“Büyükesat Vadisi’nde Yapılaşma Bilimi Yok Saymaktır”



Mimarlar Odası Ankara Şubesi, vadilerin, dere yataklarının ve yeşil alanların plan değişiklikleriyle yapılaşmaya açılarak, doğal afetlerin, yapay afetlere ve cinayetlere dönüştürülmesine izin vermiyor.

Mimarlar Odası Ankara Şubesi, yol çökmelerinin de yaşandığı Büyükesat Vadisi’ndeki yapılaşma ve rant ısrarına karşı mücadeleyi sürdürüyor. Mimarlar Odası Ankara Şubesi, geçmişte heyelanların ve yol çökmesinin yaşandığı Büyükesat Vadisi’nde yüksek katlı yapılaşmı getiren, 10/08/2021 tarih ve 1522 sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi Kararı ile dayanak Büyükesat Vadisi Kentsel Dönüşüm ve Gelişim Proje Alanı 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli Uygulama İmar Planı Değişikliğinin onayına ilişkin 17/05/2013 tarih ve 954 sayılı Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi Kararının iptali için dava açmıştı.

Büyükesat Vadisi’nde vadi tabanında taşkın bölgesinde inşaat çalışmaları başlarken Mimarlar Odası Ankara Şubesi’nin açtığı davada bilirkişi raporu yayınlandı. Ankara 17. İdare Mahkemesi’ne sunulan raporda, bilirkişiler ders verdi. Bilirkişiler, vadinin jeolojik özelliklerine ve risk faktörlerine dikkat çekerek, planlar hazırlanırken bilimin göz ardı edilmesine tepki gösterdi. Bilirkişiler, raporda söz konusu meclis kararının imar mevzuatına, şehircilik ilkelerine, planlama esaslarına ile bölge şartlarına ve eşitlik ilkesine uygun olmadığı yönünde görüş sundu. Raporda yer alan “Bilim, geleceğimizin teminatına bizlere anlatmaktadır. Bunu görmemek ve uymamak hiçbirimize kazanç sağlamayacaktır” ifadesi dikkat çekti.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Sanki bir daha deprem olmayacak gibi bu hırs niye
Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Büyükesat Vadisi’nde vadi tabanlarında ve vadi yamaçlarında 37 katlı yüksek yoğunluk veren yapılaşma kararı tam bir katliam kararıdır. Ankara’da hiç deprem olmayacak, hiç taşkın olmayacak gibi, sanki Kahramanmaraş depremi olmamış, binlerce canımız ölmemiş, binalar insanlara mezar olmamış gibi davranmak akla ziyan bir durumdur. Hiç bir şey olmamış gibi imar politikalarına, kentleşme politikalarına devam etmek, dere yataklarını, vadileri ve yeşil alanları yapılaşmaya açmak yeni afetlere davetiye çıkarmaktır. Bu hırs niye? Büyükesat Vadisi yanlış kentleşme politikalarının kurbanlarından birisi. Vadi tabanı doldurularak bloklar yükselmeye başladı, yol çökmesi ve bina kaymaları yaşanıyor. Her yağmurdan sonra vadi tabanına açılan yoldan kepçelerle kumlar taşlar toplanıyor. Çünkü doğa kendi yatağını buluyor yol dere olup akıyor. Şimdi o derenin ağzına inşaat yapmak tam bir vahşet ulaşım planlaması ise tam bir fecaat. 'Köroğlu geçidi' gibi tek geliş tek gidişten bölgeye geçiyorsunuz ve şimdi oralara 37 katlı binalar yapıldığında ulaşım altyapısı karşılamayacak ve tam bir kilit yaşanacak.  Belediyeler ivedilikle başlayan inşaatları durdurmalıdır. Bilirkişi raporu iptal kararının habercisidir.” dedi.

Doğayla uyumlu bilimin ışığında bir yaşam sürmek zorunluluğumuz
“Bilirkişiler, bilimsel planlama ilkeleri ve kentleşme esaslarına uygun yer seçimi yapılması gerektiği konusunda ders vermiş, doğayla uyumlu bir yaşam ve kentleşme sürecini herkesin öğrenmek zorunda olduğunu gözler sermiştir” diyen Candan şöyle devam etti: “Bilirkişiler ders veriyor, bilim insanları ders veriyor, depremlerle, taşkınlarla doğa ders veriyor ama rant hırsı, rant odakları anlamamakta ısrar ediyor. Rapor çok net. ‘Bilim, geleceğimizin teminatına bizlere anlatmaktadır. Bunu görmemek ve uymamak hiç birimize kazanç sağlamayacaktır’ denilerek durumun vahameti gözler önüne serilmiştir. Plan değişiklikleri acilen iptal edilmelidir. Son yaşadığımız depremler ne kadar haklı olduğumuzu acı bir şekilde kez daha göstermiştir. Binlerce insanımızın hayatını kaybettiği ve sismik hareketlerin en üst seviyede olduğu bu süreçte bilimin rehberliğinde kamu yararını savunmaya,  devam edeceğiz. Rant hırsı ile insanların evlerini katlı mezarlara dönüştüren rant sistemine karşı mücadeleden vazgeçmeyeceğiz.” diye konuştu.

