Teknolojik ürünlere olan merak ve değiştirme sıklığı ile oluşan milyonlarca
ton elektronik atık (e-atık/e-çöp) hem
çevreyi ve insan sağlığını ciddi anlamda tehdit ediyor.
Türkiye’de yıllık 500 bin ton elektronik atık
meydana geliyor ve bunun sadece yüzde 1’i (5 bin ton) geri
dönüştürülebiliyor.
Birçok gelişmiş ülkede elektronik atıkların çöpe atılması yasaklanırken
üreticilerle koordineli olarak yasalar çıkarılıyor. Türkiye’de ise Atık
Elektronik Ekipmanlar yönetmeliği ise Çevre
Bakanlığı’nın isteksizliği ve üreticilerin de baskıları nedeniyle
sürekli geciktiriliyor. Yönetmeliğin 2016’ya kadar ertelenmesi planlanırken bu
süre içinde Türkiye’deki e-atık oranının da 3’e katlanması bekleniyor. Aşırı
miktarda kurşun içeren e-atıklar merkezi sinir sistemi, kan ve böbreklerde
hasara neden oluyor.
Türkiye’nin ilk elektronik atık geri dönüşüm tesisi Exitcom
Recycling’in Genel Müdürü Murat Ilgar dünya genelinde
elektronik atığın 30 ile 50 milyon ton arasında olduğunu ancak bunun 2 milyon
tonunun toplandığını belirterek Türkiye’de elektronik atık tehlikesinin pek
bilinmediğini, bunun dikkat edilmesi gerekilen özel atıklar sınıfında olduğunu
vurguladı.
Bugün doğaya salınan e-atığın yüzde 25’inin soğutucular ve buzdolaplarından
oluştuğuna dikkat çeken Ilgar, “Bunların içerisindeki gazlar direkt havaya
karışıyor. Bunun 1 gramı 10 bin kat egzozdan daha tehlikeli. Bir buzdolabının
köpük kısmında 300 gram gaz, motor kısmında yağın içinde yaklaşık 150 gram gaz
var. Bunları almak satmak ticaretini yapmak parçalamak özel tesis gerektiriyor.
Küçük bir tesis kurmanın maliyeti bile 3-4 milyon Avro’yu buluyor. Türkiye’de
böyle tesislerin kurulması sübvanse edilmediği için, bu tür ürünler genellikle
hurdacılara gidiyor. Hurdacılar da bu ürünleri alıp parçalıyor, gazı ise direkt
çevreye salıyor” dedi.
Atıkların yüzde 25’inin monitörlerden oluştuğunu anlatan Ilgar’a göre her
monitör tüpünün ara camında da 2 kilogramlık kurşun bulunuyor. 9 tane TV tüpü 1
milyon metreküp suyu kirletiyor.
Özel
bilgiler hurdacıların elinde
Bilgi güvenliği konusunun çok önemli olduğunu ancak Türkiye’de bu konuda
yeterli bilincin oluşmadığını ifade eden Murat Ilgar, elektronik atıkların
ilgili firmaya teslimi yapıldıktan sonra takibinin yapılmadığını bunun da çok
tehlikeli olduğunu anlattı. Birçok bankanın ve özel kuruluşun önemli ve kişisel
bilgilerinin eski bilgisayar, fotokopi makineleri ile hurdacıların eline
geçtiğini vurgulayan Ilgar, “İstihbarat örgütlerinin bu tür özel kurumların
elektronik atıklarını hurdacılardan topladığını duyuyoruz. Bu çok hassas bir
konu” dedi. Dünyada data güvenliği denen bir olay olduğunu, bilgilerin özel bir
programla silindikten sonra kırıcılarla tekrar kullanılmaz hale getirildiğini
ifade eden Ilgar, “Özel bilgilerin hard disklerden silinmesi özel uzman ekiple
ve özel programlarla yapılabilir. Bu bilgiler art niyetli insanların eline
geçtiği zaman bilgilerinizi internette veya başka ortamlarda görebilirsiniz”
diye konuştu.
Elektronik atığın katı atığa oranının yüzde 1 olduğunu, 5 yıl içinde bunun
yüzde 3’e çıkacağını kaydeden Ilgar, “Avrupa Birliği’nin 2005’te yaptığı
araştırmaya göre 8 milyonluk elektronik atıktan 2.2 milyon tonuna geri dönüşüm
yapılıyor. 2011 hedefleri 10 milyondan 5.5 milyon tona çıkmak. Avrupa’da
yönetmeliğin çıktığı 2006’dan itibaren Yunanistan’da bin tondan 40 bin tonlara,
Fransa’da 10 bin tondan 300 bin tonlara çıktığı görünüyor” açıklamasını
yaptı.
Tehlikenin farkında değiliz
Yapılan araştırmalara göre Türkiye’de yıllık kişi başına 4.5 kilogram e-atık
düşüyor. Bu e-atıkların yüzde 85’i hâlâ yurttaşların evlerinde, kasalarında
bulunuyor. Uzmanlara göre yurttaşların çoğunluğu evindeki tehlikenin farkında
olmadan yıllarca bu zehirli atıklarla birlikte yaşıyor.
Bugün dünyada en fazla e-çöpü ABD üretiyor. Yılda 3.3 milyon ton e-çöp üreten
ABD bunun yüzde 80’ini Asya’daki azgelişmiş ülkelere gönderip oralarda imha
ediyor. Amerika’nın çöp miktarının yüzde 2’sini temsil eden e-atık, zehirli
atıkların yüzde 70’ini oluşturuyor. Aşırı miktarda kurşun içeren e-atıklar
merkezi sinir sistemi, kan ve böbreklerde hasara neden oluyor. Dünya çapında 50
milyon cep telefonundan sadece yüzde 10’u geri dönüştürülüyor. Geri kalanı ise
doğaya salınarak çevreyi zehirliyor. Avrupa Birliği 1990’larda çöplüklere e-atık
atılmasını yasakladı ve yasalar e-atıkların sorumlusunu üreticiler olarak
gösteriyor.
Gelişmiş ülkeler kendi yasalarından kaçarak e-atıklarının büyük kısmını Çin,
Hindistan, Kenya gibi ülkelere gönderiyorlar. Technavio tarafından yürütülen
araştırmaya göre, dünyada “e-atık yönetimi”nin 2010-2014 döneminde yüzde 9.2
oranında büyümesi bekleniyor. Kuzey Amerika, EMEA ve Asya Pasifik’e odaklanan
rapora göre, elektronik cihazlar toksinleri önemli bir çevre sorunu haline
geldi..