TEPAV Ekonomi Politikaları Analisti Ozan Acar, Türkiye’nin
kredi notunu, 2001 krizinden sonra uygulamaya konulan ekonomik programın
kazanımlarıyla ulaştığı düzeyden daha ileriye götürmek için yeni bir ekonomik
programa ihtiyaç bulunduğunu belirtti.
Ozan Acar’ın, Kemal Derviş’in direktörü olduğu
Brookings Enstitüsü’ne bağlı Küresel Ekonomi ve
Kalkınma Programı’nda ziyaretçi analist olarak bulunduğu dönemde
yazdığı, “Yapısal reformsuz kredi notu artışı olmaz” başlıklı
politika notu açıklandı. Türkiye’de, faiz harcamalarının bütçe gelirleri
içerisindeki payının Avro bölgesi ülkeleri de dahil olmak üzere gelişmiş
ülkelerdeki seviyelerin halen oldukça üzerinde olduğuna işaret edilen politika
notunda, ekonomik toparlanmayla birlikte yeniden artışa geçen cari açık ve kamu
borç dinamikleri açısından oldukça kritik olan ekonomik büyüme ve reel döviz
kuru volatilitesi göstergelerinde Türkiye’nin göreceli konumunun oldukça olumsuz
bir noktada olduğu vurgulandı.
Türkiye’nin kredi notunun gelecek dönemdeki seyrinde etkili olacak bir diğer
unsurun reel döviz kuru ve büyümedeki istikrar olduğuna dikkat çekilen politika
notunda, küresel krizin Avrupa üzerindeki etkisi ve bunun ABD ekonomisine
yansımaları konusunda birçok belirsizliğin bulunduğu bir ortamda, reel döviz
kuru ve ekonomik büyüme ile ilgili öngörüde bulunmanın oldukça güç olduğu
vurgulandı. Türkiye’nin ihracat pazarlarındaki gelişmeler ve iç pazara dayalı
büyüme sürecinin ne ölçüde sürdürülebilir olduğunun büyümenin temel
belirleyicileri arasında olduğuna işaret edilen politika notunda, reel döviz
kuruna yönelik olarak küresel likiditedeki gelişmelerin kritik ve öngörülmesinin
güç olduğu belirtildi.
Kredi derecelendirme kuruluşlarının yakından izledikleri bir diğer önemli
göstergenin, cari dengenin milli gelir içerisindeki payı olduğu hatırlatılan
politika notunda, IMF’nin, Türkiye ekonomisinin 2015’e kadar büyüyen bir açık
vermeye devam edeceğini tahmin ettiğine işaret edilerek, Türkiye’de ekonomik
büyümenin olduğu dönemlerde cari açığın arttığı göz önünde bulundurulduğunda,
IMF’nin cari açık tahmininin, 2010-2015 dönemi için öngörülen yaklaşık yüzde
5’lik büyüme beklentisiyle uyumlu olduğu, cari açığın yüksek seyretmesi ve
bununla bağlantılı olarak ortaya çıkan riskler neticesinde, Türkiye’nin kredi
notunun yatırım yapılabilir ülkeler düzeyine ulaşmasının güçleşeceği
kaydedildi.