"Bu Proje ile Sokaklar da Yok Oldu"



Tarih Vakfı'nın Galata Rum Okulu'nda düzenlediği “Yine, Yeni: Dünya Kenti İstanbul” sergisi kapsamında gerçekleştirilen “Kente Dair Konuşmalar” dizisinin ilk paneli “İstanbul'un Tarihi Alanlarında Dönüşüm Riskleri ve Karşı Mücadeleler” oldu.

Bianet'in haberine göre; panelde, Sulukule, Tarlabaşı, Fener-Balat-Ayvansaray özelinde kentte planlanan dönüşümler, bunlara karşı verilmekte olan mücadeleler ve gelinen süreç aktarıldı.

Eski sokaklar yok oldu

Sulukule Platformu'nda Derya Nukhet Özer, Erdoğan Bayraktar'ın dile getirdiği kentsel dönüşüm alanlarının birer siyasal dönüşüm alanı olduğunu vurgulayarak, projelerin bu amaç güdülerek yapıldığını belirtti. Sulukule'ye uygulanan proje ile buranın tüm tarihi ve sosyal dokusunun kaybolduğunu dile getiren Özer, “Proje ile birlikte sokaklar da yok oldu, tek bir ağaç kalmadı” dedi.

Hukuk karar verdiğinde Sulukule yoktu

Somut Miras-Soyut Miras meselesine de değinen Özer, Sulukule'nin fiziki çevresinin oradaki müzik ve dansla ne kadar içiçe olduğunu aktardı. Evleri yıkılan Sulukuleler'in “biz apartman istemiyoruz, biz müzik yapıyoruz” sözlerini hatırlattı. Hukuki sürecin yanlış ve tehlikeli bir biçimde işletildiğini söyleyen Özer “projenin kamu yararına olmadığı gerekçesiyle uygun bulunmadığı kararı çıktığında yüzde 99'u bitmişti” dedi.

Tarlabaşı'na otel ve ticaret merkezleri

Tarlabaşı Mülk Sahipleri ve Kiracıları Kalkındırma ve Sosyal Yardımlaşma Derneği Başkanı Ahmet Gün, Tarlabaşı'nda tapusuz mülk olmadığını vurgulayarak proje ile birlikte mülk sahiplerine eski evlerinden çok daha küçük ve uzak yerlerde evler teklif edildiğini anlattı. Tarlabaşı Bulvarı'na yakın olan apartmanların proje ile birlikte otel ve ticaret merkezlerine dönüştürülmekte olduğunu aktaran Gün, hiçbir kiracıya yardım edilmediğini belirtti. Tarlabaşı'ndaki halkın asgari zararla bu dönüşümü atlatması için savaş verdiklerini söyleyen Gün, açılan davanın henüz Danıştay'da olduğunu hatırlattı.

Neo-liberal kent politikaları ve rant

Fener-Balat-Ayvansaray Mülk Sahiplerinin ve Kiracılarının Haklarını Koruma Sosyal Yardımlaşma Derneği (FEBAYDER) sözcüsü Çiğdem Şahin, konuşmasına, kamusal alanın özelleştirilmesiyle sermaye birkiminin kent talanına geçtiğini, neo-liberal kent politikaları ile kontrolsüz bir şekilde kentin yağmalandığını anlatarak başladı.

Proje iptal davası kazanıldı

Fener-Balat bölgesine yapılan projenin hikayesini aktaran Şahin, “proje ile birlikte evlemizin yüzde 58'inin Çalık Holding'e ait olduğunu öğrendik” dedi. Mücadele sonucu proje iptal davasını kazandıklarını açıkladı. Bakanlar Kurulu kararı durmadığı sürece Fener-Balat yenileştirme projelerinden korktuklarını da belirten Şahin, “İhtiyacımız olan Gezi sürecindeki gibi topyekün itiraz" dedi.

Tarih Vakfı Kente Dair Konuşmalar'ına 1 Şubat Cumartesi günü “Kentsel Dönüşümden Toplumsal Dönüşüme: Ayazma, Fikirtepe vd. Örnekler” paneliyle devam edecek. 14.00'da başlayacak panel, tıpkı ilki gibi yine sergi kapsamında, Galata Rum Okulu'nda gerçekleşecek.