Bursa’da, “1. Ulusal Mimarlık Dönemi”nin örnek yapılarından eski adliye binası, 14 Şubat’tan itibaren kentin 7 bin yıllık tarihini yansıtan ‘Bursa Kent Müzesi’ olarak hizmet verecek.
Bursa Büyükşehir Belediyesi’nce, Cumhuriyet Alanı’ndaki binanın ‘Kent Müzesi’ne dönüştürülmesi amacıyla yaklaşık bir yıl önce başlatılan restorasyon çalışmalarında, mutlu sona ulaşılmasına az bir süre kaldı.
Dış güzelliği tüm ihtişamıyla ortaya çıkarılan, iç tefriş ve sergileme çalışmaları tamamlanan, Bursa’nın M.Ö. 5000 yılına kadar uzanan tarihini ve bugününü, dokümanların yanı sıra ‘Bursa El Sanatları Çarşısı’, BursaRay vagonu, Bursa ve Uludağ maketi, padişahların mumdan heykelleri gibi objelerle yansıtacak müze, adeta Bursa’yı tüm yönleriyle yansıtan görsel bir şölen sunuyor.
Bursa’yla ilgili tüm ayrıntıların düşünüldüğü 3 katlı müzeyi ziyaret edenleri, girişte kentin gelişimini görsel olarak yansıtan dev bir projeksiyon perdesi karşılayacak. Perdenin önündeki oturma grubuna yerleşip, Türkçe ve İngilizce seslendirmeleri olan kulaklıkları takarak gösterimi izleyenler, kentin gelişimiyle ilgili sesli bilgi de alabilecekler. Müzedeki kulaklık sistemi, “Hoşgeldiniz” ile karşıladığı ziyaretçilere, bulundukları her noktayı otomatik olarak anlatacak, ziyaretçi monitör ya da ‘kiosk’lar aracılığıyla da daha detaylı görsel bilgiler edinme imkanına kavuşacak. Bursa’nın tarihi, coğrafi, kültürel, sosyal, ekonomik, ticari ve turistik yapısının, mimari eserlerinin, ünlü kişilerinin, bilgi, belge, görsel sunum, obje ve animasyonlarla tanıtılacağı müzenin bodrum katında, arabacılık, keçecilik, kalaycılık, bıçakçılık, at arabacılığı, semercilik, kebapçılık, ipekçilik gibi kentin geleneksel ticaret hayatının özgün dekor ve canlandırmalarla tanıtılacağı ‘Tarihi Esnaf Çarşısı’ bulunacak.
Tüm katlardaki koridorlar geçici sergi mekanı olarak kullanılırken, zemin katta saat yönünde hareket edildiğinde iki rampa ile müze koridoruna ve sergileme salonlarına ulaşılıyor. Kentin M.Ö. 5000 yılından başlayarak Cumhuriyet dönemine kadar geçen süreci ve bugünkü Bursa’yı anlatan bu bölümlerde, gün ışığına çıkarılan Ilıpınar Höyüğü’ndeki arkeolojik kazı alanı canlandırması da camla kaplanan zeminin altında tasarlandı.
Bu katta bulunan Uludağ ve Bursa maketlerini görmek isteyen ziyaretçiler, interaktif ortamda tarihi eserlerin işaretlendiği 120 noktaya bir kiosk aracıyla ulaştığında hem maketin üzerindeki tarihi eserin ışığı yanacak hem de perdede projeksiyon aracılığıyla o tarihi eser hakkında bilgi alacak.
Müzenin “Kültür” bölümü olarak adlandırılan birinci katında ise Bursa’yla ilgili belge ve bilgilerinin tümünün yer aldığı “Bursa Belleği”nin yanı sıra kütüphane, bilgisayarlı okuma salonu, 40 kişilik çok amaçlı salon yer alıyor. Bu kattaki “Yaşam ve Kültürüyle Bursa” bölümünde, kentin kültürel faaliyetleri, folklörü, mimari yapısı, kentli sanatçılar, işadamları, Karagöz ve Hacivat tematik olarak anlatılıyor.
Ziyaretçilerin dinlenebileceği bir kafeterya, hediyelik eşya satış biriminin de bulunduğu müzede, özürlüler için asansör ve tuvaletler de yaptırıldı.
Bursa Araştırmaları Vakfı Genel Sekreteri ve Müze Sorumlusu Ahmet Erdönmez, açılışına Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın davet edildiği müzenin Bursa’daki en önemli yatırımlardan biri olduğunu belirtti.
İzmir, Kayseri, Antalya ve Kastamonu’da ‘kent’ adıyla müzelerin bulunduğunu, ancak Türkiye’nin gerçek anlamda “Kent Müzesi”nin ilk kez Bursa’da açılacağını kaydeden Erdönmez, diğer kentlerdeki müzelerin arşive dayalı bir anlayışın eseri olduklarını, Bursa’daki müzede ise tarihle yaşamın, teknolojiyle arşivin bütünleştiğini söyledi.
Erdönmez, ‘Görsel Bursa Ansiklopedisi’ olarak adlandırdığı müzenin herkese açık olacağını, hatta kentteki okulların tarih derslerini bu mekanda yapabileceklerini anlatarak, “Burası bir Bursa okulu olacak. Müzeyi gezen Bursalılar gördükleri karşısında çok şaşıracak, Bursa’yı tanımayan yabancılar ise müzeden çıktıklarında çok şey öğrenmiş olacak” dedi.
Erdönmez, yaklaşık 3 trilyon liraya mal olan, toplam 2 bin metrekare alana sahip müzede kendisinin yanı sıra 12 kişinin görev yapacağını, çok titizlikle seçilen bu kişiler arasında sanat tarihçisi, bilgisayar uzmanı ve rehberler bulunduğunu kaydetti.
Müzenin alarm sistemi, takip monitörü ve 4 güvenlik görevlisiyle korunacağına işaret eden Erdönmez, “Kentin hangi evrelerden geçtiğini burada görecek, yaşayacağız. Bu mekanın Türkiye ve dünyaya örnek olacağını düşünüyorum. Bursalılar bile burayı gezdikten sonra (Bursa’nın bu kadar önemli bir kent olduğunu bilmiyorduk) diyecekler.”
1926 yılında Ekrem Hakkı Ayverdi tarafından yapılan, o tarihten 2000 yılına kadar adliye olarak kullanılan binanın, birimlerin yeni Adliye Sarayı’na taşınmasından sonra ‘Hakimevi’ne dönüştürülmesi gündeme gelmiş, ancak bölgenin, imar planında kültür alanı olması nedeniyle binanın “Kent Müzesi”ne dönüştürülmesine karar verilmişti.