Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, geçen 20 Ağustos’ta, Çanakkale ve Balıkesir illerini kapsayan 1/100 bin ölçekli çevre düzeni planını hazırladı. Plan, bir hafta önce il müdürlüklerinde askıya çıkarıldı. Bir ay boyunca askıda kalacak plana belediyeler ve diğer kurumlarla, vatandaşlar itiraz edebilecek. DHA'nın haberine göre, plana ilk tepki ise Bozcaada İlçesi’nden geldi. Bozcaada halkının henüz bilgi sahibi olmadığı planla ilgili ilk girişimi Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz yaptı. Başkan Yılmaz, Bozcaada’nın bakir kalmış koylarına günübirlik tesislerin yapılmasına olanak sağlayacağını öne sürdüğü planı uzmanlarla birlikte incelediklerini ve en kısa sürede buna itiraz edeceklerini belirtti.
’Bozcaada'nın gerçekleri ile örtüşmüyor iddiası’
Belediye Başkanı Hakan Can Yılmaz, "1/100 binlik Çanakkale ve Balıkesir bölgesini kapsayan çevre düzeni planı çalışmaları bir müddettir sürmekte. Her ne kadar iyi niyetle yapılmış bir plan olduğunu düşünmekle birlikte, bu planın Bozcaada’nın geleceği için bir takım tehlikeler içerdiğini fark ettik" dedi. Başkan Yılmaz şöyle devam etti:
"2040 yılı öngörülerek hazırlanmış en büyük ölçekli plan bu. Bizim en çok dikkatimizi çeken 2040 yılında öngörülen nüfus 11 bin. Bozcaada’nın şu an TÜİK verilerine göre nüfusu 2 bin 600 civarında. Oysa Bozcaada’nın kış nüfusu neredeyse 1000 kişiyi bulmuyor. Ama 1/100 binlik planın Bozcaada için 2040’a kadar öngördüğü nüfus yaklaşık 11 bin. Yani Bozcaada’nın şu anki nüfusunun yaklaşık 4.6 katı, kış nüfusunun 10 katından fazla bir nüfus. Biz bunun Bozcaada gerçekleri ile örtüşen bir öngörü olmadığını düşünüyoruz. Özellikle adanın güney sahilleri, kentsel gelişim alanı olarak planlanıp, burada şu anda Bozcaada’nın halihazırdaki merkez tabir edilen yerleşim alanının yaklaşık 3- 4 katı büyüklüğünde kentsel gelişim alanının imara açılması diye bir durum söz konusu. Her ne kadar iyi niyetle hazırlanmış bir plan olsa bile biz bu planın Bozcaada’da yaşayanların görüşleri sorulmadan, ilçenin halihazırdaki gerçeklerine çok fazla değinilmeden hazırlandığını ve hatalı olarak düşünüldüğünü kabul ediyoruz." Belediye Başkanı Yılmaz, yarın halkı plan hakkında bilgilendirmek için bilgilendirme toplantısı düzenleyeceklerini de söyledi.
’Plana itiraz edeceğiz’
Yönetimde oldukları sürece halkta farkındalık yaratarak, bu planların bu şekilde onaylanmasına karşı olacaklarını belirten Başkan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Bozcaada’da böyle bir yapılaşmanın, ilçenin gerçekleri ile uymadığını ve hep bahsettiğimiz kentsel tarihi ve mimari dokusundan farklı yapılaşmalara sebebiyet vereceği endişesi taşıyoruz. Ayrıca yine doğu ve güney sahillerinin neredeyse tamamı birinci derecedeki SİT alanları. Buralarda zaten bir şey yapmak mümkün değil. Onun haricindeki neredeyse bütün alanların günübirlik tesislere açılması söz konusu. Burada yaşayanlar olarak, Bozcaada turizminin günübirlik turizmden çok farklı bir turizm olduğunu biliyoruz. Bozcaada’nın günübirlik turizm sezonu çok kısa. İnsarlar buraya, yalnızca denize girmek, kumsalda güneşlenmek için gelmiyor. Bozcaada’ya insanlar hep bu bahsettiğimiz bakir dokusu ve kendine ait bağcılık ve şarapçılık kültürünün izlerinin burada özgürce ve bireysel olarak yaşayabilmek için geliyor. Doğuda ve güneyde ön görülen günübirlik tesislerin adanın bakir koylarının, şuanda herkesin severek geldiği adanın bakirliğini bozacak nitelikte olabileceğini düşünüyoruz ve imar planının bu bölümüne de biz belediye yönetimi ve tüm ada halkı olarak karşı duracağız. Bu koylara büyük oteller yapılmasa bile günübirlik restoran ve benzeri tesislerin yapılması tehlikesi söz konusu. Büyük otel yapılmasına zaten biz izin vermeyeceğiz. Biz belediye yönetimi olarak ve belediye meclisi olarak bu plana bakanlık düzeyinde itirazımızı sunacağız. Belediye meclisinde alacağımız itiraz metnini bakanlığa yollayacağız. Şu anda metin çalışmaları bitmek üzere, büyük ihtimalle Ekim başındaki belediye meclisinde bunu tekrar görüşüp son halini vereceğiz ve itiraz metnimizi Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’na değerlendirmek üzere göndereceğiz."
Ada halkı da plana karşı
Bozcaada’da yaşayan Çiğdem Sargın ise "İnsanların burayı tercih etmelerinin tek sebebi, bakirliği, güzelliği, sakinliği, mahrumiyetidir. İnsanların hiçbirinin bu adanın betonlaşmasını istemediğini bütün ada halkı olarak onları temsilen söyleyebilirim. Ada halkı olarak adamızı bu haliyle seviyoruz, betonlaşmaya kesinlikle ’Hayır’ diyoruz" dedi.
Bozcaada’da yaşayan Fırat Tunabay, "Bozcaada sadece Türkiye için değil dünya için de önemli bir ada. Bunun şöyle nedenleri var; Tarihsel ve kültürel açıdan. Türk-Rum ortak kültüründe yetişmiş, bağcılık ve şarapçılık kültürünü yaşatmış ve yaşatmaya devam eden bir yer. Bu adayı sıradan tatil beldeleri gibi görmek ve betonlaşmayı, ranta açmak Bozcaada’nın bitmesine neden olacaktır. Bu adanın bu haliyle korunması gerekiyor" dedi.