Fransa Ulusal Bilimsel Araştırma Kurumu’nun (CNRS) teknik
yenilikler ve kent taşımacılığı konularında çalışmalar yapan araştırma görevlisi
Robin Foot, üç yıl önce hazırladıkları raporda, Phileas marka Hollanda yapımı
metrobüslerin kent taşımacılığındaki sakıncalarını açık bir şekilde
vurguladıklarını kaydetti.
Foot, İstanbul için 50 metrobüs alınmasına karar veren
yetkililerin ne düşündüklerini anlayamadığını söyledi. Raporda, Phileas’ların,
Hollanda’nın Rotterdam Limanı’nda konteyner trafiğini düzenlemek amacıyla
geliştirilen araçlardan esinlendiği belirtildi.
Raporda, "manyetik kılavuzlamalı" metrobüslerin kent içi
trafikte uygulanmasının neredeyse imkânsız olduğu sonucuna varıldı. Bunun nedeni
olarak, manyetik kılavuzlamanın sürücülere kapasitelerinin çok üzerinde zihinsel
bir çaba yüklemesi gösterildi. Yol boyunca yerleştirilen mıknatıslarla aracın
bir tramvay gibi kendi güzergâhını bulması anlamına gelen ve bu sayede kamu
taşımacılığına tahsis edilen yol şeritlerinin çok daha dar tutulabilmesini
amaçlayan sistem, teoride Phileas’ların başlıca teknolojik
üstünlüğüydü.
Foot, İstanbul’da olduğu gibi, araçların bu özelliğinin devre
dışı bırakılması durumunda klasik araçlardan yaklaşık iki kat daha pahalı
olmaları ve tekerlek çaplarının küçüklüğünün yanı sıra, kinetik enerjilerini
azaltma amacıyla araç kütlelerinin hafifletilmiş olmasının bir dezavantaj haline
geldiğini belirtti.
"Belge veremediler"
Foot, şöyle devam etti: "Raporu sunduğumuzda, Hollanda
firmasıyla sözleşme imzalayan Fransa’nın kuzeyindeki Douai Belediyesi, çoktan
parasal yükümlülük altına girmişti. İmzalamadan önce raporumuzu okuma imkânı
bulsalardı, Fransız hükümetinden tramvay statüsüyle işletme izni almakta ciddi
biçimde zorlanacaklarını kolayca anlarlardı."
Foot, Fransız bakanlık uzmanlarının "standartlara uygunluk
belgesi" verebilmek için talep ettiği çeşitli deney raporlarını, firmanın bir
türlü sunamadığını vurguladı. Foot, "Programları yeniden yazdıklarını, kusurları
giderdiklerini iddia ediyorlar, ancak, o kadar süredir belgeleri sunamadıklarına
göre ellerinde olmadığı kuşkusu da uyanıyor" dedi. 45 bin nüfuslu Douai kentinin
2005’te satın aldığı, "Phileas’ın küçük kardeşi" olarak da adlandırılan tramvay
sistemi "Eveole", 1.5 yıldır Fransız hükümetinden işletme izni
alamadı.
"Nedeni anlayamadım"
İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin aldığı 50 metrobüs konusunda
özel bir araştırması olmadığını vurgulayan Foot, olayı duyduğunda "Böyle bir
kararı verirken, hangi gerekçelerden yola çıktıklarını bir türlü anlayamadım"
dediğini kaydetti. Foot, şöyle konuştu: "Öyle sanıyorum ki, son teknolojik
yeniliklerin çekiciliğine kapıldılar. Daha önce de benzer vakalar çok görüldü.
Kent taşımacılığı, en fazla tek bir yeniliğe tahammül ediyor. Phileas’lar
manyetik sistemleri yüzünden otobüsle tramvay arası hibrid (melez) araçlar.
Ayrıca dizel ve elektrik enerjisi tüketme imkânı yüzünden, ikinci bir hibrid
olma özelliği var ki Eindhoven Belediyesi enerji konusundaki bu hibrid’liği
değerlendiremedi. Motorları tamamen değiştirip klasik dizele geçti. Bir üçüncü
yeniliği, durağa sıfır yanaşmada kızılötesi tekniği kullanması. Deneyler
gösteriyor ki, daha önce denenmemiş yeniliklerin sayısını ikiye üçe çıkardınız
mı, işin içinden hiç çıkamıyorsunuz."
