Bütçe Dengeleri Bozuldu, 2010 Sonuna Kadar Kemerler Sıkılacak
Ekonomi Koordinasyon Kurulu üyesi Devlet Bakanı
Cevdet Yılmaz, kamunun bundan sonra izleyeceği politikaları,
"Mali disipline daha fazla önem vereceğimiz bir döneme giriyoruz" sözleriyle
değerlendirdi. Referans'ın sorularını yanıtlayan Yılmaz, bu yarıdan itibaren
bazı tedbirlerin gündeme gelebileceğini belirtirken, yapısal düzenlemeler
üzerinde de çalışacaklarını söyledi.
Yılmaz, yapısal tedbir alanları olarak sağlık, kayıtdışılıkla mücadele ve
tarımı gösterdi. Kısa süre içinde yayımlayacakları orta vadeli programda,
küçülme rakamının daha da negatif bir rakam olacağını belirten Yılmaz,
"Yayımlayacağımız yeni rakamlar kredibilitesi olan rakamlar olacak. Olağanüstü
bir dönemden geçiyoruz" dedi. Yılmaz, üretim teşviki verilmesi yönündeki
taleplere ise "Bizim yaptığımız KDV indirimleri, prim indirimleri zaten üretimi
desteklemek için alınan kararlardı" diye konuştu.
Devlet Planlama Teşkilatı'ndan sorumlu bakanlık görevini üstlenen Cevdet
Yılmaz, Ekonomi Koordinasyon Kurulu'nun da sürekli üyesi konumunda bulunuyor.
Ekonomiyle ilgili gelişmeleri değerlendiren Yılmaz, çalışmaları halen DPT
tarafından sürdürülen orta vadeli programın temmuz ayı içinde netleşeceğini
söyledi. Programda kriz ve buna karşı Türkiye'nin tepkisinin de net biçimde
görüleceğini belirten Yılmaz, "Titizlendiğimiz bir çalışma ve bu programda
Türkiye ekonomisinin genel çerçevesi ortaya çıkacak. Bozulan dengelerin nasıl
düzeltileceği konusundaki yol haritası da burada olacak" diye
konuştu.
Orta vadede yüzde 5'lik büyüme normal
Dış ticarette daralma ve bütçe dengelerinde bozulan rakamlar olduğunu
belirten Yılmaz, "Ancak bu yıl için söz konusu şeyler anormal değil, normal"
dedi. Türkiye'nin en büyük ticaret ortağı Avrupa'nın durgunluktan geç
çıkacağının anlaşıldığını belirten Yılmaz, "Tüm bunlar etkiliyor olsa da son
çeyrekte büyüme pozisyonuna geçeceğimizi düşünüyorum" diye konuştu. Orta vadede
ortalama yüzde 5'lik bir büyümenin makul olduğunu belirten Yılmaz, "Zaten orta
ve uzun vadede büyüme stratejisini güçlendirmek lazım. Ama bu yıl için küçülme
söz konusu, OVP'de de yüzde 3,6'dan daha negatif bir rakam oluşacağı kesin.
Ancak şunun teminatını verebilirim ki OVP'deki rakamlar kredibilitesi olan
rakamlar olacak" dedi. Yılmaz, gelişmelere bağlı olarak revizyon yapılmasının da
sağlıklı bir durum olarak değerlendirilmesini
istedi.
İkinci yarı ve 2010'da mali disiplin
önde
Ekonomi yönetiminin bundan sonraki süreçte izleyeceği yol haritası hakkında
da bilgi veren Yılmaz, yılın ikinci yarısı ve 2010'da mali disiplinin öne
çıkacağını söyledi. Güven ortamını artırıcı ve özel sektörü teşvik eden bir
yapının esas olması gerektiğini söyleyen Yılmaz, "Özel sektörde yüzde 10'luk bir
iyileşme, kamuda yüzde 70'lik iyileşmeye denk" dedi. Yılın ikinci yarısıyla
birlikte bazı tedbirlerin gündeme gelebileceğini kaydeden Yılmaz, yapısal
reformlar için de çalıştıklarını kaydetti. Yılmaz'ın verdiği bilgilere göre
sağlık-sosyal güvenlik, tarım, kayıtdışılık yeni yapısal düzenleme alanları
olacak.
Esneklik olmadan işsizlik düşmez
Krizle birlikte işsizliğin de önemli bir mesele olarak ortaya çıktığını
kaydeden Yılmaz, esnekliğin sağlanamaması durumunda işsizliğin aşağıya
çekilemeyeceğini söyledi. Özel istihdam bürolarıyla ilgili olarak hazırlanan ve
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından kısmen veto edilen yasanın da bu amaca
hizmet ettiğini söyleyen Yılmaz, "Maalesef o konuyu tekrar görüşmek zorunda
kalacağız, yanlış anlaşıldık. Bir taraftan kayıtdışılığı azaltırken, diğer
taraftan yeni istihdam alanları oluşturacak bir düzenleme söz konusuydu"
dedi.
Paketler üretime destek veriyor
Devlet Bakanı Cevdet Yılmaz, geçen hafta Türkiye Odalar Ve Borsalar Birliği
(TOBB) tarafından gündeme getirilen üretim teşviki taleplerini de değerlendirdi.
Hükümetin üretime de destek verdiğini belirten Yılmaz, "Açıkladığımız teşvik
sistemiyle yatırımlara destek veriyoruz. Ama açıkladığımız vergi indirimleri,
istihdam paketleri, Kredi Garanti Fonu uygulaması mevcut işletmeler için yapılan
çalışmalardır. Biz hükümet olarak üretime de destek veriyoruz"
dedi.
IMF ile ilgili tartışma sembolik
IMF ile ilişkiler konusunda şu noktada kesin bir şey söyleyemeyeceğini
belirten Yılmaz, bu alandaki tartışmaların "fazla sembolik" olduğunu ifade etti.
Fayda-zarar kıyaslaması sonrasında IMF ile ilişkilerin geleceğinin de
netleşeceğini belirten Yılmaz, "Hangisini faydalı görürsek o yöne gideceğiz.
Daha ucuz kaynak kullanabileceksek, akreditasyon kurumu olması nedeniyle
Türkiye'ye daha çok fayda sağlayacaksa IMF'yle de devam ederiz"
dedi.
'GAP'a keşke yabancı ilgisi olsa'
Yılmaz, ana çalışma konularından biri olan GAP'taki son dönemdeki gelişmeleri
de anlattı. GAP için önemli olan bölgesel ajansların hızla kurulduğunu
vurgulayan Yılmaz, "Zaten kaynak aktarımları eylem planıyla uyumlu biçimde devam
ediyor. Kalkınma ajanslarıyla da güçlü bir kurumsal yapı oluşacak. Şimdiye
kadarki planlar, kurumsal sahiplenme olmadığı için istenilen noktaya gelmedi.
Hem teşvikler hem GAP Eylem Planı hem de kalkınma ajansları birbirini tamamlayan
parçalar" dedi. GAP'a yabancı ilgisiyle ilgili soruya da yanıt veren Yılmaz, "Bu
konuda çok komplo teorisi var. Keşke çok fazla ilgi olsa..." diye konuştu.