ALİ SAMİ YEN İHALESİ ÖNCESİ BAŞBAKAN’A VE TOKİ’YE ÇAĞRI: Bu seferlik
halkı düşünün!
Galatasaray spor klübüne İstanbul Seyrantepe’de yeni bir stat inşa edilmesi
projesinin beraberinde getirdiği ‘eski stat ne olacak?’ sorusunu projelendiren
Başbakanlık’a bağlı Toplu Konut İdaresi’ne (TOKİ) son dakika itirazı geldi.
TOKİ, 22 Mayıs 2010’da düzenlediği ihalede, 416 milyon 500 bin lira ile en
yüksek teklifi veren, AKP’ye yakınlığıyla bilinen Nurol-Aşçıoğlu Ortak Girişim
Grubu vermiş, daha sonra ‘teklifi yetersiz bulduğu’ için ihaleyi iptal etmişti.
İptal edilen ihaleyle ilgili olarak, “Seyrantepe için öngördüğümüz maliyet 270
milyon liradan 310 milyon liraya çıktı. Bize para kalmıyor. Açıkları kapatmamız
için daha fazla gelir elde etmeliyiz, bunun için hâsılat paylaşımı yöntemini
deneyeceğiz” diyerek, 24 Mayıs’ta (yarın) tekrar ihaleye çıkılacağının işaretini
veren TOKİ Başkanı Erdoğan Bayraktar’a Şişli Belediyesi’nin CHP’li meclis
üyelerinden itiraz geldi.
İMAR PLANLARINDA TOKİ ‘CAMBAZLIĞI’
TOKİ’nin arazide yaptığı planlarla ‘kurnazlık’ yaptığını, kamu yararı ve
şehircilik ilkelerini çiğnediğini söyleyen 7 CHP’li, İstanbul Nöbetçi Mahkemesi
Başkanlığı’na ‘planların iptaline’ ilişkin başvuruda bulundu.
Davacılar (6 Şişli Bel. Meclis üyesi Muharrem Çatalkaya, Dursun Çaltı, H.
Arif Ergüneş, Canan Şahin, Selahattin Engez, Nazım Bülbülkaya ve CHP Şişli İlçe
Başkanı Hıdır Tanrıverdi, ) adına BirGün’e konuşan Dursun Çaltı, TOKİ’nin
bölgeye ilişkin yaptığı ve İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin (İBB) onayladığı
1/5000 ve 1/1000’lik imar planlarının usulsüz olduğu konusunda kentbilimcilerle
hemfikir olduklarını söyleyerek şöyle konuştu:
“Bildiğiniz gibi TOKİ, stat arazisini yanındaki likör fabrikasını da katarak
ihaleye çıkarıyor. Bunu yapabilmek için fabrikanın plan notuna ‘tevhid
edilebilir’ eklenmiş. Normalde böyle bir not koyulmaz. Biz de bunu sonradan fark
ettik. Bu demektir ki: TOKİ bu statla beraber fabrika arazisini de yandaş
sermayeye vermeyi önceden kafaya koymuş ve bunun sinsice adımlarını atmış.”
‘KAMU YARARI DEĞİL YANDAŞ RANTI VAR’
Çaltı, konuyla ilgili İstanbul Mimarlar Odası’nın da itiraza hazırlandığını
söylerken, kendi itiraz gerekçelerini şöyle sıralıyor:
“Arazilerin birleşmesiyle oluşan 60 bin metrekarelik alana yapılacak
rezidanslar, yasaların öngördüğünün aksine hiçbir kamu yararı gözetmiyor.
İstanbul’un en sıkışık trafiğine sahip olan Mecidiyeköy- Şişli istikametinin
araç trafiğini daha da işin içinden çıkılmaz bir duruma gireceği çok açık.
Yapılan ölçümlerde şehrin hava ve gürültü kirliliğinin en yüksek çıktığı bu
ilçelerde ayrıca bir rezidans daha yaparak binlerce aracı daracık yollara davet
etmek bir çılgınlık. Arazide yapılaşma oranı normalde en fazla 3 emsalken,
TOKİ’nin yaptığı planlardaki ufak hamlelerle emsal 10’a kadar çıkıyor. Çünkü
planlarda, ‘bodrum katları emsale dahil değildir’ denerek sınırsız bodrum katı
hakkı tanınırken, kot farkı (eğimli arazide zemin belirleme oranı) yokuşlu
arazideki en yüksek nokta olarak tanınarak açıkta kalan bir çok katı da kağıt
üzerinde bodrum katı göstermenin fırsatı veriliyor.”
ALTERNATİF BİR PROJE
Açtıkları davadan umutlu olduklarını söyleyen meclis üyesi, tek
çekincesininse ‘ağır aksak işleyen yargı süreci’ olduğunu belirtiyor. Çaltı,
“Peki itirazcılar olarak siz bu arazinin nasıl değerlendirilmesini talep
ediyorsunuz?” sorusunu ise şöyle yanıtlıyor:
“Burası 1 milyar TL’ye satılsa bile bizi tatmin etmez. Çünkü biz buranın
İstanbulluların lehine bir şekilde kullanılmasını istiyoruz. Büyük bir arazi.
Rezidansların, AVM’lerin sıkıştırdığı bir ilçede burası cennet yapılabilir.
Moskova’nın Kızıl Meydan’ı, ABD’nin Cenral Park’ına benzeyen yeşilliği bol,
havuzları, çay bahçeleri, sosyalleşme alanları olan bir akciğer yapılabilir.
Semtin aşağılarında yaşayan varoşların faydalanabileceği, plazalarda çalışırken
yemek yemek için bile başka bir plazaya girmek zorunda kalan beyaz yakalılara
bir mola yeri yapılabilir. Biz buradan Başbakan Erdoğan’a ve ona bağlı çalışan
TOKİ’ye sesleniyoruz: Bir kez de rantı değil, halkı
düşünün!”