"Politikacının çılgınlığı bu"
İtalya’nın Bologna ile Pescara belediyelerinin de Phileas’ların
modernliğinin cazibesine kapılarak sözleşme yaptığını belirten Foot,
politikacıların "teknik çılgınlığı" olarak adlandırdığı bu durumu şöyle
özetledi: "Her zaman değilse de toplu taşımacılıkta karar verme mekanizmaları,
birçok kez irrasyonel davranabiliyor. Burada muhtemelen 'teknoloji fetişizmi'
olgusu devreye giriyor. Bir noktadan sonra bu ergin çocukların kendini
denetlemesi ya da MP3, son model bilgisayar gibi cihazlar alıp evlerinde
oynaması gerekiyor."
"Modernlik, stratejik hatayı
getirdi"
Fransız uzman Foot, eleştirilerine şöyle devam etti:
"Brezilya’da çevresiyle birlikte 4 milyon nüfuslu Curitiba kenti teknolojik
yenilikleri kullandı ve iyi işleyen bir metrobüs sistemine sahip oldu. Ama,
durağa sıfır yanaşma sistemi kaldırım kenarına yerleştirdikleri kauçuk
tabakasına sürtünmeyle sağlanıyor. İlk bakışta ilkel gelebilir ama, aynı işi
daha iyi görüyor. Yani, modernlik sadece teknik nesnelerde değil, öncelikle
düşünme biçiminde olmalı. Özetle sadece aracın modernliği üzerine yoğunlaşma,
stratejik bir hatayı beraberinde getirebiliyor."
Foot, 'rüşvet' olasılığıyla ilgili soruyu ise, "Sanmam, çünkü,
Hollanda firmasının olanakları kısıtlı. Öyle olsa Fransız Alsthom veya Kanada
Bombardier gibi, sistemleri önceden denenmiş ve iyi işleyen, olanakları çok daha
geniş güçlü firmaları seçmeleri gerekirdi. Hem rüşvet alırlar, hem de başları
ağrımazdı" karşılığını verdi.
50 araçtan sadece 10’u sefere çıktı
İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından 2007’de Hollanda’dan
satın alınan Phileas marka metrobüslerin sayısı şu anda 50. Bu araçların
belediyeye toplam maliyeti ise 60 milyon euro. 26 metre uzunluğu, 305 kişiye
varan kapasitesiyle yolcu taşımacılığında büyük bir yükü taşıyacağı öne sürülen
Phileas’lar daha ilk seferlerinde sorun çıkardı. Buna rağmen sözleşme gereğinde
araçlar alınmaya devam edildi. Zincirlikuyu - Söğütlüçeşme hattının açıldığı 2
Mart 2009 tarihinde metrobüslerin sayısı 35’e ulaştı. Ancak, sefere çıkan
araçlarda şoförler büyük sıkıntılar yaşamaya başladı. Çeşitli mekanik ve
elektronik sorunlar nedeniyle 35 metrobüs kısa bir süre kullanıldıktan sonra
İETT’nin İkitelli’deki garajına çekildi.
İETT Phileas’larda bazı teknik değişikliklere gideceğini ve
tamamının 1 Mayıs tarihinden itibaren metrobüs hattında sefere başlayacağını
bildirdi. Ancak, İETT’nin bu açıklamasına rağmen Phileas’ların tamamı seferlerde
yer almıyor. Şu an seferdeki Phileas sayısı 10’u geçmiyor.
Edirnekapı-Söğütlüçeşme hattında kullanılan araçların neden Avcılar istikametine
devam etmediği yönündeki sorulara, "Bu hat daha yoğun" diye yanıt
veriliyor.
Tekin’den önerge
CHP İstanbul İl Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi
Grup Başkanı Gürsel Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi’nde bir önerge
vererek, Phileas marka metrobüs alım ihalesini ve araçların alınmadan önce
fizibilite çalışması yapılıp yapılmadığını sordu. Tekin, İstanbul Büyükşehir
Belediye Başkanı Kadir Topbaş’ın önergeye cevap vermemesi durumunda yargıya
başvuracaklarını söyledi.
Tekin, "Satıcı firmanın raporunda, araçların 16 meyile kadar
çıkılabileceği belirtiliyor. Buna rağmen alım işini yapan komisyon üyeleri
kimlerdir?" diye sordu.