Vadi yapılaşmaya açılırken riskleri göz ardı etmek risk yaratır
“Ankara’nın zaten bir dolu açık ve yeşil alanının tehdit altında olduğu bir deprem sürecinde en yakın toplanma alanları olarak görebileceğimiz vadiler kesinlikle yapılaşmaya açılmamalıdır” diyen Candan, bilirkişilerin raporda yüksek yoğunluklu yapılaşmanın yaratacağı sorunlara dikkat çektiğini belirtti.

Candan, şunları söyledi:

“Raporda, ‘Vadi yamaçlarına yerleşmiş 30-40 katlı blokların taşıdığı risk çok fazladır. Plan notu eklenmesi ile durumun kontrol edilip güvence altına alınması için son fırsat oluşmaktadır. Böyle bir alanda (vadi tabanı ve yamaçları) 30-40 katlı konutlar yapılmış ve zaten h/2 kuralı da aramayacağı plan notu olarak gelmiş bir alanda çok daha titiz olunması gerekmektedir. Bilirkişi Heyeti olarak bu alandaki riskleri görmezden gelme çok daha başka bir risk olarak kabul edilmiştir. Ülkemizin yaşadığı sismik hareketlilik yeni de değildir. Son yıllarda risk faktörlerinin her birinin de hızla arttığı görülmektedir. Büyükesat vadisinin toprak yapısı ve jeolojik özellikleri hakkında çalışmalar da mevcuttur. Basında da sıklıkla yer almıştır. Güney kısımda oluşan heyelanlar da bilimin doğru söylediğini ortaya koymuştur. Kuzey kesim için de daha dikkatli olunması ve plan notu değişikliği ile birlikte olan raporlarının da hazırlanması gerekmektedir. Planlama alanına sağlık tesis ve ilkokul gibi tesisler de gelecektir. Henüz yapılaşmamış alanlar da vardır. O yüzden planlama süreçlerinin tamamlanması hayati önem arz edebilir. Risk olasılığının yüzdesi önemli değildir. Bu nedenle daha dikkatli olunmasında yarar vardır. Dava konusu Meclis Kararından anlaşılan bu hassasiyetlerin göz ardı edildiğidir. Dava konusu planlama alanının onay aldığı tarihte 2007 yılında onaylanmış, 1/25.000 ölçekli 2023 Başkent Ankara Nazım Planı geçerlidir. Bu nazım planda vadilerin önemi anlatılmakta ve bilim ile açıklanmaktadır. Vadilerin su tutma özellikleri, sürdürülebilir kentler için önemi anlatılmaktadır. Bu anlatımlar ise tüm ulusal ve uluslararası literatürde yer alan genel kabullere dayanmaktadır.”

Reklam Goruntulenme Bolumu

Bilirkişiler: Plan değişikliği hukuka aykırı
Candan, raporda yer alan “Dava konusu işlem, 7221 sayılı Coğrafi Bilgi Sistemleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun'un 6. Maddesine dayanarak yapılmıştır. Kanunun temel amacı Ulusal Coğrafi Bilgi Sisteminin kurulmasına, kullanılmasına ve geliştirilmesine dair iş ve işlemleri yapmak, yaptırmak, mahalli idarelerin planlama, harita, altyapı ve üst yapıya ilişkin faaliyetleri ile ilgili kent bilgi sistemlerinin kurulması, kullanılması ve Ulusal Coğrafi Bilgi Sistemi ile entegre olmasını desteklemektir. Dava konusu Meclis Karan plan notu değişikliği olarak da görülse, yasanın temel amacına aykırıdır. Belge ve bilgilerin dijitalleşmesi, belge mobitesinin artması, güvenilir arşivlenmesi için CBS araçlarının kullanılması gerekmektedir. Bu nedenle kat yüksekliklerinin yazıldıktan sonra, bunun plan üzerine işlenmesi gerekmektedir. Plan üzerine ayrıca yapılaşmasını tamamlanmış yapılarında işlenmesi güncellenmesi gerekmektedir. Bu işlemler yapılması, alınan kararların da güvenilirliğini artıracağı açıktır. Yapı çekme mesafelerinin olup olmadığı, imar adasına nasıl yerleştiğinin de görülmesi gerekmektedir. Dava konusu Meclis Kararı ile değişen sadece plan notu olarak bakılıp, diğer işlemlerin göz ardı edilmemesi gerekmektedir.” ifadelerine de değindi.