Bulgar Kilisesi ve Vezir Tekkesi Restore Ediliyor



Eyüp Vezir Tekkesi ile Haliç’teki Bulgar Kilisesi de İstanbul Büyükşehir Belediyesi ile İl Özel İdaresi’nin restorasyon atağı kapsamında yenilenecek.

İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi, 11 Mart’taki birleşiminde Eyüp Vezir Tekkesi ile Haliç’teki Bulgar Kilisesi’nin restore edilmesini kabul etti. Aynı toplantıda Aşiyan Müzesi, Atıf Efendi Kütüphanesi ve Sultanahmet Sosyal Tesisi’nin restorasyonu da karara bağlanmıştı.

Tekke yangından zarar gördü

Eyüp Sofular Mahallesinde Vezir Tekke Sokağı’nda bulunan Vezir Tekkesi, geçirdiği son yangında kısmen yıkılmış kısmen de harap olmuştu. Ahşap ve fevkani olan tekke, her geçen gün biraz daha tahrip olduğu için, ihyası büyük önem arz ediyor. Tekke, 1795 yılında Sadrazam İzzet Mehmet Paşa tarafından yaptırılarak, zamanın sivil toplum kuruluşları olan bir tarikat şeyhinin kullanımına verilmişti.

Belediye Meclisi’nde onaylanan raporda Eyüp Vezir Tekkesi’nin restorasyon projesinin İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu tarafından onaylandığına dikkat çekilerek, “Tekkenin 2010 Avrupa Kültür Başkenti İstanbul için ihya edilerek günümüz sosyal ve kültürel yaşamına kazandırılması için hedeflenmektedir” denildi.

112 yıllık Demir Kilise de restore ediliyor

Fatih’te bulunan ve Demir Kilise olarak da bilinen Bulgar Kilisesi Sveti Stefan de İstanbul Büyükşehir Belediyesi-İl Özel İdaresi işbirliğiyle restore edilecek. Bir ay önce Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov'unda ziyaret ettiği kilisenin restorasyonu için kaynağın bir bölümünü İstanbul Valiliği bir bölümünü ise İstanbul Büyükşehir Belediyesi karşılayacak. Balat ile Fener arasında Haliç kıyısında bulanan ve Bulgar Eksarhhanesi'ne bağlı olan Demir Kilise restore edilerek yaşatılacak.

Demir Kilise

3 Mart 1878’de imzalanan Ayastefanos Antlaşması ile Balkanlar’da özerk bir Bulgar Prensliği oluşturuldu. Bu tarihten sonra Bulgar hükümeti yeni bir Bulgar Kilisesi yapılması için çalışmalara başladı. Gerekli mali destek hükümetten sağlandı. Fener’de kilisenin olduğu yerde konağı olan Stefan Bogodi de mülkünü kilise yapımı için hibe etti. Kilise temelinin Haliç'e doğru kaygan olmasından dolayı burada kaymayı önlemek için önce demir konstrüksiyonlu bir temel düşünüldü. Sonra depreme dayanıklı bir bina yapmak fikri ortaya atıldı. Herhangi bir sorun karşısında prefabrike bir kilise yapmaya karar verildi.

Kilisenin projesi Mimar Hovsep Aznavur tarafından çizildi. Yapım işi için de uluslararası yarışma açıldı. Yarışmayı Viyana'dan R.Ph.Waagner firması kazandı. 1893'de statik projeleri üzerinde çalışmalar başladı. İstanbul'a Tuna nehri üzerinden Karadeniz’e gemilerle getirilen parçaların montajı yapıldıktan sonra 8 Eylül 1898’de Eksarh I.Yosif'in kutsamasıyla ibadete açıldı. Kuledeki çeşitli büyüklükteki altı çanın üzerinde Rusya’daki Yaroslavi kentinde özel dökümlerin yapıldığı yazılıdır.

Kilisenin taşıyıcı profilleri çelikten olup üzeri saç ve döküm levhalarla kaplanmış. Bütün parçalar birbirine cıvata, somun, perçin ve kaynakla birleştirilmiş. Mimari üslup olarak eklektik diyebileceğimiz gotik ve barok parçalar bir arada kullanılmış. Bulgaristan Başbakanı Boyko Borisov Türkiye ziyaretinde kiliseyi ziyaret ederek vakıf başkanından bilgi almıştı.