Bursa’nın AKP’li Başkanı Hikmet Şahin bu kez DP’den aday.
AKP’nin Bursa merkez adayı ise, Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe. CHP ise
bu kez "Bursa’ya kadın eli değmeli" diyen bir adayla, Sena Kaleli ile yola
çıkmış.
Bursa için en doğrusu, işe 2004 yerel seçim sonuçlarından
başlamak. O günlere ait izlenim notları işşizlikten, ekonomik sıkıntılardan dem
vuruyor. Bu durumun AKP’yi zorlayabilmesinden küçük bir olasılık olarak söz
ediliyor. Nitekim, "küçük olasılık" beklendiği gibi gerçekleşmiyor. AKP adayı
Hikmet Şahin, büyük bir farkla İnegöl Belediye Başkanlığı koltuğundan Büyükşehir
Belediye Başkanlığı koltuğuna "büyük bir rahatlıkla" oturuyor. En yakın
rakibinin neredeyse üç katı oy alarak.
Bu kez DP’den
2009 ile benzerlikleri hemen kurabiliriz: Ekonomik kriz ve
işşizlik bu kez kendisini daha fazla hissettiriyor. Hikmet Şahin tekrar aday.
Ama, bu kez Demokrat Parti’den. Karşısında ise AKP’den yine bir ilçe belediye
başkanı; Osmangazi Belediye Başkanı Recep Altepe. O da bu kez Hikmet Şahin’in
2004 yılında yaptığını yapmaya, ilçe belediye başkanlığından, büyükşehir
belediye başkanlığına "terfi" etmeye hazırlanıyor.
Hikmet Şahin, anlattığına göre, Bursa Milletvekili, Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik ile anlaşmazlığa düştüğü, partiden gelen
direktifleri gözü kapalı yerine getirmediği için tekrar aday gösterilmemiş.
Şahin’e göre, seçim yarışı AKP adayı Recep Altepe ile kendi arasında "başa baş"
sürüyor.
Altepe’nin itirazı
O öyle diyor ama, AKP adayı Recep Altepe onunla aynı fikirde
değil. Ona göre, Hikmet Şahin bırakın yarışı başa baş sürdürmeyi "rakibi dahi
değil". Alacağı oyun yüzde 5’lerde kalacağını öne sürüyor. "Rakibiniz kim?" diye
sorunca, tereddütsüz yanıt veriyor: CHP adayı Sena Kaleli. "Ama, onunla da
aramdaki fark 15-20 puan falan olur" diyor.
Recep Altepe, Osmangazi’yi nasıl bir "kültür şehri" haline
getirdiklerinden söz ediyor. Sahi, ünlü "kırmızı sokaklar" tartışması, İnegöl’de
onun belediye başkanlığından çıkmamış mıydı? Doğru oradan çıkmıştı. Ama, Altepe,
işin aslının bu olmadığını, mahalle sakinlerinin şikayetçi oldukları, "içkili
mekan ve barları belirlenmiş sokaklara taşımak istediklerini, istek gelirse bu
durumun her zaman gündemde olduğunu" vurguluyor.
AKP rahat değil
Yıldırım ilçesinde bir kahvehane ziyaretinde yakaladığımız
Altepe’nin bu sözlerini masada yanında oturanlar da başlarıyla onaylıyor.
Altepe’in kendisine en yakın rakip olarak gördüğü Sena Kaleli’ye -ki politikada
son dönemin en heyecan verici yüzlerinden biri olduğu kesin. Herkesin dediği şu:
Bu seçim 2004’teki kadar "bol bayraklı, bol gürültülü geçmiyor, daha sakin gibi
görünüyor ama..." Öyle değil. Bu kez daha sert ve zorlu bir mücadele var. AKP,
2004’teki kadar rahat değil, kuşkuları var. Bunun nedeni ise karşısındaki "güçlü
adaylardan çok" ekonomik açmazlar, sıkıntılar. Biz, bunları konuşurken,
televizyondan bir alt yazı geçiyor. Bursa’nın kapalı çarşısındaki esnaflarıyla
birlikte izliyoruz: "Son iki ayda Bursa’da 13 bin 773 kişi işten
çıkarıldı."
Sonrasını öğrenmek için saptamayı yapan TÜRK-İŞ Bölge Temsilcisi
Mehmet Kanca’yı buluyoruz. 2008’de çıkarılan işçi sayısı 56 bin 700, ocak ve
şubatta işe girenlerin sayısı ise sadece 323. Bursa’da yılın ilk iki ayında
günde ortalama 265 kişi işini kaybettiğine ikna oluyoruz. Seçmenlerle bir kapalı
salon toplantısı yapan CHP’nin adayı Sena Kaleli’liyi izliyoruz. Fazla kalabalık
olmayan bir kadınlı erkekli, başörtülü, blucinli bir topluluk. Kaleli onlara
konuşuyor. Daha doğrusu onlarla diyalog halinde. Soru alıyor, cevap
veriyor. Sıkı bir kadın hatiple karşı karşıya olduğumuzu hemen anlıyoruz. Epik
bir tiyatronun oyuncusu, kendisini izleyenleri rahatsız etmeye, harekete
geçirmeye çalışıyor gibi.
Kaleli dikkatle dinleniyor
"Haa hay" diyor, "Alın kayaklarınızı hazırlanın, dağa (Uludağ)
çıkıyoruz. Altepe, dişli tren yapacakmış, artık bundan sonra kayağa giderken
zorluk çekmeyeceğiz." Salondan öfkeyle karışık kahkalar yükselirken, o devam
ediyor: "Herkese 2 bin lira çeyiz sandığı yardımı, 10 bin kişiye eğitim yardımı,
10 bin kişiye mikro kredi..."
Karşıdakilerin, "atma, uydurma" diye içlerinden geçirmek yerine,
dikkatle dinledikleri bu kadın aday da kim ola ki! Tanıtım broşüründe aynen
şöyle yazıyor: 28 yıldır taşımacılık gibi zor bir sektörde mücadele vermiş bir
kadın. Bursa’nın Türkiye’de değer açısından ilk 100’e giren bir markasını
sırtlamış bir girişimci...
Sena Kaleli, CHP’den teklif gelince başında bulunduğu Kamil Koç
şirketinin yöneticiliğini yakınlarına devrederek politikaya atılmış. Başarılı
bir kadın. Alıştığımız dışında yeni bir tip ve yeni bir jargonla politika
yapıyor. Bir de belli ki seçimi kazanmasa da bu iş burada kalmayacak, Sena
Kaleli politikaya devam edecek. Heyecan veren de zaten bu. Yanından ayrılırken,
Kaleli’nin tanıtım müziği kulaklarımıza doluyor: Bursa’nın ufak tefek
taşları/Kale gibi olmalı Bursa’nın başkanı/Bursa’ya kadın eli
değmeli...