Bu Sefer de “TAKSİM İÇİN TAKSİM’E” Çıktık



Taksim’i yayalaştırma adı altında Taksim Meydanı etrafına dalış tünelleri ve istinat duvarları, Gezi Parkı’na Taksim Kışlası’nın ihyası projesi meslek odaları, çeşitli parti, sivil toplum örgütü ve sendika temsilcileri tarafından basın açıklaması ile protesto edildi.

Taksim Dayanışması eylem çağrısını “1 Mayıs için, barış için, özgürlük için, demokrasi için, eşitlik için, buluşmak için, şampiyonluk için, yılbaşı için… Taksim’e çıktık. Şimdi de Taksim için Taksim’e çıkıyoruz.” şeklinde duyurmuştu.

 “Taksim için Taksim’e”

Taksim Dayanışması tarafından organize edilen potesto, kitlesel bir katılımla ile 14 Ekim Pazar günü gerçekleşti. TMMOB’a bağlı meslek odaları, DİSK ve KESK’e bağlı sendikalar, TKP, ÖDP, CHP, Halkevleri siyasi parti ve kitle örgütleri, Toplumcu Mühendisler ve Mimarlar Meclisi, Sanatçılar Girişimi ve kentsel dönüşüme karşı mücadele eden mahalle derneklerinin oluşturduğu Taksim Dayanışması adına ortak açıklama yapıldı.

Etkinliğe sanatçı Bilgesu Erenus şarkılarıyla destek verirken, Taksim Dayanışması bileşenleri söz alarak konuştular. TMMOB Mimarlar Odası Genel Başkanı Eyüp Muhcu, Şehir Plancıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, DİSK İstanbul Bölge temsilcisi Önder Atay, Sanatçılar Girişimi adına Bedri Baykam ve Beyoğlu Sivil Toplum Örgütleri adına Hilmi Özerdem Taksim Meydanı ve proje hakkında kısa konuşmalar yaptılar.

Basın açıklaması metni, dayanışma adına dört kadın tarafından okundu. En çok vurgu yapılan nokta ilan edilen projenin yayalaştırma adı altında aslında Taksim’in "betonlaştırma", "insansızlaştırma" ve "kimliksizleştirme" projesi olduğu idi.

Açıklamada, Taksim Meydanı ve Gezi Parkı’nın bir bütün olarak koruma altına alınmış kültür varlığı ve kentin en önemli kamusal alanı olduğu vurgulandı. Proje ve uygulamaların durdurulması ve Taksim’in daha bütüncül bir yaklaşımla, sahip olduğu sosyal, tarihi, toplumsal, kültürel ve ekolojik değerler göz önünde bulundurularak, daha katılımcı ve şeffaf yöntemlerle düzenlenmesi gerektiği talepleri dile getirildi. Taksim Meydanı’nı yok edecek plan ve projelerin derhal geri çekilmesi istendi.

Açıklamaların ardından projenin uygulama aşamasında ilk kazmanın vurulacağı Cumhuriyet Caddesi’nde insan zinciri oluşturan dayanışma bileşenleri, eylemlerine son verdiler.

Taksim Meydanı Projesi

Proje, özellikle Gezi Parkı’nın yerine Topçu Kışlası’nın ihyası adı altında yapılacak alışveriş merkezi, Sıraselviler, Mete ve Gümüşsuyu caddelerine yapılacak yeraltı tünelleri, insanların meydana yürüyerek erişimini zorlaştıracak olması ve katılımcı olmaması gibi gerekçelerle eleştirilmişti.

TMMOB Mimarlar Odası, Şehir Plancıları Odası ve Peyzaj Mimarları Odası, projenin yürütmesinin durdurulması ve iptali istemiyle dava açtı. Ancak devam eden yasal sürece rağmen, Taksim Meydanı Düzenleme İnşaatı Altyapı ve Tünel Yolları’nın yapımı için ilk etap ihalesi Ağustos ayında gerçekleşti.

Geçtiğimiz hafta İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Taksim yayalaştırma projesinin Koruma Kurulu’nun son onayından bu hafta itibariyle geçebileceğini belirtmiş ve inşaat çalışmaları için çok yakın zamanda ilk kazmanın vurulacağını söylemişti.

Projeyi karara bağlamak için toplanan İstanbul II Numaralı Kültür ve Tabiat Varlıkları Koruma Kurulu’nda tartışma çıktığı bilgisi alındı. Bunun üzerine başkan Kadir Topbaş da, Taksim’i yayalaştırma projesinde Gümüşsuyu ve Sıraselviler caddelerinde tünel açılmasından vazgeçilebileceğini açıkladı.  

Yine geçtiğimiz hafta proje kapsamında Taksim Gezi Parkı’nda bulunan çay bahçelerine tahliye kâğıtlarının geldiği haberi duyurulmuştu.

***

Taksim yayalaştırma projesinin nasıl bir ‘yayalaştırma’ projesi olabileceğini testini, bugün İstanbul’un betonla kaplanmış pek çok bölgesinde yapabiliriz. Mesela, meydanın alacağı yeni şekil için Çağlayan’da yapılmış olan yeni adliyenin önündeki dev düzlükte yürümeyi veya yeraltında yolcu indirme-bindirme noktalarının yapılacağı duraklar için Mecidiyeköy’deki ve Haşim İşcan Geçidi’ndeki durakları düşünebiliriz.

Taksim Meydanı’nın bu haliyle yayalara hizmet ettiğini hiçbir kurum veya örgüt iddia edemez, ancak yapılması gereken proje meydanı daha kamusal bir hale getirecek şekilde olmalıdır. Mevcut projenin sadece adının içinde ‘yaya’  kelimesinin geçecek olması endişesi ile yapılmaktadır tüm eylem ve protestolar…