Bükreş Cami’ne Yürütmeyi Durdurma Kararı



Mimarlar Odası Ankara Şubesi, Cumhuriyet dönemi mimari mirasının korunması için mücadele etmeye devam ediyor. Bükreş Cami olarak bilinen Çankaya Merkez Cami’nin korunması gerekli kültür varlığı listesinden çıkartılması kararını yargıya taşıyan Mimarlar Odası Ankara Şubesi’ne yargıdan sevindirici haber geldi. Yargı Bükreş Cami'nin kültür varlığı tescilinin kaldırılmasını kararının yürütmesini durdurdu.

Ankara 7. İdare Mahkemesi, önce bilirkişi raporu istediği için yürütmeyi durdurma vermişti. Şimdi de mahkemeye sunulan bilirkişi raporunu yeterli bulmayarak, Çankaya Merkez Cami’nin kamusal yönden giderilmesi olanağı bulunmayan zararların oluşabileceğini belirterek, ilgili mahallinde başka bilirkişilerden oluşturulacak heyet ile yeniden keşif ve bilirkişi incelemesi yaptırılmasına, bilirkişilerce düzenlenecek olan rapor incelenip karar verilinceye kadar dava konusu işlemin 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 27/2. maddesi uyarınca yürütülmesinin durdurulmasına bir kez daha karar verdi.

Reklam Goruntulenme Bolumu

Modern mimarlık eseri camiler gelecek kuşaklara aktarılmalıdır
Kararı değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, “Çok uzun süredir, Cumhuriyet’in Başkenti Ankara’da modern mimarlık eserlerine yönelik yıkım tehdidi devam ediyor. İktidar, modern mimarlık eseri olan camilere yönelik de bir tehdit oluşturuyor. Behruz Çinici’nin TBMM camisi ve Hayati Tabanlıoğlu’nun 1959 yılında tasarladığı Bükreş Camisi’de bunlar arasında. Bükreş Camisi’nin (Çankaya Merkez Camii) talebi karşılamadığı gerekçesi ile yıllardır yıkılması, büyütülmesi tartışmaları devam ederken, tescil kararının kaldırılması ve inşai çalışmaların başlatıldığı bir süreçte, bilirkişilerin verdiği raporu yeterli bulmayan  mahkeme heyeti, yürütmenin durdurulması kararını vererek başka bir bilirkişi heyeti tarafından keşif ve rapor hazırlanmasının altını çizdi.

Mahkeme böylece hem Kültür Bakanlığı’na, hem de uzmanlara çok önemli bir mesaj veriyor. İktidarın korumadığı ve yıkmaya çalıştığı kültürel varlıklarımızdan olan camilerin gelecek kuşaklara aktarılması için Mimarlar Odası olarak sorumluluklarımızı yerine getirmeye devam edeceğiz” dedi.

Mahkeme bilirkişi raporunu çelişkili buldu
Candan, mahkeme gerekçesinde yer alan; "Genel itibariyle dava dosyasında mevcut bulunan evrakların ve 26/06/2019 tarihli bilirkişi raporunun içeriğinin tekrarlandığı, uyuşmazlık konusu camiyle ilgili yeterli teknik ve bilimsel hususlara yer verilmeyen ve değerlendirme kısmında, çevresi ve toplum ile uyumluluğuna, döneminin hafızasını taşımasına ve geleneksel cami mimarisine yeni yorumlar getirmesine yer verilmesine karşın sonuç kısmında ise mimari bölümünün korunmasının uygun olduğu kanaatine varılmakla birlikte caminin tesciline gerek olmadığı yönünde görüşe varılan ve bu haliyle de değerlendirme kısmı ile sonuç kısmının birbiriyle çelişkili olduğu 22/10/2019 tarihli ek bilirkişi raporunun da uyuşmazlığın çözümüne katkı sağlayabilecek nitelikte olmadığı sonucuna varılmıştır. 

Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 281/3. maddesinde; mahkemenin, gerçeğin ortaya çıkması için gerekli görmesi halinde, yeni görevlendireceği bilirkişi aracılığıyla, tekrar inceleme de yaptırabileceği kuralına yer verilmiş olup; Mahkememizce uyuşmazlığın çözümü için gerekli görüldüğünden; yeniden oluşturulacak farklı bilirkişilerce uyuşmazlık konusu üzerinde inceleme yaptırılmasına, yeni inceleme için uyuşmazlık konusu Merkez Cami'nde tekrardan kesif yaptırılmasına, uyuşmazlığa konu işlemin niteliği itibariyle ve fiili durum nedeniyle, kamusal yönden giderilmesi olanağı bulunmayan zararların oluşabileceği açıkça görüldüğünden” ifadelerine dikkat çekti.