Bu Robot Bir Günde 20 Adet Ev Yapıyor

İsveçli yapı malzemeleri üreticisi Maxit, ABD’deki Güney Kaliforniya Üniversitesi ile yaklaşık 8 yıldan bu yana felaketlerin ardından hızlı bir şekilde kalıcı konutlar üretebilecek bir robot üzerinde çalışıyor. Maxit Türkiye Genel Müdürü Cem Baki Sinal’in verdiği bilgilere göre robotun önümüzdeki yıl piyasaya çıkması bekleniyor.

Tek bir robot günde azami 20 adet kalıcı konut üretebiliyor. Robot, özel kimyasallarla ve harçlarla karıştırılarak sıvılaştırılmış bir beton türü kullanıyor. Maxit tarafından geliştirilen bu beton çok kısa bir sürede donuyor ve katılaşıyor. Kapı ve pencere gibi birçok yardımcı eleman da robotun alabileceği şekilde hazır bırakılıyor.

Prototip üretildi
Ayrıca robotu kurabilmek için bir zemin hazırlığı gerekiyor. Bunun için de zemin düzleştiriliyor ve bir zemin betonu atılıyor. Daha sonra robotun ilerleyebileceği bir ray kuruluyor ve robot üzerine yerleştiriliyor. Geri kalanını ise robot tek başına hallediyor. Ancak robotun beton ve harç deposunun da gün içinde birkaç kez doldurulması gerekiyor.

Sinal’in verdiği bilgilere göre şu anda robotun bir prototipi ABD’de üretilmiş durumda. Son denemeleri ve aylarlamaları yapılan robotun, önümüzdeki yıl içinde piyasaya sürülmesi bekleniyor. Robot, üzerine mimarlar tarafından yüklenecek yazılıma göre birkaç çeşit ev yapabiliyor. Ancak henüz iki kattan daha büyük ev yapamıyor.

İnşaat işçiliği bitiyor mu?
Robotların inşaat sektörüne girmesi ile birlikte felaketlerin ardından hızlı bir şekilde kalıcı konutların yapılabileceğini belirten Sinal, bu sayede geçici konut sorunun da ortadan kalkacağını ve böylelikle önemli bir maliyet avantajı sağlanacağını belirtiyor.

Özellikle Türkiye gibi deprem riski yüksek olan ülkelerde ev yapan robotlar gelecekte önemli bir rol oynayabilir. Zaten projenin ortaya atılmasının temel gerekçesi de yaşanabilecek büyük felaketlerin ardından çok hızlı bir şekilde kalıcı konut inşaa edilebilmesi. Ancak robotların inşaat sektörüne girmesi bu alanda çalışanların da artık zamanla başka işler bulması gerekeceğini de ortaya koyuyor.