandığı bir başka alan. Burada da Gökdelen yanından sokağa girişte, Karanfil Pasajı’nın olduğu kısımdaki merdivenler, oldukça yıpranmış durumda. Metro giriş - çıkış noktalarından birinin de burada bulunması nedeniyle yaya trafiği oldukça yoğun olan sokağın girişindeki merdivenlerden, özellikle akşam saatlerinde yararlanmak oldukça güçleşiyor. Çünkü yer yer kırılan merdivenlerden inip çıkmanın zorluğuna kalabalık de eklenince yurttaşlar sıkıntı çekiyor.
Yayalar zor durumda kalıyor
Şehir Plancıları Odası (ŞPO) Ankara Şubesi Başkanı Erdal Kurttaş da kent merkezindeki merdivenlerin bakımsızlığının önemli bir sorun olduğuna dikkat çekerek, “Basamakların yenilenmesi, temizliği, bakımı yapılmıyor. Merdivenlerin basamak genişlikleri ve yükseklikleri de şehircilik standartlarına uymuyor; tamamen baştan savma yöntemlerle, bilimsellik dikkate alınmadan inşa edilmiş” dedi. Kurttaş, çağdaş kentlerde merdivenlerin mümkün olduğunca azaltıldığını, insanların yolları rahat kullanmasının hedeflendiğini ancak Ankara’da tersi bir durumun söz konusu olduğunu anlatarak, şunları kaydetti:
“Kentler düzenlenirken, her yaştan insan ve bedensel açıdan engeli bulananlar mutlaka dikkate alınır. Merdivenler özellikle bu kişilerin yaşamını zorlaştırır. Ama biz üstgeçitler yaparak, merdiven sayısını artırıyoruz. Üstelik bir de bunlara bakmıyoruz. Bugün kent merkezi kaderine terkedilmiş durumda. Gerek merdivenlerin bakımsızlığı gerekse diğer sıkıntılar ise yayaya son derece olumsuz yansıyor. Yayalar gerçekten çok zor durumda kalıyor. Özellikle çocuklar, hamileler, yaşlılar, özürlüler hiç düşünülmüyor. Ama kent yöneticileri, makam arabalarıyla ve çevrelerinde koruma ordusuyla dolaştıkları için yaya olmayı bilmiyorlar, dolayısıyla yayaların çektiği sıkıntıları da bilmiyorlar. Arabayla kentin içinden fırtına gibi gelip geçince, her şey yolunda, tıkır tıkır işliyor zannediyorlar; yurttaşların yaşadığı sıkıntıları bilmiyorlar.”