Böyle Mühendise 'Can' Kurban!



Depremin 11. yılında yapılan “Ne kadar hazırlıklıyız?” tartışmalarında unutulan bir taraf var, o da 1938’de çıkarılmış olan 3458 sayılı Mühendislik ve Mimarlık Yasası. Halen yürürlükte olan yasa bir türlü değiştirilemediğinden, İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Başkanı Cemal Gökçe’ye göre, “İstanbul’da yapılmış yeni projelerin bile çoğu deprem yönetmeliklerine uygun değil ve altlarında mühendislerin imzası var. İnsanların can ve mal güvenliği tehlike altında." Gökçe, “Bir inşaat mühendisinin işini yapabilmesi için diploma yeter şartı değildir. 1938 tarihli yasaysa bunu “yeter” görüyor. O günün şartlarında yeterdi ama mühendislik teknolojilerinin hızla yenilendiği günümüzde mezun olduğumuz bilgilerle ancak imzacılık yapabiliriz. Bugün mühendislikle ilgili bir fakülteyi bitirmişsen her türlü yapının altına imza atabiliyor, proje ve denetlemeyi yapabiliyorsun” dedi. Gökçe, “İnşaat mühendislerine canımızı malımızı teslim ediyoruz, bir hata yapmamaları lazım” diye konuştu.

Danıştay o maddeyi iptal etti

3458 sayılı yasanın değişmesini istediklerini belirten Gökçe, “İnşaat Mühendisleri Odası olarak mühendislerin imzalarını kullanabilmeleri için meslek içi eğitimi zorunlu kıldık. Bununla ilgili yönetmelik de çıkardık ama mühendislik ve mimarlık hakkında yasa sadece diplomayı şart koştuğundan Danıştay yönetmeliğimizin o maddesini iptal etti” dedi. Gökçe, yasanın Bayındırlık ve İskan Bakanlığında beklediğini dile getirdi: “1992 Erzincan Depremi’nden bu yana, 15 yıldır yasanın değişmesi gerektiğini söylüyoruz. Olumsuz yanıt vermiyor, 'haklısınız' diyorlar ama netice yok. Anakent Belediyesi’nin yaptığı İstanbul Deprem Master Planı’nda ‘yasanın değişmesi gerektiği’ kayda geçti. 2003’teki Deprem Şurası'ndan ve 2010 Mayıs'ında yapılan Kentleşme Şurası’ndan da aynı kararlar çıktı. Konuyla ilgili hazırlanan yasa 2004-2005 yılında Bayındırlık Bakanlığı’na gönderildiği halde bugüne kadar düzenlenmedi. Yasayı Meclis’e sevketme işini ağırdan alıyorlar.”

‘YÖK bize danışmıyor’

Gökçe mühendislik eğitimindeki kalitesizliğe şu sözlerle dikkat çekti: “Türkiye’de inşaat mühendisliği diploması verilen okul sayısı 70’i geçti. Meslek derslerini verecek hoca bulamayan okullar var. Başka öğretim görevlileri dersleri veriyor. Altyapısı yetersiz, laboratuarı ve eğitim kadrosu yoksa okul açılmamalı. Ne YÖK ne hükümet bu konuda bize danışmıyor.”  Yalova’da Hakkari ve Giresun’da da inşaat mühendisliği bölümleri açıldığını ifade eden Gökçe, “Muğla’daki inşaat mühendisliği bölümünde bile meslek derslerini başkalarının verdiğini biliyorum. Geçtiğimiz yıl düzenlenen 1. İnşaat Mühendisliği Eğitimi Sempozyumunda eğitimin yetersizliği belgelenmişti. Artık sadece teoriye dayalı eğitim verilemez” dedi.

Şehir planlamacıları da aynı durumda

Şehir Planlamacıları Odası İstanbul Şube Başkanı Tayfun Kahraman, “Tüm mühendisliklerde aynı sıkıntı var. YÖK bizlerden görüş almıyor, tam tersine kontenjanları arttırıyor. İşsizlikle karlı karşıya kalıyoruz” dedi. 20’nin üzerinde  ‘Şehir ve Bölge Planlama’ bölümü olduğunu belirten Kahraman, “Şu an taşrada sadece bir doçentle taşımalı eğitim veren bölümler var. Çok disiplinli eğitim koşulları yaratılamadı. İstanbul’da, Ankara, İzmir’de eğitim kalitesi iyi, yeni kurulan Yozgat Isparta ve Van gibi illerde sorunlar yaşanıyor” diye ekledi.

Öğrenciler de pratik eksikliğinden şikâyetçi

Meslek erbabları bunları söylerken, bölüm öğrencileriyse fazla pratik yapamamaktan dert yakınıyor:

Harran Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Fırat Beyhan:

Pratikte hiçbir şey öğrenmiyoruz. Yöneticiler, ellerindeki maddi imkanlara rağmen  bir şey yapmıyor. Yanıbaşımızdaki yapıları inceleyemiyoruz. Atatürk Barajı’na gitmek istedik ama iki yıldır götürmediler. Öğretim görevlileri, istisnalar dışında farklı işler yaparak para kazanıyor. Şu halimle inşaat mühendisliği yapabileceğimi söyleyemem. 20 günlük stajımda bir şeyler öğrenebildim.

Zonguldak Karaelmas Üniversitesi İnşaat Mühendisliği 3. sınıf öğrencisi Maşallah Yılmaz:

Öğretim görevlileri yeni teknolojilerden bizi haberdar etmiyor hatta bir inşaatın nasıl yapıldığını henüz yerinde görmüş değiliz. Çoğu dersimizi kendimiz çalışıyoruz. Laboratuar eksiğimiz var. Sınıfa kabadayı gibi gelip politik görüşlerini yansıtıyorlar. Şikayetlerimiz sonuç vermiyor.